Birleşmiş Milletler (BM) Suriye’ye askeri müdahale olasılığına tepki gösterdi.
BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon askeri müdahale görüşmelerini “düşüncesizce” diye niteledi.
Genel Sekreter Rusya’da, St. Petersburg’da yaptığı açıklamada olası bir müdahalenin trajik sonuçlar doğurabileceğini ve mezhep çatışmalarını körükleyebileceğini vurguladı.
Ban ki-Moon gibi birçok ülkenin lideri de G20 zirvesi için Rusya’da bulunuyor. Liderler Suriye’ye müdahale konusunda görüş ayrılıkları yaşıyor.
Rusya Devlet Başkanlığı Basın Danışmanı Dmitriy Peskov G-20 ülkelerinin liderlerinin Suriye’deki durumun çözümü konusundaki görüşlerinin eşit bir şekilde ayrıldığını söyledi.
"Akşam yemeğinde liderlerin Suriye konusunu görüşmelerinde onların görüş ayrılıkları onaylandı. Bazı ülkeler hiçbir meşru kuruluşa bakılmaksızın acil hareket edilmesi gerektiği görüşünü savunurken, diğer bazı devletler ise uluslararası hukukun değerini kaybettirmeme ve sadece BM’nin güç kullanımı kararını verme hakkına sahip olduğunun unutulmaması çağrısı yaptı.”
ABD, İngiltere, Fransa, Kanada müdahale yanlısı tavır alırken Rusya kesinlikle böyle bir müdahalenin karşısında olduğunu defalarca açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye’ye askeri operasyona 10 ülkenin katılmaya hazır olduğunu belirtti. Bakanlık sözcüsü Jennifer Psak, bu ülkeler arasında Avustralya, Arnavutluk, Kanada, Danimarka, Fransa, Polonya, Romanya ve Türkiye’yi gösterdi.
Son olarak Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin askeri müdahaleye gerekçe gösterilen 21 Ağustos’ta Şam yakınlarında yaşanan kimyasal silah saldırısını hangi tarafın yaptığının netleşmediğini vurguladı.
İngiltere Başbakanı David Cameron ise dün BBC'ye verdiği mülakatta, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına dair 'yeni kanıtlar' olduğunu söylemiş, saldırı Esad rejiminin düzenlediğine inandıklarını belirtmişti.
Bugün bir başka önemli toplantı daha gerçekleşti. Avrupa Birliği’ne (AB) üye 28 ülkenin savunma bakanı Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta biraraya geldi.
İki gün sürecek zirvede Suriye sorunu da ele alınacak. (YY)
Bu haberde BBC Türkçe, Rusya’nın Sesi, Deutsche Welle Türkçe ve Amerika’nın Sesi’nden yararlanıldı.