Fotoğraf: Madagaskar, Faux-Cap'te kumulların tarım arazilerini örtmesine karşı mücadele/UNDP Madagascar
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres'in "17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü" Mesajı
Artan kum fırtınaları, orman yangınları, mahsul kıtlığı, yerinden edilme ve çatışmalar yüz milyonlarca insanın refahını tehlikeye atıyor. Yüzyılın ortalarında, insanların dörtte üçü kuraklıkla yaşıyor olabilirdi. İklim değişikliği çok fazla sorumluluk taşıyor, ancak topraklarımızı nasıl yönettiğimiz de öyle. Dünya nüfusunun yarısı, en yüksek bedeli kadınlar ve kız çocukları öderken, arazi tahribatının sonuçlarıyla şimdiden mücadele ediyor. Bu aşağı yönlü sarmalı tersine çevirebiliriz ve etmeliyiz. Arazinin ve toprağın üretkenliğini sağlamak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve dünyanın en yoksul ve en savunmasız insanlarının geçim kaynaklarını ve esenliğini iyileştirmek için ucuz ve yoksullardan yana bir yoldur. Kadınları toprak sahibi kılarak güçlendirmek, aynı zamanda arazi restorasyonunda gidişi değiştirebilir. Şu anda çevreye zararlı sübvansiyonlar için harcanan paranın küçük bir kısmıyla araziyi eski haline getirebiliriz. Arazi restorasyonu için yatırılan her dolar, bunun 30 katı fayda sağlayabilir. Afrika'da, Sahel'in Büyük Yeşil Duvarı şimdiden milyonlarca hektarlık alanı restore etti ve Dakar'dan Cibuti'ye binlerce iş olanağı yarattı. Ama çok daha fazlasının yapılması gerekiyor. Toprağımıza ve biyolojik çeşitliliğine özen göstermek, iklim krizinin ele alınmasına ve tüm Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olabilir. Geleceğimizi kuraklığa karşı korumak için şimdi harekete geçelim. |
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada Türkiye topraklarının "yüzde 22,5'i[nin] yüksek çölleşme riski altında" olduğunu duyurdu.
Kurum, "küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme, arazi bozulumu, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kuraklığın çağın en önemli sorunları arasında" olduğu ve "hızla artan tüketim seviyeleri[nin], başta toprak olmak üzere diğer doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı her geçen gün artır[dığı] konusunda uyardı.
Bakan, Türkiye'nin "coğrafi konumu, topoğrafik, klimatik ve toprak özellikleri itibarıyla çölleşme ve kuraklıktan en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer al[dığını]" söyledi.
"Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, iklim değişikliğinin artan etkilerini azaltma ve uyum sağlamaya yönelik olarak 2019-2030 arasını kapsayan "Çölleşme ile Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı"nın uygulanmakta olduğunu hatırlattı ve uygulama sonuçlarını özetledi:
► 1970'lede erozyonla taşınan toprak miktarı yılda 500 milyon tondan bugün 140 milyon tona düşürüldü.
► 2023'e kadar erozyonla kaybolan toprak miktarını yılda 130 milyon tona ve altına düşürmek hedefleniyor.
► Çölleşme hassasiyet haritasıyla çölleşmeye karşı hassas alanlar tespit edildi. Buna göre Türkiye'nin yüzde 22,5'i yüksek çölleşme riski altında.
► Arazi Tahribatının Dengelenmesi Projesi kapsamında çölleşme ve erozyona hassas alanlarda gerçekleştirilecek her türlü faaliyetin belirlenmesi aşamasında karar vericilere yön gösterecek 'Karar Destek Sistemi kuruldu.
BM Çölleşmeyle Mücadele
Sözleşmesi: "Kuraklık ölümcül"
BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'nin (UNCCD), "Sayılarla Kuraklık 2022) raporu insanlığı dünyanın her yerinde kuraklığa tam hazırlık ve kararlılığa çağran raporunda sarsıcı sayılara yer verdi:
∎ İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin artan kuraklık riskine yol açtığına dair güçlü kanıtlar var
∎ İnsan faaliyetleri, dünya genelinde ortalama yüzey sıcaklıklarında artışa yol açıyor.
∎ 1970 ile 2019'a arasında kuraklık, toplam yaklaşık 650 bin ölümle en büyük insan kayıplarına yol açan tehlikelerden biri oldu.
∎ Dönem boyunca iklimle ilgili tüm ölümlerin yüzde 90'ından fazlası gelişmekte olan ülkelerde meydana geldi.
∎ Kuraklıktan kaynaklanan ekonomik kayıplar son on yılda kat kat arttı.
∎ Küresel olarak her yıl tahmini 55 milyon insan kuraklıktan doğrudan etkileniyor ve bu da dünyanın hemen her yerinde hayvancılık ve tarım için kuraklığı en ciddi tehlike haline getiriyor.
∎ Kuraklık, gelişmekte olan ülkelerde kadınlar ve kız çocuklarını, eğitim seviyeleri, beslenme, sağlık, sanitasyon ve güvenlik açısından orantısız bir şekilde olumsuz etkiliyor.
∎ Yaklaşık 160 milyon çocuk şiddetli ve uzun süreli kuraklıklara maruz kalıyor.
∎ 2040'a kadar her dört çocuktan birinin aşırı su sıkıntısı olan bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor.
∎ Kuraklık hafife alınıyor. Kuraklığın toplumlar, ekosistemler ve ekonomiler üzerinde derin, yaygın ve hafife alınan etkilerinin ve gerçek kayıpların sadece bir kısmı muhasebeleştiriliyor.
(AEK)