Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda genel sekretere bağlı bir çocuğa yönelik şiddetle mücadele üzerine bir özel temsilcilik kurulması kabul edildi.
Dün Genel Kurulun çocuk hakları üzerine yıllık değerlendirmesi içinde yer alan karara 176 ülke onay verirken bir tek Amerika Birleşik Devletleri (ABD) karşı oy kullandı.
Çocuğa yönelik şiddet gündemde
Karar, BM'nin bugüne kadar bu alanda yapılan en kapsamlı araştırma olan Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırması'nın üzerine geldi.
Geçen yıl tamamlanan araştırma, dünya çapında çocukların karşılaştığı şiddetin boyutlarını ve onların yanı sıra aileler, topluluklar ve genel olarak toplum üzerindeki yıkıcı sonuçlarını ortaya koymuştu.
STK'ler memnun
İnsan hakları ve çocuk hakları örgütleri, özel temsilciliğin kurulmasını memnuniyetle karşıladı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) Jo Becker "Şiddet milyonlarca çocuk için hayatın sıradan bir parçası" dedi. "BM özel temsilcisi bu küresel sorunla mücadele için uluslararası liderlik görevini üstlenecek."
134 ülkeden binden fazla sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu STK Danışma Konseyi özel temsilciliğin kurulması talebini dile getirmişti. Konsey, BM çalışmasının sonuçlarını izlemek üzere 2006'da kuruldu.
Özel temsilcinin görevleri arasıda çocuğa yönelik şiddetin her türünü görünür kılmak, şiddetin ortadan kalması ve BM çalışmasının tavsiyelerinin hayata geçmesi için çalışmak yer alıyor.
Ayrıca temsilcilik iyi örnekleri ortaya çıkarıp yaygınlaştırmaya ve BM'nin yanı sıra üye devletler, STK'ler ve çocuklar arasında koordinasyonu sağlamaya yönelik çalışmalar yürütecek.
BM fiziksel cezalandırmayı yine atladı
Uluslararası Save the Children kuruluşundan Roberta Cecchetti "BM Çocuğa Yönelik Şiddet Araştırması'nın ortaya çıkardığı hareketlenmeyi artırarak sürdürmemiz gerekli. STK'ler özel temsilciyle bu konuda işbirliği yapmak için sabırsızlanıyor" dedi.
Öte yandan STK Danışma Konseyi, Genel Kurulun yıllık değerlendirmesinde bir kez daha fiziksel cezalandırmanın –dayak vs- çocuğa yönelik mücadele edilmesi gereken şiddet türleri arasında anılmamasını kınadı.
Bu talep, hem BM çalışmasının hem de BM Çocuk Hakları Komitesi'nin tavsiyeleri arasında yer alıyordu. (EÜ/NZ)