Birleşmiş Milletler, Cuma günü işgal altındaki Batı Şeria'daki insan hakları durumunun hızla kötüleşmesinden "son derece kaygılı" olduğunu açıkladı. Binlerce kişinin öldüğü, İsrailli yerleşimcilerin giriştikleri çoğalan şiddet olayları ve Filistinlilere yönelik keyfi tutuklamaların arttığı Batı Şeria'da yaşanan insan hakları ihlalleri BM İnsan Hakları Ofisi'nce büyük bir kaygıya yol açtı.
BM İnsan Hakları Ofisi sözcüsü Ravina Shamdasani, Cenevre'deki BM Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında "Ofisimiz, 7 Ekim'den bu yana, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güvenlik güçlerince 15 çocuk ve bir kadın dahil olmak üzere en az 69 Filistinlinin öldürüldüğüne ilişkin raporlar aldı. Dün, çoğunluğu insansız hava aracı saldırısında 14 Filistinlinin öldüğü bildirildi." dedi.
▶ Filistin Tutuklular Derneği sözcüsü Amani Sarahneh 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da İsrail ordusunca yaklaşık 870 Filistinlinin tutuklandığını belirtti.
▶ İsrail'in süre giden Gazze bombardımanında ölü sayısı, Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsüne göre 4 bin 137'ye yükselirken, yaralı sayısı 13 bin 300 oldu. Bini aşkın insan ise kayıp.
Artan "yerleşimci" şiddeti
Shamdasani yerleşimci şiddetinin arttığını vurgulayarak, silahlı İsrailli yerleşimcilerin altı Filistinli'yi öldürdüğünü ve birçok Filistinli topluluğunun topraklarından zorla çıkarıldığını belirtti.
Ayrıca, keyfi olarak tutuklanan Batı Şeria'daki Filistinliler ve İsrailli Arapların sayısının arttığını, kötü muamele raporlarının ve hukuksuzlukların haber verildiğini ekledi.
"Hareket özgürlüğü meşru bir amaç olmadan kısıtlanamaz"
Shamdasani, İsrail'in Hamas saldırısının gerçekleştiği ve Gazze'ye yönelik misillemelerin başladığı 7 Ekim'den bu yana "Batı Şeria'da birçok Filistinlinin hareket özgürlüğünden mahrum bırakıldığını, yaşam desteği almak üzere hastanelere başvurmalarının engellendiğini" vurguladı.
BM İnsan Hakları Sözcüsü "Hareket özgürlüğünün kısıtlanması, meşru bir amaç elde etmek için gerekli ve orantılı olmalıdır" dedi.
Sözcü ayrıca, Gazze'deki İsrail güçlerinin güneyi de kapsayan yoğun hava saldırıları konusundaki kaygılarını dile getirdi.
"Bu saldırılar, güneydeki son derece zor yaşam koşulları ile birleştiğinde, kimilerinin sürekli yoğun bombardımanın sürmesine karşın kuzeye dönmelerine yol açtığı görünüyor," dedi.
Ayrıca, Gazze'den İsrail'e rastgele roket atılması konusundaki endişelerini dile getirdi.
İnsan Hakları Ofisi, tüm taraflardan "insan haklarına ihtiyaç duyan tüm siviller için hızlı ve engelsiz" insani yardım geçişine izin vermelerini istedi, Shamdasani de bu konuyu özellikle vurguladı.
Kiliseye uçak saldırısı
Cuma akşamı Gazze'deki bir Rum Ortodoks kilisesine yönelik İsrail saldırısı konusunda sivil altyapılara yönelik her türlü saldırıyı, koruma altındaki binaların tahrip edilmesini ve sivillerin ölüm ve yaralanmasını kınadıklarını söyledi.
İsrail Gazze’deki tarihi kiliseyi vurdu
"Tam olarak ne olduğu ve nasıl olduğu kesin değil, ancak bu konuyu araştırıyoruz," dedi.
Basın toplantısının ardından, İsrail ordusu Cuma günü, kuvvetlerinin Gazze'de bir Hamas komutanına "yakın" olduğunu ileri sürdüğü bir kişiyi hedef aldığı sırada kilisenin tahrip edildiğini kabul etti.
Sınır kapısındaki yardım kamyonları
Mısır'ın Refah sınır kapısında bekleyen insani yardım kamyonları konusunda, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) sözcüsü Jens Laerke, kuruluşun girişlere ne zaman izin verileceği konusunda kesin bir bilgiye sahip olmadığını söyledi.
Laerke, bu konudaki müzakerelerin devam ettiğini ve BM ajansının "mümkün olan en kısa sürede" yardımın içeri alınmasını umduğunu ekledi.
Laerke ayrıca, halen Gazze'de ihtiyaç duyulan insani yardımın hacmini değerlendirmenin mümkün olmadığını, ancak su, gıda, yakıt ve tıbbi malzemeye duyulan ihtiyacın ortada olduğunu vurguladı.
OCHA Gazze'deki insanların hayatlarını kurtaracak olan yardımı vurgulayarak, Refah sınır kapısını, İsrail'in kuzeydeki evlerini terk etmeleri emri verdiği güney Gazze için "can simidi" olarak niteledi.
(AEK)