Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun (GÖP) hapisteki gazeteciler için başlattığı "Tanıklık Günleri"nin 11. gününde hapis gazeteciler DİHA'dan Ahmet Akyol ve Murat Aydın, Özgür Gündem'den Dilek Demiral ve Kazım Şeker, Atılım'dan Hatice Duman, Azadiya Welat'tan Vedat Kurşun adına tanıklık yapıldı.
Çağlayan Adliyesi önünde yapılan eylemde açılış konuşmasını Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz yaptı.
Koz şunları dedi: "Hapisteki gazetecilere tanıklığımız sürecektir. Bize hissetmeyin, yabancılaşın diyorlar. En önemlisi vicdanları örgütlemek. Sessiz ve dilsiz olmayacağız. Dayanışma bilincimiz sürecek. Tanıklığımız sonuna kadar sürecek."
"TMK iptal edilmeli"
Gazeteci Musa Ağacık açıklamaya ünlü filozof Diyojen gibi giyinerek geldi. Ağacık, "Dünyadaki 186 ülkede toplam 176 gazeteci hapis ve tutuklu bulunuyor. Türkiye salt gelir dağılımındaki adaletsizliğiyle değil, aynı zamanda da 97 gazeteciyi tutuklayıp hapsetmekle de dünya utanç birinciliğini elinde bulunduruyor. Bir büyük utanç da sekiz hükümlüye göre tasarlanan koğuşlara 18 hükümlü ve tutuklunun tıkıştırıldığı Urfa Kapalı Cezaevi'ndeki isyanda 15 tutuklunun Adalet Bakanlığı'nın gözü önünde yanarak can vermeleridir" dedi.
Özgür Gündem eski editörü Dilek Demiral için tanıklık yapan çalışma arkadaşı Selma Kaya iddianamede Demiral hakkında yurtdışı seyahatleri dışında hiçbir delil olmadığını söyledi.
Atılım Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü ve sahibi Hatice Duman'a tanıklık eden Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) sözcüsü Necati Abay, "2005 Nisan'ında yapılan operasyonda, Hatice Duman'la birlikte gözaltına alındık. Dava sekiz yıl sürdü. Hatice Duman'a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Başbakan'a ve hükümet yetkililerine sesleniyorum: Terörle Mücadele Kanunu (TMK) derhal iptal edilmelidir. Sıkıyönetim mahkemelerinin, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) devamı olan özel yetkili mahkemeler kaldırılmalıdır. Hatice Duman'a ve 96 tutuklu gazeteciye özgürlük istiyoruz" şeklinde konuştu.
Özgür Gündem editörü Kazım Şeker için tanıklık eden annesi Türkmen Şeker ise şöyle konuştu: "Ben bir anne olarak hem üzgünüm hem kırgınım. Oğlumun hiçbir suçu yok, elinde kalemi, çok temiz bir kalbi vardı. Oğlumun serbest bırakılmasını istiyorum.
Eylemde yüzlerce yıl hapis cezasına çarptırılan Azadiya Welat gazetesi eski yazı işleri müdürü ve imtiyaz sahibi Vedat Kurşun için de babası Şükrü Kurşun konuştu: "Benim oğlum hiçbir şey yapmadı. Sadece gazetecilik yaptı. Hakkında 525 yıl hapis istendi, 166 yıl 6 ay ceza aldı. Sonra Yargıtay bozdu, 10 yıl 6 aylık cezası onaylandı. Ben bu eylem için 1700 kilometre yol geldim, inanım oğlum ve tüm gazeteciler için 17 bin kilometre de olsa gelirdim."
AHMET AKYOL (DİHA)
Çukurova Üniversitesi'nde öğrenci olan Ahmet Akyol, aynı zamanda Dicle Haber Ajansı'nın (DİHA) Adana muhabirliğini yapıyordu. Akyol, 6 Mayıs 2011 tarihinde, Adana'da öğrencilere dönük yapılan operasyonunda gözaltına alındı. 9 Mayıs 2011 tarihinde Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. "Örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası yapmak"la suçlanan Ahmet Akyol, halen Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
DİLEK DEMİRAL (Özgür Gündem)
Özgür Gündem eski editörü Dilek Demiral, 1977 yılında İzmir'de doğdu. Demiral, 24 Aralık 2011 tarihinde "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklandı. Savcılık sorgusunda, gazeteci Demiral'a, "Avrupa'ya, Irak'a, Kazakistan'a niye gittin?" diye soruldu. KCK gazeteciler iddianamesinde Demiral'ın yurtdışı seyahatleri yine "suç delili" olarak gösterildi. İddianamede, Demiral'a ilişkin suçlamalar ağılıklı olarak gizli tanık ifadelerine dayanıyor. Demiral'ın evinde bulunan kitaplar ve isminin geçtiği bir haber de yine "suç delilleri" arasında. Dilek Demiral, halen Bakırköy L Tipi Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
HATİCE DUMAN (Atılım)
Atılım Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü ve sahibi Hatice Duman, gazetesindeki yazı ve haberleri örgüt faaliyeti sayılarak "Anayasal düzeni zor yoluyla ortadan kaldırmaya teşebbüs" etmek gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Nisan 2003'te tutuklanan ve davası Mayıs 2011'de sonuçlanan Duman'ın uzun tutukluluğu sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Hatice Duman'ın haklı olduğuna karar vererek, Türkiye'yi mahkûm etti.
KAZIM ŞEKER (Özgür Gündem)
Özgür Gündem editörü Kazım Şeker, 1981 yılında Sivas'ta doğdu. Gazeteciliğe 2009 yılında İstanbul'da Günlük gazetesinde başladı. 4 Nisan 2011'de yeniden yayın hayatına başlayan Özgür Gündem gazetesinde editör olarak çalıştı. Tutuklandığı tarihe kadar gazetede politika editörlüğü yapıyordu. Kazım Şeker, 4 Ekim 2011 tarihinde, aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Özgür Gündem yazarı Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonunda sabah saatlerinde evine yapılan baskında gözaltına alındı ve 8 Ekim 2011 günü tutuklandı. Şeker, halen Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Savcının hazırladığı iddianamenin Kazım Şeker ile ilgili kısmında, sadece evinde alınan bazı roman ve inceleme kitapları delil olarak sayılmaktadır.
MURAT AYDIN (DİHA)
DİHA Muş muhabiri Murat Aydın, Muş Varto'da 1979 yılında doğdu. Aydın, 22 Ekim 2011'de Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklandı. Savcılık sorgusunda, DİHA muhabiri olan Aydın'ın DİHA Van Bürosu ile yaptığı haber içerikli telefon görüşmeleri bile suç sayıldı. Deprem nedeniyle Van F Tipi Cezaevi'nden Bayburt M Tipi Cezaevi'ne nakledildi.
VEDAT KURŞUN (Azadiya Welat)
Vedat Kurşun, 1976 yılında Mardin Kızıltepe'de doğdu. 2000'de Azadiya Welat gazetesinde çalışmaya başlayan Kurşun, 2002-2006 yılları arasında DİHA'nın Mardin, Van, Şırnak ve Adana muhabirliğini yaptı. Ardından yeniden Azadiya Welat'a dönen Kurşun, gazetenin İmtiyaz Sahipliğini ve Yazı İşleri Müdürlüğünü üstlendi. Gazeteye yönelik baskıların arttığı, dava üstüne dava açıldığı bir dönemde, 5 Şubat 2008'de ifade vermek için gittiği Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı, üç ay sonra tahliye oldu. İddia makamı, bu davada Kurşun'a 105 yıl ceza verilmesini talep etti. Mahkeme, "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla Kurşun'u dört buçuk yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu dava Yargıtay'da beklerken, Vedat Kurşun, 29 Ocak 2009'da yeniden tutuklandı. İddia makamı bu kez Vedat Kurşun için 525 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme, 13 Mayıs 2010'da Kurşun'a 166 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yargıtay kararı bozdu. Bozma kararı üzerine, 13 Haziran 2011'de yeniden görülen davada, Kurşun'a bu kez 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bu mahkûmiyet kararı Yargıtay tarafından da onandı. Kurşun hakkında 22 yıl hapis cezası verilen dört ayrı dava da Yargıtay'da bekliyor. Halen Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulunan Kurşun şöyle diyor: "Yaklaşık iki yıl çıkardığım gazetenin birkaç sayısı hariç bütün sayılarına dava açtılar. Açılan davaların gazetenin sayıları ve çarpıtılmış çeviri tutanaklarının dışında hiçbir belge veya suç sayılacak başka bir unsur bulunmuyor. İddia makamı dava açmasının nedenini 'Defalarca dava açmamıza rağmen yayın politikasında hiçbir değişiklik yapılmamıştır' diye açıkladı. Bu zihniyetle açılan davanın adaletlice sonuçlanacağını kim söyleyebilir?" (IC)