* Fotoğraf: coe.int.
2022-2023 akademik yılında Türkiye'deki üniversitelerde yaklaşık 4 milyon üniversite öğrencisi eğitim görüyor. Millî Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim 2021-2022 verilerine göre Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı 776 yurt var ve bunların toplam kapasitesi 759 bin 838 öğrenci ile sınırlı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 2021-2022 öğrenci istatistiklerine göre İstanbul'daki üniversitelerde 1 milyon 299 bin 390 öğrenci kayıtlı.
* İstanbul'daki devlet yurdu sayısı 21 ve bunların toplam kapasitesi 29 bin 794. Yani İstanbul'da eğitim gören üniversite öğrencilerinin 43'ünden sadece biri devlet yurdunda kalabiliyor.
* İstanbul'daki özel öğrenci yurdu sayısı 932. Özel yurtların fiyatları, bir önceki yıla göre (2021) yaklaşık yüzde 135 artmış durumda.
* İstanbul'daki özel yurt fiyatlarının ücreti 2022 Eylül ayı itibari ile 25-160 bin TL civarında değişiyor. Yurtlardaki akşam yemeği ücretleri ise günlük ortalama 50-80 TL arasında.
* İstanbul Anadolu Yakası'nda Üsküdar ve Kadıköy ilçelerine yakın en düşük fiyatlı kız öğrenci yurdu yıllık yaklaşık 29 bin TL. Beykoz'daki özel kız öğrenci yurtlarının fiyatı ise yıllık yaklaşık 20 bin TL'den başlıyor.
* Yine İstanbul Anadolu Yakası'nda Maltepe ve Üsküdar ilçelerinde bulunan özel erkek öğrenci yurtlarının fiyatı ise yıllık yaklaşık 13 bin TL'den başlıyor.
"Başka bir şansım yok"
Naz Yılmaz, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi. Naz, devlet yurtlarındaki kapasitelerin yetersizliği ve özel yurt fiyatlarının pahalılığı nedeniyle okulunu bırakıp ailesinin yanına dönmek zorunda kalan öğrencilerden yalnızca biri.
22 yaşındaki üniversite öğrencisi Naz "Bu sistem biz gençlere geleceksizlikten, psikolojik rahatsızlıklardan başka bir şey vermiyor. Sesimizi kimse duymuyor. Ben okuluma devam etmek, mezun olmak ve kendi işimi yapmak istiyorum. Bu durumun uzun süre değişmeyeceğini düşündüğüm için durumu kabullendim. Şimdi İngilizce çalışmaya yoğunlaştım. Elimde hosteslik sertifikam var, o alanda kendimi geliştireceğim, çünkü geçinmek için başka bir şansım yok," diyor.
Barınma sorunu nedeniyle okulunu yarıda bırakmak zorunda kalan Naz Yılmaz anlatıyor.
Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz? Hangi üniversitede, hangi bölümde okuyordunuz?
Öncelikle benim gibi mağdur olan tüm öğrenci arkadaşlarım adına konuştuğumu/konuşabileceğimi belirtmek isterim. İsmim Naz. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde okuyorum. Ya da artık okuyamıyorum demeyelim sanırım. Barınma sorunu yaşadığım için eğitimime devam edemiyorum ve okulumu dondurmaktan başka çarem yok. Çünkü kalacak yerim yok. Bir yurdum yok, bir evim yok. Ailem maddi olarak bana destek olacak durumda değil ve ben de onlara yük olacak bir pozisyonda değilim. Barınma sorunu yaşadığım için eğitim hayatıma devam etmem gerekirken çalışmak zorunda kalmak beni mental olarak aşırı derecede etkiliyor.
Evler ve yurtlar aşırı pahalı. Bunun çözümü okullarımız devam ederken çalışmak; ama okul ve iş aynı anda yürümüyor. Ki zaten öğrenci olarak çalışabildiğimiz işler part-time işler ve ücretleri de ona göre. Bu krizde sokaklardan başka kalacak yerimiz yok.
Neden okula devam edemiyorsunuz?
Babam emekli, annem de günlük üreti olan bir işte çalışıyor. Kazandığımız para evi geçindirmeye anca yetiyor. Ev ve yurt fiyatları aşırı pahalı olduğu için onlar da bu ekonomide bana yardımcı olamıyorlar. Ben özellikle anneme yük olmak istemiyorum. Çok rahatsız ediyor bu durum beni. Evet ailem her konuda destek oluyor bana, bu benim için çok mutluluk verici ama üniversite diploması artık benim için uzak bir hayal gibi görünüyor.
Geçen yıl da vardı barınma sorunum. Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurt başvurusu yaptım, yurt çıktığı halde yurda alınmadım. Sert bir tavırla "artık yıl" olduğum söylendi ve yurtta kalamayacağım belirtildi. Yurt için yatırdığım depozito parasını da iade etmediler. Artık yıl olsak da KYK'da bir yıl kalma hakkımız var. Burada da yine keyfi bir tutum alındı ve çoğumuz nedensiz bir şekilde kaldığımız yurtlardan atıldık. Özel yurtlar aşırı pahalı olduğu için İstanbul'da barınabilmemiz artık neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda.
"Gideceğim tek yer sokaktı"
Yurtta kalamayacağınızı öğrendikten sonra ne yaptınız?
Yurtta kalamayacağımı öğrendiğim an gideceğim tek yer sokaktı. Aynı durumdaki arkadaşlarımla buluşup, bize yaşatılanları protesto etmek için Moda Sahil'de buluştuk ve çözüm yolları aradık. Ama bulamadık. Bir süre İstanbul'da teyzemin yanında kaldım; ama orada da psikolojik baskıyla karşılaştım. Başkasının evinde yaşamak hem sizin için zor hem de evde yaşayanlar için, bunun da farkındayım. Kalacak hiçbir yerim olmadığı için memlekete, ailemin yanına geldim.
Burada da aileme destek olmak için çalışıyorum. Aldığım para okul harcı, faturalar derken kıt kanaat yetiyor bana. Asla param artmıyor. Öğrenciler olarak bizim bu ülkede bir geleceğimiz yok artık. Barınacak yerim olmadığı için hakkımla girdiğim üniversiteme devam edemiyorum. Bu durum psikolojimi inanılmaz bir şekilde etkiliyor.
Bu durum size nasıl hissettiriyor?
Ben susmak zorunda kalan, okulunu donduran, okuluna devam edemeyip çalışmak zorunda kalan öğrenci arkadaşlarımın sesi olmak istiyorum. Bu sistem biz gençlere geleceksizlikten, psikolojik rahatsızlıklardan başka bir şey vermiyor. Sesimizi kimse duymuyor. Ben okuluma devam etmek, mezun olmak ve kendi işimi yapmak istiyorum.
Bu durumun uzun süre değişmeyeceğini düşündüğüm için durumu kabullendim. Şimdi İngilizce çalışmaya yoğunlaştım. Elimde hosteslik sertifikam var, o alanda kendimi geliştireceğim, çünkü geçinmek için tek şansım bu.
"Mental sağlığımız iyiye gitmiyor"
Devlet büyükleri biz öğrencileri maalesef susturmak istiyorlar; ama uğradığımız haksızlık çok büyük. Bizim mücadele etmekten başka şansımız yok. Devlet büyüklerinin bizi görmesi ve maddi anlamda destek olması gerekiyor.
Barınma, geçinme, beslenme sorunlarımızı düşünüp durduğumuz için mental sağlığımız hiç iyiye gitmiyor. Geçinemediği için intihar eden öğrenci arkadaşlarımız oldu. Geleceğimizi çaldılar bizim. Şimdi bize verdikleri tek şey sokak ve banklarda barınma ve bozuk psikolojilerimizin garantisi.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Şunu eklemek istiyorum. Koşullar o kadar kötü ki kadın öğrencilerin ayrıca ne kadar zorlandığını kimse konuşmuyor bile. Biz kadınlar olarak bu ülkede çoğu alanda hayata 5-0 geriden başlıyoruz. Kadın olduğumuz için gerek fiziksel gerekse psikolojik olarak çok fazla baskıya maruz kalıyoruz. Şu an kadın öğrencilere barınmak için sunulan tek yer sokaklar. Asla güvende değiliz. Sömürü düzeni en çok kadınlar olarak bizi etkiliyor bu coğrafyada.
Ama öğrenciler olarak bizler susmayacağız, hakkımız olanı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kampüslerden, sokaklardan, parklardan, bizi mahkum ettikleri her yerden sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Gelecek; direnişle, umutla ötekileştirdikleri biz öğrencilerin olacak.
(TY)