22 Temmuz öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde öne sürdüğümüz adayların biri dışında tümünün bu gerilimi aşmak için taraflara pek çok çıkış noktasını sunacağını umuyoruz.
Böyle bir yaklaşım, toplumun da sözünü söyleyebileceği, dayatmaların ötesinde, demokratik ve katılımcı bir cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin yaşanmasına olanak verebilir.
Oysa Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, 27 Nisan "e-muhtırası" sürecinde takındıkları tavrı sürdürmeye kararlı olduklarını açığa vurdular.
Büyükanıt, "12 ve 27 Nisan'da söylediklerimizin arkasındayız" diyerek, "laikliğe özde bağlı" aday ısrarını sürdürdü. Deniz Baykal da "Cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmemesi halinde toplumda ve kurumlar arasında çatışma çıkacağı" uyarısını yineledi .
Gerilimin öteki kutbundaysa 22 Temmuz seçimlerini "kendi cumhurbaşkanlığı için bir halkoylaması" olarak gören Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) "ikinci adamı" Abdullah Gül var.
Gül'ün adaylığında imalar yoluyla ısrar etmenin, açık ve demokratik bir seçim ve katılım sürecinin oluşması için çaba göstermemenin sorunu çözmeyeceği ortada. AKP lideri Tayyip Erdoğan, konuyu, AKP "triumvirası" dışında kimseyle görüşmeyerek erken bir gerilimden kaçınacağını sansa da, eninde sonunda başlayacak tartışma için süreci daha da kırılganlaştırıyor. Öte yandan son anda yapacağı öneriyle bütün toplumu bir emri vaki ile karşı karşıya bırakıyor.
Çözüm bu gerilim dinamiklerinin dışında, Cumhurbaşkanlığı seçilmek için gerekli niteliklere sahip bir yurttaşımız üzerinde birleşerek bulunabilir. Bu yurttaşımız neden biri hariç bianet adaylarından biri olmasın?
bianet'in adayları arasında Prof. Dr. İonna Kuçuradi, Filiz Dinçmen, Prof. Dr. Türkan Saylan, Solmaz Ünaydın, Prof.Dr. Şahika Yüksel, Prof. Dr. Ayşe Erzan, Yaşar Seyman, Zeynep Tanbay, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Müjde Ar, Nebahat Akkoç, Yavuz Önen, Gülten Akın, Yaşar Kemal, Yıldırım Türker, Vedat Türkali, Murat Belge, Arto Tunçboyacıyan, Lale Mansur vardı.
Demokrasi karşıtı imgeleri bertaraf edelim
bianet, toplumsal kalkınma ve halk sağlığı yolunda gösterdiği örnek çabalar dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı adayları arasında saydığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) kurucu üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan' ın adaylığını geri çekiyor!
Saylan, Cumhurbaşkanlığı seçimine ön gelen gerilimler sürecinde "ne darbe ne şeriat" sloganına sahip çıkar görünse de anti-demokratik 27 Nisan muhtırasını desteklemekten geri durmadı. Hürriyet'ten Ayşe Arman' a verdiği söyleşide 27 Nisan muhtırası için şöyle dedi: "Allah'tan ordu var, onlar görüyor, vazifelerini yapıyorlar. Biz de buna sevineceğimize, söyleniyoruz. Bunu darbe çağrısı gibi algılıyoruz. Çok kızıyorum buna. Çünkü orduya zarar vermeye çalışıyorlar"
Saylan, bununla da kalmadı, toplumu silahlı kuvvetlerin emrine girmeye çağıran ve açık militarist karakteri dolayısıyla hiçbir onay kazanamayan "teröre karşı toplumsal refleks" mitinglerinin de başlıca düzenleyicisi oldu.
Saylan bu eylemini şöyle gerekçelendirdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri aynı zamanda bir sivil toplum kuruluşu gibi hareket etmektedir. Sel, deprem ve doğal afetlerde insanların yardımına yine TSK koşmaktadır. Bu sebeple Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bildiri yayınlaması çok normaldir."
Türkan Saylan 72 yılda tırnaklarıyla kazıyarak oluşturduğu itibarını iki ay içinde ayaklarıyla yıkarken kendisini de bizim adaylar listemizin dışına atmış oldu.
AKP'de Gül'ün adaylığını geri çeksin, demokratik bir sürecin önünü açsın!
bianet AKP'yi de aynı şekilde bu tartışmalı sürecin temsilcisi ve seçimleri kendisi için referandum olarak gören "benmerkezci" Gül'ü aday listesinden çıkarmaya, eğer bir listesi yoksa da, hazırlamaya çağırıyor...
Gül'ün adaylığı cumhurbaşkanlığı ilk tur oylamasından bir gün önce ilan edildi . Üstelik AKP bu sürece 12 Eylül uzantısı 1982 Anayasasının Cumhurbaşkanına tanıdığı yetkiler sorgulanmadan girdi.
Cumhurbaşkanının yetkileri sorgulanmadan ve tek bir adaya rıza göstermemiz beklenerek demokratik bir iradenin tecellisi olmakla hiç ilgisiz bir süreç işletildi.
Seçimi kazandılar, Gül yine sahnede
Seçimler Anayasa Mahkemesinin 27 Nisan Muhtırası doğrultusundaki kararı ile öne alındı. AKP 22 Temmuz seçimlerinden oy artırarak ve tek parti iktidarıyla çıktı
Gül milletvekili genel seçimlerini kendi "Cumhurbaşkanlığı adaylığının millete onaylatılmasının bir yolu" olarak yorumlasa da, siyaset bilimciler, genel seçimlerde Cumhurbaşkanlığı meselesinin açıkça gündeme gelmediğine dikkat çekiyor ve Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'nın sürekli gerilim üreteceği uyarısında bulunuyor.
Konu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Temmuz'da AKP triumvirası ile yaptığı gizli görüşmelerde konuşuluyor ama toplum bundan haberdar değil.
Gül'de ısrarın, toplumun, gerçek çıkarlarının ötesinde bir kutuplaşmaya çağrılmasıyla sonuçlanacağı apaçık. bianet, AKP'yi çözümü aklın ve demokrasinin alanında aramaya çağırıyor. Bu yola bianet adayları üzerinde düşünmeye başlayarak girebilir. (NZ/EK)