"Hükümet yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi gerektiğini savunuyor ama genelde hesap verme mekanizmalarından kurtulma döneminde bunu yapıyor ama Avrupa merkezli yönetime de katılmakla ilgili ciddi bir çaba veriyor."
Taksim Hill Otel'de düzenlenen toplantıda, Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Ümit Şahin'in moderatörlüğündeki "Yönetimde Yerelleşme, İdari Reform ve Özerklik" panelinin konuşmacılarından Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Alper Akyüz, hükümetin yerel yönetimler konusundaki çelişkili tavrını böyle açıkladı.
"Demokratik özerklikle ülke bölünmez"
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Batman Milletvekili Bengi Yıldız, "Hükümet bizim seçim yatırımı yaptığımıza 'palavra' diyor. Biz palavrayı hükümetten öğrendik. Başbakan Norşin'e gittiğinde nasıl konuştuysa biz de Kürtlerin kendi dilinde konuşmasını istiyoruz" diye konuştu.
Demokratik özerkliğin, eşit vatandaşlık hakkının, ülkeyi bölmeyeceğini söyleyen Yıldız, "Ama bu katı merkeziyetçi yapı, bu demokratik yapının kurulmasına izin vermiyor" dedi.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve Yunanistan Orta Makedonya Bölge Milletvekili Mihalis Tremopoulos da Avrupa ülkelerinde de demokratik özerlik talebinin arttığına işaret ederek, Yunanistan'ın merkeziyetçi yapısını eleştirdi.
"Değişmez hükümler siyasi kültürü zehirliyor"
Panelin ikinci bölümünde ise, "Siyasetin demokratikleşmesinin önündeki engeller; Siyasi Partiler yasası, Seçim Yasası ve Anayasa" konusu masaya yatırıldı.
Eski Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, Anayasanın değiştirilemez hükümlerinin kabul edilerek yapılan tartışmaların siyasal kültürümüzü "zehirlediğini" söyledi. Can, şöyle konuştu:
"Bize dayatılan bu anayasal düzen kimlikler üzerinden fay hatları üretiyor. Devlet yapılanması bize ait değilse biz kararlarda belirleyici değilsek istediğiniz kadar anayasaya temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümler koyalım değişen bir şey olmaz. Devlet bizim dışımızda bir yapılanma olduğu sürece hiçbir hakkımız güvence altında olmayacaktır."
Öğretim üyesi ve yazar Fuat Keyman ise Türkiye'nin de demokratikleşme, Batılılaşma, küreselleşme ve modernleşme süreçlerinde daha da karmaşık bir hale geldiğini anlattı. Bu karmaşıklığın çatışma alanlar yarattığını söyleyen Keyman, bu durumun Türkiye'nin yönetilmesi güç bir hale getirdiğini savundu.
Avukat Ergin Cinmen de yeni yapılacak bir anayasanın "yasakçı bir anayasa" olması gerektiğini belirterek, "Bu anayasa toplumsal yasakları yasaklayan bir anayasa olmalı" dedi.
Anayasa'nın başlangıç metnini "ırkçı bir metin" olarak yorumlayan Cinmen, anayasanın Türk etnisitesi ve Sünni Müslümanlık üzerine kurulu olduğunu belirterek, buna dair anayasadan örnekler verdi.
Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Yüksel Selek ise Siyasi partiler kanununu "ideolojik bir manifesto"ya benzetti.(BT)