“Yaradan, hiçbir kulunu evlat acısıyla karşı karşıya getirmesin. Şu mübarek günlerinde inanıyoruz ki bu ülkede kardeşlik egemen olsun. Bizim dinimiz sevgidir. Ya Xızır lokmalarımız kabul olsun. Aşk ile nur iman olsun…”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni’nin 19 Mart Salı günkü seçim çalışması Aleviler’in bu duası ile başlıyor.
İstanbul Küçükçekmece’deki Garip Dede Cemevi’ndeyiz. Duayı okuyan kişi de DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat (Alevi Dedesi).
Öncesinde, cemevinin bahçesindeki alanda Alevi yurttaşlarla bir araya geliyor eş başkan adayları, bazıları mum yakıyor, dilek adıyor. Adaylar da onlara eşlik ediyor, bazı yurttaşlar dileklerini sesli söylüyor:
“Barış olsun, kardeşlik gelsin…”
Sonrasında, adaylar büyük bir salonda Alevi yurttaşlarla bir araya geliyor. Burada ilk olarak konuşan Murat Çepni, Alevilerin çok zorlu bir dönemden geçtiğini ve bu zorlu dönemde de mücadeleleri ile saldırıları başarısız kıldıklarını söylüyor.
"Cemevleri ibadethanedir"
Sonrasında konuşan Meral Danış Beştaş da Alevi toplumunun direncine, inancına sahip çıkışına, iktidarın ayrıştırıcı politikalarına rağmen bir arada durmalarına saygı duyuyor ve önlerine saygıyla eğildiğini belirtiyor. İktidarın cemevlerine ibadethane statüsü vermemesini eleştiren Danış-Beştaş, Ankara’ya şöyle sesleniyor:
“Cemevleri ibadethanedir. Bunun istediğiniz kadar aksini söyleyin, gerekli yasal çıkarmayın bizim için yasa değil, inancımız ve meşruiyetimiz önemlidir. Cemevlerinin ibadethane olduğunu herkes gibi onlar da çok biliyor.”
Konuşmalar devam ederken Alevi yurttaşlara, adayları nasıl bulduklarını soruyorum. Büyük bir kısmı adaylardan ziyade ilk olarak ekonomik koşulların zorluklarından söz ediyor.
“Buraya gelmeleri bizi ziyaret etmeleri çok güzel” diyen de olduğu gibi “Onlarla gurur duyuyoruz, bizim başkanımız bunlar” diyen de var.
Garip Dede Cemevi’ndeki ziyaret “Lokmamız kabul olsun. Hak yardımcımız olsun, Xızır yoldaşımız olsun” temennileri ile sona eriyor.
DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Danış-Beştaş ve Çepni ile ikinci durağımız Esenler’deki halk buluşması.
DEM Parti’nin Esenler Meydanı’nda kurduğu seçim standının hemen yanı başında Hüda Par, İyi Parti ve Zafer Partisi gibi partilerin standları da yer alıyor. Standların içleri boş, sadece parti bayraklarını görüyorsunuz. Çok sayıda polis, meydanda tüm partilerin seçim standlarını gözlemliyor.
DEM Parti standında adayları bekleyen yurttaşların heyecanlı olduğu görülüyor. Kürtçe müzik başlayınca halaylar başlıyor, sloganlar atılıyor. Tam bu sırada DEM Parti adayları alana geliyor ki o zaman sanki seçim standında değil de kendinizi minik bir seçim mitinginde gibi hissediyorsunuz.
DEM Parti seçmeni İmamoğlu’na oy verecek mi?
İstanbul’daki Kürt seçmenin ilçelerde olmasa da büyükşehirde kime oy vereceği büyük bir merak konusu.
Meydanda karşılaştıklarımın büyük bir kısmı “Kendimize oy vereceğiz, bizim adaylarımıza oy vereceğiz” derken, bazı yurttaşlar “Evde oyları böldük, ben ve eşim DEM’e, çocuklar İmamoğlu’na oy verecek, yeter ki Kurum kazanmasın” diyor.
DEM Parti seçmeni bir kadın, “Bizim hedefimiz kaybettirmek değil. Biz varız, güçlüyüz bunu herkese göstermek” diyor. Partisinin aday politikasındaki değişiklikten (ittifaklar değil de partililerin aday gösterilmesi politikasından) memnun olduğunu söyleyen kadın, “Daha önce de öyle olmalıydı. Partimizi kararında destekliyoruz. Bizimkiler tecrübeli yanlış karar almaz” diyor.
AKP ve DEM Parti’nin seçim büroları karşı karşıya
Konuşmaların ardından bu kez Esenler’in Tuna Mahallesi’nde DEM Parti Seçim Bürosu’nun açılışına gidiyoruz. Tuna Mahallesi daha çok Roman ve Kürt yurttaşların bir arada yaşadığı kalabalık bir mahalle.
İlçenin AKP’li adayı, büyükşehir belediye başkanlığı için de adı geçen Tevfik Göksu. İşin ilginç yanı Tuna Mahallesi’nde AKP Seçim Bürosu ve DEM Parti Seçim Bürosu karşı karşıya. AKP Seçim Bürosu, DEM Parti adaylarının gelmesi ile birlikte kepenkleri kapatıyor. Sivil polisler de AKP Seçim Bürosu’nun önünde beklemeye başlıyor.
Yoldan geçen yurttaşlara AKP’li aday ve DEM Parti’li adayları soruyorum, bazıları sessiz kalıp yorum yapmamayı tercih ederken bir yurttaş, büyükşehirde CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na oy vereceğini, ilçe için de henüz karar vermediğini söylüyor.
Henüz adaylar gelmediği için yine DEM Parti seçmenlerine partinin aday politikasını soruyorum. Berfin adında bir kadın, “Biz örgütlü bir halkız, partimizin ne yaptığını biliyoruz, güveniyoruz. Partimizin kendi adaylarını göstermesini sonuna kadar destekliyorum. İlçede de büyükşehirde de kendimize oy vereceğim” diyor.
Selvi Kaldır isimli bir kadın da CHP’yi eleştiriyor, “Bizi sürekli cepte keklik gördüler. Bizim irademizi, isteklerimizi kabul etmediler. Sadece seçim zamanı Kürtler akıllarına geliyor. Biz bu yaklaşımı kabul etmedik. Partimizin aldığı kararın arkasındayız” diyor.
DEM Parti adayları ile son durağımız tıpkı filmlerdeki gibi oluyor. Yani bir film genelde nerede başlarsa, orada biter ya… Garip Dede Cemevi’nde başlayan seçim çalışması Esenler Cemevi’nde sona eriyor.
Alevi yurttaşlarla bir araya gelen DEM Parti'li adaylar, bağırıp çağırmadan, eşit düzlemde, mini bir sohbete başlıyor. Sohbet devam ederken, Alevi kadınları dinleme şansını yakalıyorum.
“Özellikle Meral Hanım’ı çok seviyorum” diyor bir kadın, başka biri de “Daha çok ziyaret etmeleri gerek” diye vurguluyor.
“Adaylardan beklentiniz ne?” diye sorduğumda şu yanıtı alıyorum:
“Markete gidemiyoruz, her şey çok pahalı. Ev kiraları yüksek. Eşimin maaşı ile geçiniyorduk, emekliydi. Eşim öldü, tamamen parasız kaldık…”
Hatırlanacağı üzere 2023’teki başkanlık seçimlerinde, istenilen oranda oy desteği alamayan o zamanın HDP’si, şimdilerde DEM Parti, seçim sonuçları nedeniyle eleştiri-özeleştiri sürecine girmişti. Yurttaşlar ile mahalle meclisleri, kadın hareketi ve il ilçe parti meclisleri üzerinden bir araya gelinmişti, fikirler tartışılmıştı.
Alana bakacak olursak, o dönem öne çıkan İstanbul’daki Kürt seçmenin daha da geniş haliyle DEM Parti'li seçmenin “Kendi adaylarınızı çıkarın”, “Kürtçe bilen adaylarımız olsun” eleştiri ve önerileri yerini bulmuş gibi görünüyor.
Seçmenin adaylara olan yoğun ilgisi, adayların her konuşmalarına Kürtçe başlamaları, sloganlar ve bir çok ortaklık bize gösteriyor ki bir önceki seçimlerde “Tabanından kopuyor” eleştirisi alan DEM Parti, bu açığı kapatmak için somut adımları attı, atıyor.
Ayrıca şu noktaya da dikkat çekmek gerekiyor, "DEM Parti’nin adaylarına İstanbul’un sorularına hakim değiller” benzeri yapılan eleştirilerin de adayların konuşmaları incelendiğinde pek de karşılık bulmadığı görülüyor.
Örneğin Murat Çepni genel siyasete dair konuşurken, Meral Danış Beştaş somut olarak İstanbul’un deprem, nüfus, kadınların sorunları gibi konularına değiniyor. Bir sonraki buluşmada ise bu kez Çepni, yerel siyasete dair önerilerini sunarken, Danış-Beştaş AKP’ye yönelik eleştirilerini sıralıyor.
Danış-Beştaş uzun yıllar birlikte siyaset yaptığı yoldaşı Gültan Kışanak’a dair de mutlaka birkaç söz söylüyor. Adeta ikili bir seçim kampanyası yürütüyor.
Yedi yıllık tutukluluk süresi bitmesine rağmen serbest bırakılmayan ve Kandıra Cezaevi’nde “rehin” tutulan DEM Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayı Kışanak’a dair de destek konuşmaları yapan Danış-Beştaş, hem Gültan Kışanak’la hem de diğer mahpus kadın siyasetçilerle dayanışmanın anlamlı örneğini de sergiliyor. Bu duruş, dayanışmanın yanında elbette iktidara da kadın mücadelesi/dayanışması anlamında önemli bir mesaj veriyor. Hatta “DEM’i parçalı görmek” isteyenlere de pratikten bir yanıt oluyor.
DEM Parti’ye yönelik medya ambargosunu düşünecek olursak sahadaki tablo ekranlara ne kadar yansıyor bilinmez. Ne var ki DEM Parti’nin enerjisi, adayların yurttaşlarla olan iletişimi ve ilişkisi “örgütlü bir halkın” farkını ortaya koyuyor.
Meral Danış Beştaş günün sonunda bir konuşmasında “Bizim adımızla bile dalga geçiyorlar, geçmeye çalışıyorlar, olsun” diyor ve ekliyor: “Bu seçim İstanbul’da çaylar bizden olsun, DEM’li olsun…”
Üç soru, üç cevap
DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Danış-Beştaş ve Çepni ile gün boyu süren seçim gezisinde fırsat buldukça söyleştik. İşte, DEM Parti İstanbul adaylarının yanıtları:
*İstanbul Newroz’udaki yüksek katılımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Danış-Beştaş: Newroz muhteşemdi. Son yılların en görkemli Newroz’uydu, biz Newroz’da kazandık. Bunu herkes de gördü. İstanbul’un duruşunu, gücünü herkes gördü.
Çepni: Newroz halkımızın sesini, sözünü söyledi. Halkımız söyledi, meydanlarda söyledi. Gerçek seçim çalışması da oradadadır. 'DEM nerededir?' diye soranlar olursa cevabı oradadır. Katılım yüksekti, bunun 31 Mart’a da yansıyacağını düşünüyorum.
*Nasıl geçiyor seçim çalışması?
Danış-Beştaş: Bizce gayet iyi. Gittiğimiz heryerde sevginin ilginin dayanışması olduğunu görüyoruz. Her yere birebir temas etmemiz zor, il ve ilçe örgütlerimiz de çalışıyor, iyi görüyoruz.
*Gültan Kışanak’a dair ne söylemek istersiniz?
Danış-Beştaş: Tek bir arkadaşımızın tek bir gün dahi cezaevinde kalmaması gerekiyor. Arkadaşlarımız rehine. Gültan Kışanak’la birlikte çalıştık. O şimdi Ankara’dan aday. O, hem kadınlar için hem de Ankara için büyük bir şans. Buradan Kandıra’ya selam gönderiyoruz. İstanbul’da olmasaydık orada, Ankara’da olacaktık. Onun kampanyasını da birlikte yürütüyoruz.
Meral Danış Beştaş-Murat Çepni: Kavga etmeye değil, rekabet etmeye geldik
(EMK)