Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile ilgili yönetmelikle yeniden gündeme gelen Ulusal Biyogüvenlik Yasa Taslağı, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin uygulanabilmesi amacıyla hazırlanan protokolü, Türkiye 2004'te yürürlüğe koydu. Ulusal Biyogüvenlik Yasa Taslağı da bu protokol ve biyolojik çeşitlilik sözleşmesinin uygulanmasına yönelik bir çalışmanın ürünü.
Tarım ve biyogüvenlik ile ilgilenen çevreler, yasanın bu kadar hızlı gelmesinin karşısında yönetmeliğin çıkartılmasının anlaşılır olmadığını savundular.
Meclis gündemine gelen Ulusal Biyogüvenlik Yasa taslağı hakkında hiçbir bilgileri olmadığını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Atalık, "Madem yasası bu kadar çabuk inecekti neden uygulama yönetmeliğini acelacale yayınladılar?" dedi.
"Yasası çıkmadan yönetmeliğini çıkarmasını hükümet ve bakanlık açıklamalıdır. Bu yönetmelik neye göre çıkmıştır? İki hafta sonrası yasasının inmesi soru işaretli durumdur. Bu yönetmeliğin dayandığı kanunların hiçbiri GDO ile ilgili değildir. Hatta yönetmeliğin dayandırıldığı bazı kanunlar yeryüzünde GDO üretimi yokken yazılmıştır."
"İhtiyat ilkesine göre GDO'lar yasaklanmalı"
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Çevre Hukuku Anabilim Dalı'ndan Ilgın Özkaya Özlüer, hala yasanın ilgili çevrelerle paylaşılmadığını, Bakanlar Kurulu'na sunulan haliyle tasarının GDO'lu ürünlerin ekimine izin verildiğini söyledi.
"İhtiyat ilkesi gereği ispat yükünün tersine çevrilmesi gerekiyor. GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyette bulunanların bu ürünlerin zararsız olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu şekilde bu konuda çıkacak uyuşmazlıklarda mahkeme, ihtiyat karinesini zararın doğduğunu iddia eden vatandaş lehine yorumlayabilecek."
Kurulu hükümet oluşturacak
Çıkacak kanuna göre, GDO'larla ilgili faaliyet yapmak için önce bakanlık izni gerekiyor. Gıda analizleri, toksitite ve alerji testleri gibi çalışmaları içeren risk değerlendirme raporu ve GDO ile ilgili ürünlerin biyololojik çeşitlilik üzerindeki etkilerini saptayan sosyo ekonomik raporları ise yasayla oluşturulacak Bilimsel Danışma Kurulu hazırlayacak.
Bu raporlar, Ulusal Biyogüvenlik Kurulu tarafından nihai hale getirilecek. Ulusal Biyogüvenlik Kurulu ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın teklif ettiği ve Bakanlar Kurulu'nun kararı ile atanacak üyelerden oluşacak. Kurulun Başkan ve Başkan yardımcısını bakanlık tarafından belirlenmesi bağımsızlığını da tartışılır hale getiriyor.(İP/EÜ)