Güldünya Tören teyzesinin kızının kocası tarafından hamile kaldığı için İstanbul'da erkek kardeşleri tarafından vurularak öldürüldüğünde 22 yaşındaydı. Dört yıl sonra doğduğu şehir Bitlis'te bir grup kadın onun adını verdikleri bir dernek kuruyor. Amaçları kadınlara haklarını anlatmak, kadına yönelik şiddete karşı, özellikle de namus ve töre gerekçesiyle işlenen cinayetlere karşı durmak.
Derneğin kurucularından Birsen Yaşar, tüzüğünün onaylanmasını bekledikleri derneği kurarken ne halktan ne de resmi kurumlardan destek görmediklerini, aksine "erkek egemen bakışın attıkları her adımda karşılarına çıktığını" bianet'e söyledi.
"Sadece Güldünya'nın adını almak bile tepki görmemize yetti. Kadın hakları için, kadınlara yönelik bir çalışma herkesi korkuttu."
17 kararlı kadın ve sayıları artıyor
Fikir, Van Kadın Derneği'nin (VAKAD) Kadının İnsan Hakları Eğitimi Projesi'ne (KHİP) katılan yedi kadının öğrendiklerini Bitlis'te kadınlara aktarmaya karar vermesiyle ortaya çıktı.
Yaşar, "Aslında aklımızda dernek kurmak gibi bir fikir yoktu" diyor. "Ama bireysel olarak bunu yapamayacağımızı anladık. O yüzden örgütlenmeye başladık."
Şu an girişimin 17 gönüllüsü var. Yaşar sözleşmeli bir öğretmen; gönüllüler arasında hemşire, kuaför, esnaf, ev kadını olanlar var. "Şiddete maruz kalan, duyarlı kadınlar; bu işi sonuna kadar götürmeye kararlı kadınlar bir araya geldik. Şimdi ulaşabildiğimiz her yere girmeye çalışıyoruz. Sayımız arttıkça erkeklerin bizi ciddiye aldığını daha fazla tepki göstermelerinden anlıyoruz."
"Her şey erkekler için"
Yaşar kadınların Bitlis'te yaşadığı sorunları şöyle özetliyor:
"Ekonomik yoksunluk ve şiddet başlıca sorunlar. Aile burada 'büyük aile' demek, dolayısıyla aile içi şiddet sadece erkek eşin uyguladığı şiddet değil; onun kardeşleri, ağabeyler, babalar..."
Kentte kadınların sosyal hayata katılımı için hiçbir olanak olmadığını da ekliyor Yaşar. "Her şey erkekler için."
Kadınlara kimse yer vermek istemedi
Kadınların bu aşamaya gelmedi hiç de kolay olmamış. Dernek için bir yer bulmakta bile zorlanmışlar. "Kadın çalışması olduğunu duyunca kimse bize yer vermek istemedi. Burada kiralar 200-300 YTL, en sonunda 500 YTL'ye bir yer tutabildik."
Şehirdeki erkekleri "sadece kadın çalışması yaptıklarına" ikna etmek de mümkün olmamış. "Bizim politik bir amacımız olduğunu düşündüler. Her görüşten kadının sadece kadın oldukları için ayrımcılığa, şiddete maruz kaldığını; kadın olma halinin birleştirici olduğunu bir türlü anlayamadılar."
Dayanışma çağrısı
Dolayısıyla maddi destek bulmakta zorlanmış kadınlar. Bitlis medyası çalışmalarına yer vermemiş, yerel radyoda yapmak istedikleri bir program engellenmiş. "Bunu istemedik ama mecburen dışarıya döndük biz de" diyor Yaşar. Şimdilik VAKAD'ın proje kapsamında sağladığı destekle ilerliyorlar ama kısa süre sonra bu destek de sona erecek. O yüzden herkesten destek ve dayanışma bekliyorlar.
"Bitlis küçük bir şehir. Burada ilk defa bir kadın örgütlenmesi oluyor. Başlangıçta biz de haklarımız bilmiyorduk; öğrendik. Şimdi tüm kadınların haklarına sahip çıkması için çalışacağız." (EÜ/TK)
* Destek ve dayanışma için girişimle 0534 432 50 40 telefondan bağlantı kurulabilir.