Kaynak ve fotoğraflar: AA
Erzurum'un İspir ilçesinde doğada bitkin halde bulunan 10 günlük dağ keçisi yavrusunu, veteriner hekimler gözetim altına aldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Erzurum Şube Müdürlüğü ekibi, yavru keçiyi Kars Kafkas Üniversitesi Yaban Hayatı Koruma, Kurtarma, Rehabilitasyon Uygulama ve Araştırma Merkezine getirdi.
Bakıcıların "Remsy" adını verdiği keçi, özel hazırlanan karışımlı bir sütle biberondan besleniyor ve 24 saat gözetim altında tutuluyor.
"Acıktığı zaman strese giriyor"
Remsy ile ilgilenen Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Cihan, "Bir süre sonra otla beslenecek. 6 saatte bir biberonla besliyoruz çünkü acıktıkları zaman strese giriyorlar. Aslında annesinin yanında olması gerekiyor ama biz de burada gönüllü çalışan arkadaşlarla annelik yapıyoruz, onu özenle büyütüyoruz" dedi.
Veteriner fakültesi öğrencisi Zeynep Sude Ömür ise "Yaklaşık 1 aylık oldu, geldiğinde çok küçüktü, memeye alıştıramadık, daha sonra hocamız alıştırdı. 2 hafta sonra diğer yiyeceklere geçilecek. Her gün beslemesini 4-5 defa yapıyoruz, sabah 06.00'da beslememiz başlıyor, gece 24.00'e kadar devam ediyor. Annesinden uzak kaldığı için olabildiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz Remsy'ye. Onu beslerken mutlu oluyorum" belirtti.
Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
Dağ keçisi ya da yaban keçisi (Capra aegagrus) Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) Kırmızı Liste kriterlerine göre global ölçekte nesli "neredeyse tehdit altında" (NT - near threatened) olan, Türkiye'nin de dahil olduğu Akdeniz bölgesinde ise "hassas" (VU - vulnerable) durumda oldukları için nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir tür.
Bu nedenle 1984'ten beri Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi'nin (Bern 1979) "kesin koruma altındaki türler" Ek-II Listesi'nde yer alıyor.
Dağ keçileri, Kürt mitolojisinde önemli bir yere sahip ve Dersim Alevileri tarafından da kutsal kabul ediliyor.
(ZA/AÖ)