Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, Kuzey İrlanda'daki okullarda verilen Hristiyan din eğitiminin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
Belfast Yüksek Mahkemesi, 2022'de Kuzey İrlanda'daki ilkokullarda Hristiyan odaklı din eğitiminin hukuka aykırı olduğuna karar vermiş, ancak Eğitim Bakanlığının karara itirazı mahkemede kabul edilmişti.
Çarşamba günü Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, baba ve kızın bu karara itirazını oybirliğiyle kabul etti ve Bakanlığın karşı itirazını geri çevirdi. Başka bir deyişle aile, Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesinde din eğitimiyle ilgili temyiz başvurusunu kazandı.
Eğitim Bakanlığı sözcüsü, "Karmaşık kararı ve sonuçlarını dikkatlice inceleyerek kısa süre içinde okullara tavsiyelerde bulunacağız." dedi.
Ne olmuştu?
Baba ve kızı, kızın dört ila yedi yaşları arasında gittiği ilkokuldaki din eğitiminin ve toplu ibadet uygulamasının hukuka uygun olmadığı konusunda itirazda bulunmuşlardı.
Yargılamada, davaya müdahil olanların yanı sıra Kuzey İrlanda'da genel olarak din eğitimi ve toplu ibadet uygulamasını ilgilendiren hukuksal konular da ele alınıyordu.
Yüksek Mahkeme, 11 yaşındaki kızın [benimsemediği] din eğitimi ve ibadet uygulamasından çekilmesinin, sınıfında uygulamaya katılmayan tek öğrenci olması halinde "damgalanma"sına yol açacağına ilişkin görüşlerini dinledi ve [bu bağlamda] din eğitiminden çekilme hakkının anne babalara "gereksiz bir yük" yüklediğine hükmetti.
Karar, Din Eğitimi müfredatının gözden geçirilmesi gerektiğini emrediyor.
Yüksek Mahkeme, hem Din Eğitimi hem de okulda toplu ibadetin, Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenen temel müfredatı takip ettiği için "nesnel, eleştirel ve çoğulcu bir şekilde" aktarılmadığına hükmeden 2022 tarihli ilk Belfast Yüksek Mahkemesi kararını destekliyor.
Mahkeme, aldığı kararın "eğitim sisteminin laikliğiyle ilgili olmadığını" ve "kimsenin Kuzey İrlanda'daki okullarda Din Eğitimi verilmemesi gerektiği iddiasında bulunmadığını" açıkça belirtti.
Mahkeme, "Aile[nin de], telkin anlamına bürünmediği sürece [okullarda] din eğitimi verilmesini kuvvetle destekl[ediğini]" söyledi.
Arka plan
Dava, Belfastlı bir baba ve ilkokul öğencisi olan kızı tarafından açıldı. Aile, davayı anonim olarak açtı.
Kız çocuğu bir devlet okulunda mezhep ayrımı gözetmeyen Hristiyan din eğitimi aldı ve Hristiyan ibadetlerine katıldı.
Ancak aile, kız çocuklarına Hristiyanlığın mutlak bir hakikat olduğunun öğretilmesini istemedi.
2019'da okulun kendi inançlarıyla uyuşmadığına yönelik kaygılarını dile getirdkleri bir mektupla okul idaresine başvurdular.
Aile, okul yönetimine öğrencilerin dengeli bir din eğitimi almasını sağlayacak denetim mekanizmalarının olup olmadığını sordu.
Okul, buna din eğitiminin "İncil temelli" olduğunu ve eğitimin temel müfredatını izlediğini söylediği bir yanıt verdi. Aile buna karşılık, devletin sunduğu eğitimin "anne babaların kendi dini ve felsefi inançlarıyla uyumlu olmasını sağlama hakkına saygı göstermesini" gerektiren haklarının ihlal edildiğini savundu.
Bir dönüm noktası
Baba ve kızını temsil eden Phoenix Hukuk Bürosu'ndan Darragh Mackin, kararın "bu yargı bölgesindeki eğitim hakları açısından bir dönüm noktası" olduğu görüşünde.
"Karar, devletin din eğitimini meşrulaştırmak için [sağladığı] derslere katılmama mekanizmalarına güvenemeyeceğini açıkça ortaya koyuyor." diyor.
Bay Mackin devamında "Okullar[ın], sırf aileleri müfredatta yer verilen dini dünya görüşünü paylaşmadıkları için çocukları dışlanma veya damgalanma gibi katlanılmaz bir duruma sokmaması [gerektiğini]" belirtti. BBC'nin Evening Extra programına konuşan Mackin, bunun "muhtemelen son yüzyılda eğitim için alınmış en önemli yasal karar" olduğunu söyledi.
Piskopos Donal McKeown, Yüksek Mahkeme kararına iyimser yaklaşıyor
Kuzey İrlanda BBC News'a verdiği demeçte Piskopos Donal McKeown, karar ve etkileri hakkında "oldukça iyimser" olduğunu ifade etti.
"Tarihimizin bu aşamasında bunun şaşırtıcı olmadığını düşünüyorum." dedi.
"Kuzey İrlanda, son temel müfredatın oluşturulmasından bu yana çok değişti ve ben de temel müfredat olarak neyi ve nasıl öğrettiğimizi gözden geçirmenin kesinlikle zamanı geldiğini düşünüyorum. Bu anlamda, tüm bu konularda oldukça iyimserim."
Arkası nasıl gelecek?
Piskopos McKeown, "sorulması gereken sorular var" dedi ve "yeni bir Din Eğitimi temel müfredatına ihtiyaç duyulduğu" konusuna olumlu yaklaştığını ve bunun nereye varacağını görmeye "oldukça açık" olduğunu ekledi.
"Yolculuğun bir sonraki aşamasını dört gözle bekliyorum, bunu olumsuz bir şey olarak görmüyorum. Açıklığa kavuşturulması gereken birçok nokta var - bu, sağlıklı ve geleceğe dönük bir toplum yaratmamızı sağlayacak Din Eğitimi müfredatının yenilenmesine hepimizin dahil olması için bir fırsat."
'Netlik ve Yönlendirme'
Derry ve Raphoe Piskoposu ve Transfer Temsilcileri Konseyi (TRC) Başkanı Rahip Andrew Forster da Konseyin kararı dikkate aldığını ve "değerlendirmek için biraz zaman ayıracağını" söyledi.
"Karar, uzun bir mahkeme sürecini sona erdiriyor ve karar değerlendirildikten sonra, okullarda hem din eğitimi hem de toplu ibadet konusunda netlik ve yönlendirme sağlayacağını umuyoruz."
"Okullarımız herkesi temsil etmeli"
Yeşiller Partisi meclis üyesi Anthony Flynn, aileyi tebrik ederek kararın "son derece önemli olduğunu ve [Kuzey İrlanda] Yönetimi tarafından göz ardı edilemeyeceğini" söyledi.
"Devlet tarafından finanse edilen bir okulda hiçbir çocuk, kendisine ait olmayan bir dini dünya görüşüne itilmemelidir." Kuzey İrlanda değişiyor, topluluklarımız çeşitli ve eğitim sistemimizin bunu yansıtması gerekiyor."
Flynn, dins derslerinin "dengeli, kapsayıcı ve modern" olması gerektiğini ve bunun "her çocuğun hoş karşılandığı ve saygı gördüğünü hissetmesi için Kuzey İrlanda'nın eğitim çerçevesini güncellemek için sonunda ele geçmiş bir fırsat" olduğunu söyledi.
"2025 yılındayız. Okullarımız herkesi temsil etmeli," diye ekledi.
"Kararlıyız"
Kuzey İrlanda'nın Birleşik Krallık içinde yer almasını savunan ayrıca sosyal olarak muhafazakâr bir çizgide konumlanan Demokratik Birlik Partisi (DUP) Milletvekili Carla Lockhart, Yüksek Mahkeme kararının "acı bir hayal kırıklığı" olduğunu ve "çok endişe verici" bulduğunu söyledi.
BBC'nin Evening Extra programına konuşan Lockhart, "Elbette kimseyi dini konularda zorlamak istemiyorum, ancak Kuzey İrlanda'da ebeveynlerin tercihi konusunda korumamız var" dedi ve ebeveynlerin "çocuklarını bu tür derslerden çıkarabileceğini" ekledi.
Kararın Kuzey İrlanda'daki eğitim üzerinde "sonuçları" olacağını, ancak partisinin "Hristiyan değerlerini teşvik etmekten ve korumaktan ve okullarda eğitim vermekten alıkonulmayacağını" söyledi.
(AEK)

