DTP Milletvekili Akın Birdal, Mardin'de 44 kişinin öldürüldüğü saldırıyla ilgili araştırma yapacak Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun kurduğu alt komisyonun dışında tutuldu. Oysa, bu araştırmanın yapılması için önergeyi veren kendisiydi.
bianet'in görüştüğü Birdal "Olayla ilgili kuşkulu birçok nokta var. Bu olay, sıradan töre, namus, rant işi diye geçiştirilemez. Devletin sorumluluğunu hafifletmeye çalışmamak gerek" dedi.
Birdal, dünkü (7 Mayıs) oturumda, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'ün komisyona Meclis'te grubu bulunan her partiden birinin dahil olmasını sağlamak yerine, doğrudan oylamaya geçtiğini, kendisinin de aday olduğunu, toplantıda bulunmaya MHP milletvekili Mehmet Ekici'yi telefonla arayıp komisyona dahil olmak isteyip istemediğini sorduğunu aktardı.
DSP'den Ayşe Jale Ağırbaş ve CHP'den Ahmet Ersin'in de kendisinin komisyonda bulunmasını savunmasına rağmen Üskül'ün böyle davrandığını söyleyen Birdal, bunun üzerine toplantıyı terk ettiğini söyledi.
Komisyon 13 Mayıs'ta Mardin'de olacak
Ancak DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün bu tavrı protesto eden açıklamasının ardından TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın kendilerini aradığını söyleyen Birdal, "Komisyon 13 Mayıs'ta Mardin'de olacak. Davet edilmeyi bekliyorum" dedi.
Meclis Haber'e göre, Toptan bu olay üzerine bugün "Zannediyorum makul bir noktada uzlaşma sağlanacaktır'' diye konuştu.
Dünkü oylama sonucunda, inceleme yapacak komisyon şu adlardan oluşmuştu: Zafer Üskül (AKP), Mehmet Ekici (MHP), Kazım Ataoğlu (AKP), Ahmet Ersin (CHP), Ayşe Jale Ağırbaş (DSP).
Üskül, komisyonun en fazla beş kişiden oluşabileceğini söyleyerek dünkü oylamayı savunmuştu.
Kuşkulu noktalar
Birdal, Bilge köyündeki saldırıyla ilgili dört noktanın önemli olduğunu, komisyonun bunları araştırması gerektiğini düşünüyor.
Olayın gerçekleşme biçimi: Kan davalarında maske kullanılmaz. Kanının yerde kalmadığını açığa çıkarmak için aleni yapılır. Bu tür olaylarda, namaza duran insanlar hiç öldürülmemiştir. Kadınların taraflar arasına tülbentini koyduğu anda kavganın durduğu bir bölgede, üçü hamile 16 kadın, altı çocuk öldürülüyor. Bütün bunlar çok kuşkulu. Yaralıların ifadesi, saldırının PKK'ye yüklenmek istendiği yönünde.
Jandarma neden zamanında gitmedi: Olayın ertesi günü üç milletvekilimiz oraya gitti. Şunu tespit ettiler: Jandarma karakolu olay yerine 15, araçla 6 dakika, silah seslerinin duyulabileceği uzaklıkta. Ama ancak 2 saat sonra olay yerine gidiyorlar.
Planı kim, neden, nasıl yaptı: İçişleri Bakanı planlı bir saldırı olduğunu söyledi. Bu planı, kim, nasıl, neden yaptı?
Koruculuk: Koruculuk sisteminin sabıkalarını 1985'ten beri biliyoruz. İnsan Hakları Derneği de bugün bilançosunu yayımladı. Korucuların içinde olduğu 1996'daki Güçlükonak olayını, 2007'deki Beşağaç olayını yakından biliyorum. Koruculuk sisteminin yeniden sorgulanması gerekiyor. Beşağaç köyüne komisyon olarak gittiğimizde, komisyon başkanı Üskül'ün ilk izlenimlerini biliyorum; üç gün sonra raporu yazarken kanaatinin değiştiğine tanık oldum. Bu yüzden şerh koydum. (TK)