Hem sinema seyircisinin hem de sektörün parçası olarak çalışan profesyonellerin uzun zamandır ortaklaştığı bir dert var: Alanlarımızı yitiriyor olmak. Elbette yalnızca sinemaya özgü olmayan, kültür-sanatın hayatın içerisinde yer bulmakta zorlandığı bu dönemde yaşamını filmler, kitaplar, müzikler etrafında kurmaya çabalayan insan sayısı hiç de az değil. Bu “deliliği” paylaşmak için karşılaşmalara, güvenli alanlara duyulan ihtiyaç, sansür gündemleriyle dolu festivaller, bilet fiyatları tavan yapmış sinema ve tiyatrolar, devamlı ağırlaşan ekonomik şartlarla ortak bir mutsuzluğa dönüşmüş durumda. Yeni alanlara, yeni topluluklara, yeni karşılaşmalara ve belki de en önemlisi yeni bakışlara muhtaç durumdayız.
Görültü, bu ihtiyacın çağırdıklarını bir araya gelmekte ve filmler üzerine biraz durup düşünecek alanlar yaratmakta arayan bir oluşum. İlk gösterim programları ve ona eşlik edecek paneli kapsayan "Nostaljik Olmayan Gelecek", 25 Ekim’de Pera Müzesi’nde seyirciyle buluşuyor. Bu yeni başlangıç vesilesiyle Görültü ekibiyle buluştuk ve inisiyatifin nasıl ortaya çıktığını, düzenlenecek etkinlikleri ve geleceği konuştuk.
Görültü nedir?
Görültü, yıla yayılan gösterimlerle belgesel ve kısa film gibi sınırlı gösterim imkânı bulan görsel formları göstermeyi ve tartışmayı ön planda tutan bağımsız bir kültür inisiyatifi. Hareketli imajların hızlı tüketildiği bir ortamda filmleri izleyip etrafında kurulacak bir tartışmayı önemsiyoruz. Ortak düşünce ve üretime gidecek bir yola dair kafa yormaya çalışıyoruz.
Ekip kimlerden oluşuyor? Fikir ilk olarak nasıl ortaya çıktı, hangi motivasyonla bir araya geldiniz; süreci sizden dinleyebilir miyiz?
Görültü ekibi Nil Kural, Deniz Tortum, Murat Güneş ve Okay Karadayılar’dan oluşuyor. Fikir olarak filmlere eşlik eden sözel bölümlerin ve yayınların gitgide azalması, festival veya vizyon temposu içerisinde filmlerin hızlı tüketilmesi, durup düşünecek vakit kalmaması, farklı disiplinlerle sinema alanının iletişiminin Türkiye’de zayıflaması ve bir komünite oluşturmaya zaman harcanmadığı gibi fikirlerde birleştik. Armağan Uslu da kuruluş aşamasından bu yana önemli katkılarda bulundu.
“Veba zamanı eğlence olur mu?”
Görültü'nün düzenlediği ilk etkinlik "Nostaljik Olmayan Gelecek" adlı program olacak. Programın içeriğinden bahsedelim mi? Filmler nasıl bir çerçevede birlikte gösteriliyor?
Kleber Mendonça Filho’nun Hayalet Resimler’ini göstermek projenin ilk göz ağrısıydı denebilir. Belgeselin kent, mekânlar ve değişimle ilgili gözlemlerinin Türkiye’ye çok tanıdık geleceği ve ilginç bir tartışmaya vesile olacağı fikrindeydik. Nitekim Özgür Demirci’nin spor sahasına dönüşen Yıldız Sineması’nı konu alan kısa belgeseli Beyaz Perdeden Yeşil Sahaya’yı keşfetmemiz aynı konuyu Türkiye’ye taşıdı. Mekânlarla kurulan ilişkiyi düşünürken Çağla Gillis’in E Blok, Daire 5’i bize temayla daha soyut uğraşan bir yaratıcı bir dili de gösterebilme imkânı verdi. Sürgündeki Rus kolektif Ataka51’in kısası Veba Ağıtı ise baskı ve politik gerilim içindeki ülkelerde mekânların yükünü ele almasıyla ve “Veba zamanı eğlence olur mu?” denebilecek sorusuyla bizi de şaşırttı. Mekân, kent ve değişim üzerine giderken işlerin iyiye gitmediğinde hemfikirdik ama kendimiz de bunları konuşurken nostaljiye kapılmaya meyilli olduğumuzdan geçmişe nasıl farklı bakar, geleceği nasıl düşünürüz diye sormak istedik.
Gösterimin ardından yapılacak panelle ilgili de bilgi almak isteriz.
Panelde alanı sinema olmayan, farklı disiplinlerden gelen ama uzun süredir kendi bağımsız inisiyatiflerini yaşatma konusunda dirayet göstermiş üç ismi bir araya getiriyoruz; belli ki nostaljiye kapılmamışlar, eylemsizlikten başka ihtimalleri hayal edebilmişler. kim ki o grubundan akademisyen ve mimar Berna Göl, uzun yıllardır Express, Roll, Bir+Bir’i yayımlayan kolektiften gazeteci, yazar ve çevirmen Merve Erol ve 6 Şubat sonrası Maraş’ta çalışan KAF Kolektif’in ve diğer yandan bağımsız bir sahne sanatları, müzik ve kültür mekânı Eksibir’in kurucularından Eren Şenkardeş. Filmlerin sorduğu sorular üzerinden gelecek hayal etmedeki çekincelerin, engellerin ve nostalji sığınağının inşasının nedenleri üzerine kafa yoracağız.
Buradan Nereye?
"Nostaljik Olmayan Gelecek"in ardından yapılacak etkinlikler belli mi? Film gösterimleri dışında nasıl programlar planlıyorsunuz?
“Nostaljik Olmayan Gelecek”in ardından Buradan Nereye? forumlarıyla ortak bir etkinliğimiz var: 14-15-16 Kasım’da Pera Müzesi ev sahipliğinde 14 saatlik belgesel exergue – documenta 14’ü gösteriyoruz ve tarihini sonra açıklayacağımız bir forum düzenliyoruz. Yapım süreci 10 yıla yayılan 14. documenta’yı düzenleyen ekibi 2 yıl takip eden Dimitris Athiridis imzalı belgesel, “Kurumların bağımsızlığının yok olduğu ve aşırı sağın yükselişe geçtiği bir dünyada sanat ne kadar bağımsız kalabilir? Kurumlara bağlı büyük sanat etkinlikleri, sanatçılara ve yaratıcı ekibe gerçek bir özgürlük alanı sunabilir mi?” gibi sorular soruyor. Bu filmi Türkiye’de benzer konulara çalışan Buradan Nereye? ile birlikte göstererek güncel sanat ve sinemanın kesişimde ortaklaşan sorunları konuşma imkânı bulacağımız fikrindeyiz. Ayrıca 2026’nın ilk aylarında başlayacak ve henüz açıklamayamadığımız bir retrospektife ve buna eşlik edecek Türkçe-İngilizce bir yayına hazırlanıyoruz.

"Görültü" ismini de açalım mı biraz? Aynı anda hem "gürültü"yü hem de "görüntü"yü çağrıştırıyor.
İsmi bulma sürecimiz uzun ve zor bir yolculuk oldu. “İsimsiz proje” olmaya razı olmak üzere olduğumuz bir noktada bu kelimeyi bulduğumuzda hem Türkçeden yola çıkması hem görme eylemini oyuncu bir şekilde akla getirmesi ve fanzin ve punk estetiğini çağrıştıran gürültüye benzemesi birleşince ismimizi bulduk. Başına buyruk ve sert tınısını da sevdik.
Konuyu Görültü'nün işaret ettiği ihtiyaca da çevirmek isterim. Günümüzde seyir alışkanlıkları dönüşürken izleyicinin "topluluk" hissi de saydamlaşıyor. Görültü etkinliklerine kimler, neden gelmeli sizce?
Görültü baştan beri birlikte düşünmeyi ve üretmeyi çok önemsiyor. Bize göre yılın çok kısa bir bölümüne hapsolan festivaller sürekli bir mevcudiyet yaratamıyor ve karşılaşma mekânları daralıyor. Filmler üzerinden bir şeyler konuşmak ve birlikte bir yerde oturup film izlemek isteyenleri, karşılaşmaları önemseyenleri Görültü gösterimlerinde ve etkinliklerinde göreceğiz sanki.
Kolektifin uzun vadeli geleceğiyle ilgili nasıl bir yol haritası var aklınızda? Bir film enstitüsü mü, bağımsız bir festival mi, daha kapsayıcı bir kültür-sanat kurumu mu...
Görültü henüz faaliyete geçmeden önce geçen yıl nisan ayında Hareketli İmajlar Derneği olarak dernekleşti. Sivil toplum alanını önemsediğimiz için etrafımızdaki arkadaşlarımızla birlikte yolun en başında dernekleşmeyi önemsedik. Şimdilik gezgin bir perde olmaktan memnunuz ama daha sık film gösterebilmek ve komünite oluşturabilirsek onun bir yeri de olsun diye düşünüyoruz, özetle kendi mekânımız olsun gibi bir hayalimiz var. Bunu da yakında paylaşacağız ve süreci kamusal alanda tartışacağız. Üretimi teşvik eden, ilgililerin oluşturduğu gruba hitap eden bir yol haritası zamanla şekillenir diye düşünüyoruz. (EBB/TY)







