"Ben hatırlatmalara açık işler yapıyorum" diyen Cevdet Erek'in Arter'deki galeri mekânına özel olarak tasarladığı sesli bir mimari yerleştirmeden oluşan "Bergama Stereotip", hareket noktası olarak Büyük Bergama Sunağı'nı alıyor.
Nekropsi grubunun davulcusu olarak da tanıdığımız sanatçı, 1995 yılına ait bir Nekropsi albümünü kendisine getiren bir dinleyicisini anlatarak, "O zamandan bugüne hâlâ aynı kafayla devam ediyoruz. Bir tapınak, kutsal şeyler yapmıyoruz aslında" diyor.
"Bergama Stereotip" de biraz böyle bir eser. Merdivenlerinden çıkıp, içinde dolanabildiğiniz bir mimari konstrüksiyon ve 13 kanal ses sistemiyle her noktasında farklı sesler duyabildiğiniz, kendinizi ona göre konumlandırdığınız bir iş.
Bu yerleştirme, sanatçının Almanya'nın Bochum şehrinde ilk kez 2019'da sergilediği, ardından Berlin'deki Hamburger Bahnhof Müzesi'nin tarihi binasında gösterilen "Bergama Stereo" başlıklı yapıtının devamı ve bir varyasyonu niteliğinde. Erek, buradan hareketle Bergama Sunağı'nı yeniden yorumluyor.
9 Ağustos'a kadar açık kalacak serginin küratörü ise Selen Ansen.
Ansen, İstanbul'da sergilenen eserin Berlin'dekinin bir tekrarı değil, devamı olduğunun altını çiziyor.
Erek, özellikle "ses yerleştirmesi" tanımlamasının doğru olmadığını aktarıyor:
"Sese az duyarlı ya da çok duyarlı olan için farklı bir şey, kulağı hiç duymayan için bambaşka bir şey ifade ediyor bu iş. Andan ana da fark edebiliyor. Aylar sonra 'sesi ilk kez duydum' diyen de var mesela. Ama salt görsel bir şey de değil. Ben 'mekan' demeyi tercih ediyorum."
20. yüzyılın başında Büyük Sunak'ın kalıntıları Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Bergama'dan, Berlin'e götürüldü. Bu tarihten itibaren hep bir tartışma konusu olan sunağın tarihini oluşturan yerinden edilme hikayelerinden de yola çıktığının altını çizmek lazım.
"Uzakta ya da yabancı olan, geçmişte kalmış ya da yitip gitmiş şeylerin yaşamlarımıza yeniden eklemlenebilmesi için gerekli olan aralıkları ve mesafeleri ortaya koyar."
"Tarihi şimdiki zamana getiriyor"
Ansen bu konuyla ilgili olarak hem Berlin'deki "Bergama Stereo" hem İstanbul'daki Bergama Stereotip" arasında kurulan ilişkide "Tekrar değil, fark içeriyor" diyor. "Ama aynı zamanda Zeus Sunağı hep bir geri getirilme söylemlerine maruz kaldı yıllardır. Cevdet'in de işinin bir serüveni bu. Tarihi şimdiki zamanda getiriyor."
Hatırlatma meselesine gelirsek... Erek, arkeolojik kalıntılar, tarihi eserlerle uzun zamandır alakası olduğunu, Bergama Sunağı ile ilgili olarak da çocukluktan aklında kalanın ise "Bu kadar büyük bir şeyi nasıl götürebilirler?!" sorusu olduğunu söylüyor.
Bochum'un kömür karası, İstanbul'un aşı boyalı evleri
Bochum'daki yapıtın kömür karası olması ve İstanbul'daki yapıtın ise kırmızı renkte oluşu da kasıtlı hatırlatmalar yapıyor. Sanatçı, Bochum'da madencilikle ilişki kurarken memleketi olan İstanbul'daki Boğaz'ın ahşap, aşı boyalı evleriyle ilişki kuruyor.
"Bu renk, şehrin geçmişini anımsatmasının yanı sıra sanatçı için ev, toprak, yuva ve sıcaklık çağrışımlarıyla da öne çıkıyor."
"Bergama Stereotip", "Bergama Stereo"da da olduğu gibi, sesi, mimariyi ve tarihselliği merkezine alıyor. Büyük Bergama Sunağı'nda görsel unsurların üstlendiği işlevi, Erek'in bu yapıtında işitsel unsurlar yerine getiriyor.
Hoparlörlerdeki sesler ile ilgili olarak ise Erek şu bilgileri veriyor:
"On üç adet hoparlörden çok basit ve kısa sesler. En uzunu beş ya da dört saniye. Asma davul, insan sesi, metal, rock, hevay metal müziklerde kullanılan gırtlak veya hayvan sesini de andıran işitsel öğeler, ilkel ya da geleneksel müzikler, zil sesi var."
Büyük Bergama Sunağı hakkında
Fotoğraf: berlin.de
Zeus Sunağı olarak da bilinir. Helenistik dönem yapısı. Pergamon Krallığı'nın Galatlara karşı kazandığı savaşın ardından MÖ 2. yüzyılda inşa edildiği ve içinde kurban törenlerinin gerçekleştirildiği düşünülen bir açık hava anıtı. Günümüzde İzmir'in Bergama ilçesinin merkezinde yer alan antik kent Pergamon'da 19. yüzyılda yürütülen arkeolojik kazılarla bulunan anıtı çevreleyen Büyük Friz üzerinde, yeraltı devleri Gigantlar ile gökyüzündeki Olimpos tanrıları arasındaki savaşın tasvirleri yer alır. 20. yüzyılın başında Büyük Sunak'ın kalıntıları Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki Bergama'dan, yeni kurulan Alman İmparatorluğu'nun başkenti Berlin'e taşınıp burada yeniden kurgulanarak, sunak için özel olarak inşa edilmiş bir müze olan Pergamonmuseum'da sergilenmeye başlandı. Kalıntıların bu tarihi yer değişikliği süregiden tartışmaların konusu oldu.
Büyük Bergama Sunağı ve kalıntılarının İzmir yakınlarında yer alan Bergama ilçesindeki görünümü, fotoğraf: Arat ve Erek, 2019.
(AÖ)