Hüsnü Yıldız, toplu mezardaki kardeşi Ali Yıldız'ın cenazesini alma talebiyle başladığı açlık grevini, 45. gününde "ölüm orucuna" dönüştürdü.
"Sağlığım çok iyi" diyen iki çocuk babası Yıldız, bugün Dersim'deki Yeraltı Çarşısı'nda yaptığı eylemin 46. gününde ve 13 kilo kaybetti. 46 yaşındaki Yıldız'ın 75 yaşındaki annesi Sakine Yıldız da oğlunu yalnız bırakmıyor.
Dersim'in Çemişkezek ilçesinde Nisan 1997'de 19 kişinin öldürülüp gömüldüğü toplu mezarda oğulları Ali Yıldız'ın da olduğunu söyleyen aile, "Cenazemizi istiyoruz" diyerek 46 gün önce süresiz açlık grevine başlamıştı. 3 Şubat'ta bulunan toplu mezarda, ikisi Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi'nden (DHKP-C) 17'si PKK'li 19 kişi olduğu ileri sürülüyor.
Hüsnü Yıldız, iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını, sonucu beklediklerini söyledi.
Bakan Ergin söz vermişti
Aile, toplu mezarın açılması talebiyle Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na başvurmuş, ayrıca ölüm haberini aileye bildirmeyen yetkililer hakkında da dava açılmasını istemişti. Savcılık, toplu mezara gömülenler için, "gömü işlemi usulüne uygun yapıldı" diyerek takipsizlik kararı vermişti. Takipsizliğin kaldırılması için Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuran aileye buradan da ret cevabı geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Taylan Tanay, 14 Temmuz'da Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile toplu mezarla ilgili görüştü. Ergin, gerekli girişimlerde bulunulacağının ve konunun mutlaka çözüme ulaştırılacağının sözünü verdi. Ancak Yıldız, yetkililerin hiçbir girişimde bulunmadığını söyledi.
"Devlet sesimizi duymadı"
46 yaşındaki Hüsnü Yıldız, yazdığı açık mektupla kararını şöyle açıkladı:
* Altı ay kadar önce, 14 yıldır kayıp olan kardeşim Ali'nin toplu mezarda olduğunu öğrendik. O günden itibaren annemin, babamın ve bizlerin ziyaret edebileceğimiz bir mezar taşı olsun diyerek adliye adliye dolaştık ama devletin kapıları yüzümüze kapandı. "Bir mezar hakkınız değil" dendi. Soruyorum bir mezar herkesin hakkı değil midir?
* Bakan Ergin'e konunun tüm detayları anlatıldı. Ama aradan iki haftaya yakın bir süre geçmesine rağmen adım atılmadı. Devletin gözü açlık grevi çadırımızı görmedi. Devletin kulağı sesimizi duymadı. Devletin eli mezarımızı açmadı.
* "Cenazemizi almanın bedeli neyse ödeyeceğim." demiştim. Ölüm orucu kararını özgür irademle aldım, cenazemiz alınana kadar da geri dönmeyeceğim.
Desteğe gözaltı
Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi aileler de Yıldız'a destek vermek üzere başlattıkları açlık grevi başlatmayı planlıyordu. Ankara Kızılay'da yapılması planlanan iki günlük açlık grevi öncesi bugün bir araya gelen ailelere polis müdahale etti, yedi kişi gözaltına alındı. (AS)