İzmir’in Karabağlar ilçesindeki Limontepe semti önce bir doktora tezine ardından da kitaba konu oldu. 2012’de kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen fakat henüz dönüşümün resmen başlamadığı Limontepe’nin tarihi, mahallelinin hafızalarından derlendi ve bir kitaba dönüştü. Araştırma, 2019 İlhan Tekeli Doktora Tez Ödülü’nü aldı.
Uzun yıllar Limontepe’de yaşayan Dr. Leyla Bektaş Ata, doktora tez araştırması kapsamında 2017’de çocukluk mahallesinin yolunu tuttu. Mahallelinin gündelik hayatını, mahallenin kuruluş ve gelişim sürecini iki kuşak yerleşimcilerin hayat hikâyelerinden derledi.
Ortaya çıkan mahalle anlatısı, kent arşivinde sıklıkla göz ardı edilen gecekondu bölgelerinden birinin tarihini yaşayanların şahitliğiyle kayda geçiriyor. Kitap, gecekondu mahallesinde yaşamayı, burada çocuk, genç kadın ve erkek olmayı anlatıyor. Sıradan davranışların, alışkanlıkların ve rutinlerin arka planına bakmaya davet ediyor.
Gecekondulu olmanın doğasına sinen bekleme haline işaret ediyor: Tapuyu beklemek, yolların yapılmasını beklemek, yıkımı beklemek, temel hizmetlere erişimi beklemek, seçimleri ve sonrasındaki olası adımları beklemek… Gecekondulunun her hamlesine sinen bekleme hali, anlatılarda somutlanıyor.
"Yaşadığım bir mahallenin hikayesi"
Kitap “Yazsak roman olur!” diyerek başlıyor. Kapısı çalınan her gecekondulunun ağzından bu cümleyi duyuyor Bektaş Ata ve şöyle başlıyor sözlerine:
“Saha araştırmam için kentsel dönüşümün eşiğindeki gecekondu mahallesi sakinlerinin kapısını çaldığımda en sık duyduğum cümle buydu: 'Yazsak roman olur!' Yaşadıklarını, hayal ettiklerini, erişebildiklerini, hak ettiklerini, elde edemediklerini, o vakte dek dile getiremediklerini... Şimdilik roman değil, bir mahallenin kuruluş, gelişim ve dönüşüm sürecini yaşayanların hayat anlatıları yoluyla inşa etmeye çalıştığım bir mahalle hikâyesi oldu. Bir dönem benim de ailemle yaşadığım bir mahallenin hikâyesi.”
Yarım yüzyıllık göç ve kentleşme dinamikleri
Bektaş Ata, yaşam öyküsünü mahallelinin öyküsüne bağlıyor. Kendi çocukluk anıları, bugünün ikinci kuşak kadınlarını anlamaya kapı aralıyor. Araştırmacı olarak mahallede yaşadığı karşılaşmalara da yer veren Bektaş Ata, bir dönem parçası olduğu mahalleye kadın araştırmacı olarak katılma deneyimini inceliyor.
Limontepe mahallesinin kuruluş sürecini Türkiye’nin gecekondulaşma süreci içinden anlamaya çalışan araştırma, mahallelinin göç basamakları üzerinden yaşadıkları deneyimi açığa çıkarıyor: Köylü, göçmen, sakin ve kentsel dönüşümün belirsizliğinde kentin başka bir noktasına yerleşecek olan yolcu. Her bir sıfat farklı umudu, hayal kırıklığını, bekleyişi, çabayı barındırıyor. Bir kişinin yaşam öyküsü ülkenin yarım yüzyıllık göç ve kentleşme dinamiklerini açığa çıkarıyor.
İnsan mekânı, mekân insanı belirler düsturundan hareketle mahalledeki kamusal ve özel mekânların düzenlenme biçimini analiz eden araştırma, mahalle baskısının dinamiklerini de burada arıyor. Özellikle mahallenin ikinci kuşak kadınları üzerinde uygulanan mahalle baskısının temel gerekçesi, gecekondu bölgelerinin kentin çeşitliliğine kapalı olması. Bu baskıyı bir anda ortadan kaldırmak mümkün olmasa da etrafında dolaşmanın yollarını arıyor ve deniyor genç mahalleliler.
Kentsel dönüşümle gelen örgütlülük
Limontepe’de doğup büyüyen kuşağı anlamada eğitimin kurumsal olanaklarını incelemek elzem. Mevcut imkânlara ve kısıtlar üzerinden gecekonduda yetişen gençlerin sınıfsal hareketlilikleri değerlendiriliyor. Genç sakinlerin anlatıları, kent yoksulu olarak eğitim hayatına katılma ve eğitim aracılığıyla sınıfsal bariyerleri esnetmenin olanaklarını sorguluyor.
Kurulduğu andan itibaren dönüşüm bölgesi olan gecekondularda yaşayanlar dönüşüm coğrafyasında kalıcılığı temin etmeye çalışır. Yaklaşık on yıl önce kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen Limontepe sakinlerinin dernekleşerek örgütlenme ve sürdürdükleri hukuki süreç, burada sürdürülen kalıcılık pratiklerine örnek teşkil ediyor. Mahallelinin mekânda yolcu olmak yerine sakin olarak kalabilmek için geliştirdiği stratejiler inceleniyor.
"Gecekonduluların gündelik hayatı"
Bektaş Ata kitabı şöyle noktalıyor:
“Bu çalışmada neden başka türlü değil de olduğumuz gibi olduğumuzu habitusa referansla anlamaya çalıştım. Toplumsal sınıf ve toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerin inşa ettiği mekân deneyimine mahalleler ve kuşaklar üzerinden bakmak bu açıdan anlamlı. Böylelikle tekil bireylerin belleğinden bir mahalle anlatısına ulaşmak mümkün oluyor– geçmişimizi didikleyerek, umut ve hayal kırıklıklarımızı birlikte dillendirerek.
"Bu anlatı, gecekonduluların gündelik hayatında baş etmek zorunda kaldığı belirsizlik ve eşitsiz yaşam koşullarının kamuya duyurulması, sistematik görünürlük kazanması ve dolayısıyla, ortadan kaldırılmasına yönelik politika geliştirilmesine bir katkı sağlama gayesi taşıyor. Kent yoksullarının yaşam alanlarının geleceğinde söz sahibi olabildiği şeffaf ve katılımcı kent politikalarına, gecekonduluların eğitimin kurumsal olanaklarına erişirken karşılaştığı fırsat eşitsizliğinin ortadan kalkmasına, kadınların günün her saati kent mekânının her yerini özgürce kullanabildiği bir şehircilik anlayışına ve daha nicelerine dair umudu barındırıyor. Her şeyden önce, neoliberal kapitalizmin kentleşme politikaları mahalleyi ve ortak geçmişimizi yerle bir etmeden önce kentin tarihine bir çentik atmayı amaçlıyor.”
Kitaba buradan ulaşabilirsiniz
Dr. Leyla Bektaş Ata hakkında |
1987'de İzmir'de doğdu. Anadolu Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi ve Basın ve Yayın bölümlerinden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi İletişim Bilimleri'nden doktora derecesini aldı. Bir süre Cardiff Üniversitesi Coğrafya ve Planlama Okulu'nda misafir araştırmacı olarak bulundu. Kent, toplumsal cinsiyet, yoksulluk üzerine anlatı ve (oto)etnografinin imkanlarıyla araştırmalar yürütüyor. Mekân ve toplumsal cinsiyet odaklı çalışmaları, çeşitli kurumlar tarafından verilen Dicle Koğacıoğlu, Ferhunde Özbay, Sevilay Kaygalak ve İlhan Tekeli ödülleri aldı. Gündelik bilgiyi akademik bilgiye dönüştürme, fakat akademiyle sınırlı kalmamanın yollarını farklı metodolojileri ve yazma biçimlerini kullanarak arıyor. Bianet, T24, Deutsche Welle Türkçe gibi yayın organları için dönem dönem içerik üretiyor. Dikiş Makinesi adlı bağımsız bir grupla kolektif öyküler yazıyor. Halen Kadir Has Üniversitesi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışıyor. |
(HA)