Dört kişi eşyalarını toplayıp Çanakkale'de bir köye yerleşti.
Tavukları var, ekip biçiyorlar, odun kesiyorlar; sıfırdan kırsalda yaşamayı öğreniyorlar. Ama bir yandan da ellerinde laptop, derneklerini kurdular; kendi başlattıkları yaşam biçimini genişletmenin formüllerini arıyorlar.
Kırsal yaşamı merak edenleri "Ormanevi"ne bekliyorlar; konaklama, yemek onlardan.
Volkan Büyükgüngör, yarış organizasyonları ve çeviri yapıyor, Nilay Pya doktora yapıyor ayrıca aşçı, Dmitriy Pya ise * endüstriyel dağcı.
Durukan Dudu, İsveç'te Kırsal Kalkınma üzerine master yaptı; şimdi Buğday Derneği'nin Tohum Takas Proje Koordinatörü, aynı zamanda yeşilgazete ekoloji editörü.
Dudu, neler yaptıklarını bianet'e anlattı.
"Kırsala yerleşmek isteyen çok ama..."
Ormanevi nedir?
Ormanevi, sekiz yıl önce oluşturduğumuz, adım adım inşa ettiğimiz, fikir değil “muhabbet” etrafında birleşip oradan ortak fikre ulaşmış, an itibariyle dört kişilik bir girişim, komünote. Yıllardır ördüğümüz sürecin bir adımı olarak Ekim ayında Çanakkale Biga'da dedemlerin boş duran Hacı Köyü'ndeki evine yerleştik.
Ne yapıyorsunuz köyde?
Tavuk besliyoruz, küçük bir alanda tarım yapıyoruz. Odun kesiyoruz, biraz marangozluk öğreniyoruz. Toprakla tanışıyoruz. Kısaca kırsalda yaşamayı öğreniyoruz. Bir yandan da sosyal medyada bunları paylaşıyoruz.
Neden?
Dünyadaki birçok musibet ve sorunun görmezden gelinen temel nedenlerinden biri kırsal ve şehir ayrıca doğa ve insan arasındaki dengenin bozulmuş olması. Kırsalda genç insanlar gelecek görmüyor. Dünyanın her yerine kırsal nüfus yaşlanıyor, gençler kaçıyor, köyler boşalıyor.
Çünkü kırsalda ekonomik açıdan sürdürülebilir bilgiler yok oldu; geleneksel tarım gelenekleri kayboldu. Gençler, kırsalda gelecek ve umut görmüyor. Şehirde yaşayan ama kırsalda yaşamak isteyen ancak ne yapacağını bilmeyen birçok özellikle de genç insan var. Ve bu hayallerini gerçekleştirmek için hem ekonomik anlamda hem de sosyal yaşam biçimi anlamında önlerine engeller çıkıyor.
Haklı değiller mi?
Evet.
O zaman?
Gençlerin kırsalda bir geleceğe ve umuda sahip olarak yaşamasını sağlayacak sürdürülebilir bir model yaratmak gerek. Biz bu modele OPMIWOHA kısa adını veriyoruz. Ama anlatmaktan çok yaparak ve deneyerek göstermek istiyoruz. Ormanevi girişimi olarak kendi üzerimizde de denediğimiz, kendimizi kobay ettiğimiz bir model bu. Bu esnada derneğimizi de kurduk.
"Kırsalda yok olan umudu canlandırmak"
Nedir?
Kırsalda Sürdürülebilir Gelecek Derneği. Derneğin amacı kırsalda yok olan umudu canlandırmak, ekolojik, ekonomik ve toplumsal anlamda gerçekten sürdürülebilir bir kırsal yaratmak. Çünkü her anlamda sağlıklı ve kendine yeterli bir kırsal yaşam olmadan, şehirlerin geleceği de çok karanlık. OPMIWOHA modelinin yanı sıra en önemli doğal kaynaklardan olan meraların yönetimi de ikinci temel çalışma alanımız bu nedenle…
Nasıl olacak?
Savory Enstitüsü'nün bütün dünyada uyguladığı bütüncül mera yönetimi diye bir sistem var. En fazla Kuzey, Güney Amerika, Afrika ve Avusturalya'da uygulanıyor. Meralar Müşterekler sistemine dahildir. Yani meralar ülkenin doğal kaynağı olarak kimsenin sahipliğinde değil. Sadece devlet köylülere hayvanların otlatılması için bölüştürür.
Eskiden hayvancılık temel olarak meracılıkla yapılırdı, şimdi ise son derece kötü ve verimsiz bir sistemle, yoğun yem endüstrisiyle yapılıyor. Sistem, konvansiyonel tarımla birlikte bozuldu. Meralar kötü yönetildi; çoraklaştı. Bunun iklim değişikliğine de negatif etkileri var. Çiftçi de zor duruma düştü. Meraların müşterek kullanımı verimsiz ve “Müştereklerin trajedisi” (Tragedy of Commons) ile açıklanır.
"Mera sistemi ile çalışma alanı yaratılacak"
Halbuki Bütüncül Mera Yönetimi’yle hem çok sağlıklı bir hayvancılık yapmak, hem toprak bozunumu tersine çevirmek, hem de iklim değişikliğiyle mücadele etmek mümkün. Biz dünyada başarıyla uygulanan bu sistemin Türkiye'deki ayağı olacağız. OPMIWOHA ve bütüncül mera yönetimi bu anlamda birbirini besleyecek, diye umuyoruz.
Kırsala yerleşenlerin somut çalışma alanları yaratılacak ki ekonomik olarak yaşamını devam ettirebilsin. Kırsalda sürdürülebilir bir gelecek için ekolojik, ekonomik, toplumsal bir gelecek inşa etmek gerek. Bu işin devamı, köy enstitülerin postmodern halleri gibi tanımlanabilecek bir nokta da gidebilir. Bunu zaman gösterecek.
Mera sistemi ne zaman başlayacak?
Baharda, köyün ortasında kullanılmayan küçük bir merayla köydekilerle birlikte pilot uygulamaya geçeceğiz. Amacımız her şeyi kırsalda yaşayanlarla birlikte yapmak, çünkü biz onlardan öğreniyoruz her şeyi. Hem muhabbet ediyoruz, hem bilgi paylaşımında bulunuyoruz. Bu modelin yürüyebilmesinin olmazsa olmaz kırsal ve şehirde yaşayanlar arasındaki etkileşim.
Misafir kabul ediyor musunuz?
Evet. Kırsal yaşamı merak edip denemek isteyenleri çağırıyoruz. Çok yerimiz yok; seçmek zorundayız. Bekleriz. (NV)
* Yüksek binalarda, normal işçinin erişemeyeceği yerlerde çalışan insanlar