Fotoğraf: AA
Engelsiz Erişim Derneği'nin yayına hazırladığı Eşit, Erişilebilir, Engelsiz Hayat Dergisi'nin 113. sayısı çıktı.
Yeni sayıda Sevgi Mart Göcen'in tiyatro oyunu olarak yazdığı ancak gerçek olaylara dayanan yazısı ile başlıyor.
"Noter Komedisi" başlıklı yazının girişi şöyle:
"Bir kör ile kardeşi, ülkemizin güzide şehirlerinden birisindeki bir noter bürosuna giderler. Amaçları, köre ait olan arabayı kardeşine devretmektir. Sıra numarası alırlar ve bekleyiş başlar. Sıraları gelince, kâtibin yanına giderler. Elbette kâtip önce şahit dayatmasında bulunur. Ancak kör asla şahitle işlem yapmayacağını, Noterlik Kanunu gereği kendisi istemediği sürece şahit dayatamayacaklarını anlatır. Kâtip, durumdan şaşkın ve çok da bir şey anlamadan soluğu başkâtibin yanında alır. Elbette bizim kör ve kardeşi de peşindedir. Başkâtip, noteri arar ve işlemin şahitsiz yapılacağına dair talimatını alır. Bizim ekip, kâtibin masasına döner. Kâtip boş bir kâğıtla kalemi körün önüne koyar ve "Ben falanca T.C. kimlik numaralı falan filan plaka fişman motor şase nolu aracımı, falanca T.C. kimlik numaralı filan kişiye kendi rızamla satıyorum" yazmasını ister. Şahitsiz işlem yapmanın tek koşulu budur."
Hikâyenin devamı için Eşit, Erişilebilir, Engelsiz Hayat Dergisi'nin yeni sayısını inceleyebilirsiniz.
Editörlüğünü Burak Sarı'nın yaptığı yeni sayının diğer dikkat çeken yazıları ise şöyle:
o Engin Yılmaz, "Hukuk Yanımızda Mı Karşımızda Mı?" yeti farkı olan insanlar düzenlemeler yapılırken nerede tutulduğunu anlattı.
o "Şiir" başlıklı yazıyla Ecrinnur Aytekin yeni sayıda konuk yazar olarak yerini aldı.
o Ilgın Aydınoğlu, "Bir Gezi Yazısı: Amasra" başlıklı yazısında deneyimlerini anlattı.
o Ali Çolak, bu ayki çevirisinde yeti farkı olanlara yapılan ayrımcılığın coğrafyasının olmadığını gösteriyor.
o Sarper Arıkan köşesinde geleceğin cihazlarını ve erişilebilirliklerini mercek altına almış.
o Canan Çam Yücel geçen ay danış geliştiricileri ile yaptığı röportajı pekiştiriyor. Bu sefer kullanıcı cephesinden konuyu ele alıyor.
o Burak Sarı'nın sorularını kör seramik sanatçısı Özge Gül cevaplıyor.
o "Kubo ve Sihirli Telleri ve Dahası" başlıklı yazısıyla filmleri betimlemeleri üzerinden değerlendiren Gülcan Altun filmde kafasını karıştıran ifadeleri ele alıyor.
(AD/AÖ)