Nijeryalı Festus (Fastos) Okey, Beyoğlu Asayiş Şube Müdürlüğü'nce 20 Ağustos'ta gözaltına alındı ve aynı gün sorgu odasında kurşunlanarak öldürüldü. Devlet, Okey'i öldüren kurşunun hangi polis memuruna ait tabancadan çıktığını biliyor.
Ancak cinayetin üzerinden 18 gün geçmesine rağmen ne Emniyet Genel Müdürlüğü ne de İçişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi. Soruşturmayı sürdüren Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı delillere ulaşmada ciddi zorluklarla karşı karşıya kalırken, Nijeryalı Festus Okey'in, 18 gündür morgda yatan cesedi bu ülkeden adalet bekliyor.
Kurul çok yoğunmuş
Savcılık hazırlık soruşturmasını yürütürken karakoldaki kamera görüntülerini istedi. Ancak bu talep 'Yok' denilerek geri çevrildi. İstanbul Valiliği'nin görevli polisler için açtığı 'idari soruşturma' da sürüyor.
Valiliğe bağlı İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun, işlem yapıp yapmadığı meçhul. Kurul başkanı Vali Yardımcısı Mehmet Seyman Ankara'da. Kurul üyesi Vildan Yirmibeşoğlu ise adım atılıp atılmadığını bilmiyor.
İşte, Okey'in gözaltına alındığı 20 Ağustos'tan bugüne geçen 18 günlük sürede adaletin karnesi:
20 Ağustos: Nijeryalı Festus (Fastus) Okey ve arkadaşı M.O., Tarlabaşı'nda yürürken polislerce şüphe üzerine durduruldu. Okey daha orada dövülmeye başlandı. Apar topar karakola götürülen Okey, beşinci kattaki Asayiş Şubesi'ne çıkarıldı. Polisin iddiasına göre Okey, 'ifadesi alınmak' için kamerasız bir sorgu odasına alındı.
Burada soyunduruldu, üzerinde uyuşuturucu madde bulundu. Polis C.Y., odadan çıkarken Okey, C.Y.'nin silahını almak istedi. Aralarında boğuşma çıktı, silah patladı. Oysa Okey'in aynı anda gözaltında olan ve alt katta bir başka odada tutulan arkadaşı M.O., önce çığlıklar, sonra bir el silah sesi duymuştu.
22 Ağustos: Okey, morga kaldırıldı. Ölüm gerekçesine, 'ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kot kırığı ve iç organ delinmesinden gelişen iç kanama' diye yazıldı.
23 Ağustos: Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı, Okey'in ölümü hakkında soruşturma başlattı. İstanbul Valiliği de idari soruşturma açtı.
25 Ağustos: Nijerya Konsolosluğu'nun yetkilileri ve Nijerya Topluluğu lideri İgwe Ehi'nin Yabancılar Şubesi'nde görüştüğü M.O., Okey'in çığlığını, ateşlenen silahı, yanına gelen bir polisin "Arkadaşın öldü" dediğini anlattı.
30 Ağustos: 10 günlük sessizliği bozan Radikal, Okey'in ölümünü, "Ölüm yeri: Beyoğlu Emniyeti" başlığıyla duyurdu. Helsinki Yurttaşlar Derneği yaptığı açıklamada, polisin kötü muamelesi cezasız kalınca, Okey'i öldürenlerin de cesaret kazandığını savundu.
31 Ağustos: Mülteciler, Ezilenlerin Sosyalist Partisi üyeleriyle Galatasaray Meydanı'nda açıklama yaptı.
3 Eylül: CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, İçişleri Bakanlığı'nın yanıtlaması için verdiği önergede, "Emniyet'te siyahi ırka mensup yabancılara karşı önyargı mevcut mu? Sık sık gözaltına alınıp kötü muameleye tabi tutuldukları doğru mu?" diye sordu. Aynı gün Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği de Okey için bilgi istedi.
4 Eylül: İHD, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.
5 Eylül: Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı, ilçe emniyet müdürlüğünden Okey'in ölümüne ilişkin karakoldaki kamera kayıtlarını istedi. Ancak yanıt, olumsuzdu. Müdürlüğe göre, bu odada kamera yoktu. Okey ile birlikte gözaltına alınan M.O., Yabancılar Şubesi'nden iki ay içinde Türkiye'ye terk etmesi koşuluyla serbest bırakıldı.
Şahin: Gözaltında nasıl ölür?
6 Eylül: Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, bir televizyon kanalında konuyla ilgili soruları yanıtladı. Şahin, "Savcılık konunun üzerine ciddiyetle gidiyor. Ölüm olayından sonra Nijerya Büyükelçiliği hemen haberdar edilmiş ama gözaltında hayatını kaybeden yabancı uyruklu biri var. Bu insan, gözaltında nasıl ölür? Hangi nedenle ölmüştür? Bu ortaya çıkarılmalı. Ben de konuyu bakanlık görevine başladıktan sonra öğrendim. Çok kısa sürede sonuç beklediğimizi ifade edebilirim" dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay gazetecilerin sorularını ayaküstü sorulduğu gerekçesiyle yanıtlamadı. Atalay, "Her yerde her sorulan soruya cevap vermek gerekmiyor" dedi. Atalay gün boyu gelen sorular üzerine gece yaptığı açıklamada müfettiş görevlendirdiğini söylemekle yetindi. (İS/NZ)