Ne olmuştu?LGBT aktivisti ve Halkların Demokratik Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı Levent Pişkin, Başbakan’ın “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben dört dörtlük bir Alevi’yim” açıklaması üzerine twitter’dan “Erdoğan’dan ‘dört dörtlük ibneyim, ibneliği sizden öğrenecek değiliz’ açıklaması bekliyorum. Öptüm. #AnayasadaLGBT” yazmıştı. Başbakan Erdoğan, Pişkin hakkında basın yoluyla hakaret suçundan (TCK 125/4) şikayetçi olmuştu. LGBTİ örgütleri yaptıkları basın açıklamasıyla “Pişkin’e açılan davanın hepimize açılmış olduğunu ve bu davada doğrudan taraf olduğumuzu Başbakan’a bildiriyoruz” demişti. |
“İbne” tweet’i nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın dava açtığı Levent Pişkin mahkemede ilk savunmasını verdi. “Bunu bir ibne olarak söylüyorum, ibnelik hakaret değil, cinsel yönelimdir. Ben bir eleştiri sundum, yoksa kendime hakaret etmiş olurdum” dedi.
Pişkin, Başbakan’a cinsel yönelimini hakaret sayarak aşağıladığı gerekçesiyle TVK 125/1 uyarınca bulunduğu suç duyurusunu mahkemede tekrarladı. 6 Ocak'ta savcılıkta gerçekleştirdiği Başbakan hakkındaki suç duyurusu henüz sonuçlanmamıştı.
Duruşmanın ardından Pişkin'in avukatlarından Filiz Kerestecioğlu bianet'e şunları söyledi: “Konuya ayrımcı bakmayan herkesin, bunun aslında bir hakaret olmadığını, olsa olsa bir eleştiri biçimi olduğunu görmesi lazım. Başbakan konumunda olan siyasetçilerin eleştiriye açık olması lazım. ‘Feminizm kadınları sevmekse, dört dörtlük kadınım, kadınlığı sizden öğrenecek değilim’ denseydi kadınlık hakaret mi sayılacaktı?”
“İfade özgürlüğünün sınırı Başbakan değildir”
Duruşma öncesi adliye önünde yapılan basın açıklamasına LGBTİ aktivistleri ve aralarında Yıldırım Türker, Karin Karakaşlı’nın da olduğu hak savunucuları katıldı. “Paralel ibne”, “İbne lobisi”, “Ben ibneyi fındık ile beslerim”, “İçindeki ibneyi öldürme”, “İbneliğin tam sırası”, “İbneler olmadan anayasa olmaz, olmadı” gibi pankartlar taşıdı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“LGBTİ’leri eşit yurttaşlar olarak kabul etmemek ve aşağılamak hatalı bir şekilde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmişken, bir LGBTİ aktivistinin LGBTİ’lerin hükümet tarafından yok sayılmasını ve aşağılanmasını 140 karakterde eleştirmesinin Başbakan’a hakaret olduğu iddia edilmektedir.
“Demokratik toplumlarda ifade özgürlüğünün sınırları Başbakan’a hakaretle değil, toplumda güçsüz olan kesimlere yönelik nefret ve düşmanlık içeren söylemlerin kısıtlanması ile çizilir.
“Eşcinsellik ya da ibnelik ne bir hastalık ne bir günah ne de bir hakarettir. Başbakan’ın ibne kelimesini hakaret olarak algılaması, varoluşları yok sayılan LGBTİ’leri bir kez daha görmezden gelmesi, bunu yaparken de LGBTİ aktivisti bir arkadaşımızı hedef alması bizler için kabul edilemez.”
“Bunu bir ibne olarak söylüyorum…”
18. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, hakimin stajyer avukat olan Pişkin’e “Neden böyle bir şey yazdın? Bir hukukçu olarak bunun hakaret içerdiğini düşünmüyor musun?” sorusuyla başladı.
Pişkin, “Başbakan’ın ‘her şeyi en iyi ben bilirim’ tavrı uzun süredir eleştiri konusu. Başbakanın ezilen kimlikleri sürekli sahiplenip bu konuda bir düzenleme yapmaması üzerine bu tweet’i attım. İbnelik hakaret değil, cinsel yönelimdir. Size ‘heteroseksüel’ dediğimde nasıl hakaret teşkil etmiyorsa ‘ibne’ de hakaret değildir” diye konuştu.
Erdoğan’a başbakanlık göreviyle ilgili değil, siyasetçi kimliğiyle ilgili bir eleştiride bulunduğunu belirten Pişkin, siyasetçilerin “şoke edici eleştirileri de kaldırmalarına” yönelik AİHM içtihatlarını hatırlattı. Ayrıca attığı tweet’te gönderme yaptığı açıklamanın Erdoğan tarafından parti genel başkanı olarak bulunduğu AKP Genel Kurulu’nda söylendiğini de hatırlattı.
“Savcının tweet’i anlamadığını düşünüyoruz”
Pişkin’in avukatlarından Tora Pekin duruşmada söz alarak, iddianameyi yazan savcının atılan 10 kelimelik tweet’i anlamadığını, bu nedenle iddialarını gerekçelendiremediğini söyledi.
“Dolayısıyla biz de bu iddianameyi anlayamadık. Savcının anlayamadığı bu cümle için Türkçe konusunda uzman bir bilirkişiye ihtiyaç var mı? Bunu bir küfür olarak mı değerlendirmiş yoksa siyasi eleştiriyi hakaret mi saymış?” diye konuştu.
Hakim, hakaret davalarında bilirkişilere çok başvurulduğunu ancak bunun gerekli olmadığını ifade etti.
Ayrıca “Siz bu duruşmaya gelmeden önce mahkemeyi hiç araştırmadınız mı? Bu mahkeme 17 Aralık kararlarına imza atan mahkemedir. Önyargılarımız yok. Biz her şeye hazırlıklıyız. Siz dahil herkesin saldırılarına hazırız. Önyargılarımız yok, kimse böyle düşünmesin. Sizin bu davanız, bizim maruz kaldığımız saldırılar karşısında devede kulak kalır” diye konuştu.
Sonraki duruşma 25 Mart’ta
Şikayetçi olan Başbakanın avukatı, Levent Pişkin’in yazılı savunmasını incelemek için süre talep etti.
Bir sonraki duruşma 25 Mart’ta saat 10.45’te Çağlayan Adliyesi 18. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (ÇT)