Hapiste bulunan dokuz gazetecinin durumuna da dikkat çeken uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, İranlı yetkililerden Cabari'nin tutuklandığı yerin açıklanmasını istedi ve tutuklu gazetecilerin yaşam koşullarında endişe duyduğunu açıkladı.
Cabari'den haber yok
İran'da çevirmen ve serbest gazeteci Ali Rıza Cabari'den 28 Aralık 2002'den beri haber alınamıyor. Sivil kişilerin bürosunda gözaltına aldığı gazeteci Cabari, arama için evine götürüldü. Burada video kasetlerine, bilgisayarının sürücüsüne (hard disk) ve kitaplarına el konulan gazeteciden bir daha haber alınamadı.
Ertesi gün yürütülen istihbarat çalışmalarıyla bilinen Tahran polis merkezi Adareh Amaken'e giden gazetecinin eşine, Ali Rıza Cabari isminde birisinin burada bulunmadığı bildirildi. Oysa ki, buradan son haftalarda çok sayıda gazeteciye merkeze gelmeleri yolunda davetiye çıkarılmıştı. Eşine polis karakolundan da aynı yönde cevap verildi.
Gazeteci röportaj sonrası "kayboldu"
Kanada'da Farsça yayımlanan "Şervant" Gazetesi'nde 25 Aralık 2002 günü yayımlanan bir röportajda Ali Rıza Cabari, "İslam Cumhuriyeti Rehberi krizi ülkenin geneline yaymak istiyor" demişti.
Ali Rıza Cabari'den bir haftadan fazla bir süredir haber alamayan eşi, gazetecinin kalp hastası olması nedeniyle endişe içerisinde. İran Yazarlar Derneği'nin de bir üyesi olan Cabari, bazısı yasaklanan çok sayıda kitabın çevirmenliğini yaptı.
"Araştırma" üç gazeteciyi hapse düşürdü
Ayrıca, bir kamuoyu araştırma enstitüsünün başında bulunan gazeteciler, Behruz Gheranpayeh, Hüseyin Ghazian ve Abbas Abdi, 6 Ocak günü hakim karşısına çıktılar. Yöneticiliğini yaptıkları Ayandeh ve Ulusal Kamuoyu Araştırma Şirketleri'nin duyurduğu araştırma sonuçlarının resmi İRNA Haber Ajansı tarafından 22 Eylül günü yayımlanması üzerine gazeteciler, haftalardır hücrelerde tutuluyorlar.
Yayımlanan araştırma sonuçları, "İranlıların yüzde 74.7'si ABD ile ilişkilerinin yeniden başlamasına sıcak baktıklarını" duyuruyordu.
İRNA müdürü de yargılanıyor
İRNA Ajansı politika servisi müdürü Mehdi Abasi Rad ise, diğer gazetecilerle birlikte "gerçekdışı haber yayımlamak" iddiasıyla yargılanıyor. Gazetecilerin "itiraf" niteliğinde verdikleri ifadeler, ağır tutukluluk koşullarından kaygı duyan ailelerinin duygularını doğrular nitelikte. Psikolojik baskılardan kaygı duyulan gazetecilerden Behrouz Gheranpayeh'ın Evine Cezaevi'nde (Tahran) tek kişilik hücrede tutulduğu bildiriliyor. Ancak gazeteci son günlerde Hüseyin Ghazian ile aynı hücrede kalıyor.
16 Ekim 2002'de tutuklanan kamuoyu araştırma şirketinin müdürü Behrouz Gheranpayeh, aynı zamanda günlük "Norooz" gazetesinde de çalışıyor "Norooz" gazetesi çalışanı enstitü müdürlerinden Hüseyin Ghazian ise 31 Ekim'de cezaevine kondu. 4 Kasım'da tutuklanan yetkililerden Abbas Abdi ise, günlük "Selam" gazetesinin eski yazı işleri müdürü.Üç gazeteci "casusluk yapmak" iddiasıyla da yargılanıyorlar.
RSF: "Cabari nerede?"
İran'da hapiste bulunan dokuz gazetecinin durumuna dikkat çeken RSF, İranlı yetkililere mektup göndererek, gazeteci Cabari'nin akıbetini sordu. RSF davaları süren üç tutuklu gazetecinin ise yaşam koşullarından endişe duyduğunu açıkladı. (BB)