Sansür yasasının yürürlüğe girmesinin ardından gazetecilere dezenformasyon davaları açılmaya devam ediyor.
Son dava gazeteci Ruşen Takva’ya açıldı. Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, MHP İl Başkanı Fatih Özbek’in silahlı saldırıya karıştığına dair bir paylaşımı nedeniyle Takva hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 217/A maddeli ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla iddianame hazırladı.
İddianameyi kabul eden Hakkari 1. Asliye Ceza Mahkemesi 19 Temmuz’a gün koydu.
Dava konusu, Takva’nın 8 Aralık 2022’de Twitter’da İl Başkanı Fatih Özbek’in Hakkari’de bir kişiyi silahla yaralama olayına karıştığını, sonrasında ise Özbek’in akrabası olan koruması İsmail Aslan’ın teslim olduğu bilgisini içeren bir iddiayı paylaşması.
Takva söz konusu tweetinde “Hakkari MHP İl Başkanının çarşı ortasında bir kişiyi silahla vurdu iddiası sonrası kent merkezi karıştı ve esnaf kepenk kapattı. Olaydan sonra MHP İl Başkanının hem akrabası hem yakın koruması ‘ben vurdum’ diyerek teslim oldu. Soruşturma sürüyor” diye yazdı.
Valilik ve İletişim Başkanlığı yalanladı
Aynı gün olayla ile ilgili soruşturma devam ederken Hakkari Valiliği, Fatih Özbek’i savunan bir açıklama yaparak olayla ilgisinin olmadığını iddia etti.
Ancak Ruşen Takva aynı gün yaptığı bir başka paylaşımda silahla vurulan Nasır Erdal’ın ağabeyi Mikail Erdal’ın kardeşinin; ‘Fatih tuttu koruması vurdu’ dediğini içeren bir bilgi de paylaştı. Takva, Mikail Erdal’ın ambulans içerisinde yaralı haldeyken Nasır Erdal’a kendisini, İsmail Aslan’ın vurduğunu söylediğini belirtti.
İletişim Başkanlığı da Takva’nın paylaşımına haftalık yayımladığı Dezenformasyon Bülteninde yer vererek haberin yalan olduğunu savundu.
Özbek de paylaşımların ardından Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına Takva hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık Takva’nın ifadesini aldı. Takva ifadesinde gazetecilik görevini yerine getirerek paylaşımları yaptığını, suç kastının olmadığını söyledi.
Savcı Hüseyin Burak Bodur da Takva hakkın iddianame hazırladı. Bodur, paylaşımın haber kapsamı içerisinde olup olmadığı ve kastın olup olmadığı yönündeki değerlendirmenin mahkemece yapılabileceğini belirtti. “Şüphelinin gerçeğe aykırı paylaşımlarının TCK'nın 217/a maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu anlaşılmakla” diyen Bodur, tüm yargılama giderlerinin de Takva’dan tahsilini istedi.
“Davalar arasında gidip geliyorum”
bianet’e konuşan Takva "O kadar absürt şeylerle karşı karşıyayız ki, böylesine saçma şeylere nasıl mantıklı cevaplar verilir bilmiyorum. Soruşturmalar, ifadeler ve davalar arasında gidip geliyorum. Öte taraftan çok utanıyorum. Soruşturmaya maruz kalan bir gazeteci olarak gündeme gelmekten samimiyetle tiksiniyorum” dedi. Ancak davaların kayda geçirilmesi gerektiğini de savundu.
Suçlandığı madde ne diyor?
‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu’ kamuoyunda sansür ya da dezenformasyon yasası olarak bilinen ve 18 Ekim 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan 40 maddelik düzenlemeyle geldi. Bu kapsamda TCK’ye tartışmalı 217/A maddesi eklendi.
Gazetecilik meslek örgütlerinin ve muhalefet partilerinin karşı çımasına rağmen yasalaşan madde şöyle:
- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
- (2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.
TIKLAYIN - Dezenformasyon yasasından ilk ceza: Gazeteci Sinan Aygül'e 10 ay hapis
(HA)