Marksist iktisatçı Nail Satlıgan sevenlerinin, dostlarının ve öğrencilerinin katıldığı bir toplantıda anıldı.
Toplantının başında Nail Satlıgan ve hayatını sosyalist mücadeleye vermiş insanlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından söz alan arkadaşları ve sevenleri 28 Nisan’da hayatını kaybeden Satlıgan’ı ve düşüncelerini anlattı, anılarını paylaştı, onun için Türkiye’den ve dışarıdan gönderilen mesajları okudu.
Gülnur Savran “can dostum, zaman zaman sırdaşım, her daim yoldaşım” diye anlattığı Satlıgan’ı “gerçek bir komünist, kutsalları olmayan bir put kırıcı” diye niteledi. Ne denli ilkeli ve ne denli mütevazı bir insan olduğundan söz etti.
Robert Kolej’den sınıf arkadaşı Faik Koray Satlıgan’ın hitabet yeteneğine değindi. Okul yıllarındaki forumlarda yaptığı konuşmalarının etkisinden söz etti. Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüştürülmesinde büyük katkıları olduğunu anlattı.
Şadi Ozansü, Satlıgan’ın işçi sınıfı mücadelesinin önündeki engelleri aşma çabalarından söz etti.
Vedat Türkali yazdığı bir romanını çıkmadan önce Nail Satlıgan’a okuttuğunu ve görüşlerini aldığını anlattı.
Yordam Kitap’tan Hayri Erdoğan yayınevinde Satlıgan’ın emeklerinin ne kadar çok olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasının sonunda Nail Satlıgan adına Marksist çalışmaları özendirmek için tek seferlik bir ödül koymak istediklerini belirtti.
Sungur Savran da “bir Rus asilzadesi görünümündeki” Satlıgan’ın “arkasında fena halde yerli bir şey” olduğunu söyledi.
“O yerlilik ne biliyor musunuz? İşçinin vatanı olmaz. Nail’in de yoktu. Ama Türkiye sosyalist hareketi Nail’in vatanı oldu. Hiçbir zaman kopmadı. Çok büyük bir aile olarak gördü onu. Hep içinden yürümeye çalıştı. Çok tartıştı, çok kavga etti, hiç kimseyi kırmamaya çalıştı; iş ki sosyalist hareketin bir parçası diye görsün. Eğer öyle görmezse yerden yere vururdu. Bir ironi ustasıydı. Onun oklarından kolay kurtulamazdınız.”
Cengiz Arın da arkadaşını anlatırken yaşam öyküsünün evrelerini kısaca aktardı.
Harbin’den İstanbul’a
Nail Satlıgan 1950’de Çin’in Harbin kentinde doğdu. Annesi Rus, babası Kazan Tatarı idi. Nail bir yaşındayken İstanbul’a göç ettiler. Nişantaşı Topağacı’na yerleştiler.
Liseyi Alman Lisesi’nde okudu. 1968’de Robert Kolej’in Kamu İdaresi Bölümü’ne girdi.
Henüz 17 yaşındayken Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) toplantılarına katıldı.
18 yaşına girer girmez TİP’e resmen üye oldu.
Siyasi hayatı daha sonra çeşitli örgütlerde devam etti.
Önce Robert Kolej Fikir Kulübü’nün, sonra da Devrimci Gençlik Örgütü’nün kurucuları arasında yer aldı.
DEV-GENÇ’teki bölünmenin ardından İşçi Köylü gazetesinin yayın kurulu üyesi oldu.
Askeri cunta döneminde, 1972’de hapse girdi, yaklaşık iki yıl hapiste kaldı.
1975’te Ayrıntılı Haber gazetesinde çalıştı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Umumi İktisat ve İktisadi Doktrinler Tarihi Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. Kürsüde Sencer Divitçioğlu ve İdris Küçükömer de ders veriyordu.
1975-1980 arasında Tüm Asistanlar Derneği İstanbul Şubesi’nde aktif olarak görev aldı. Daha sonraki yıllarda da Öğretim Elemanları Sendikası üyesiydi.
1982’de iktisat doktoru unvanını aldı.
İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’nde yönetim kurulu üyeliği yaptı. 1984-1992 arası cemiyetin İktisat Dergisi’nin Sorumlu Yayın Yönetmenliği’ni üstlendi.
1985-92 arasında isim babası olduğu 11. Tez dergisinin kurucuları arasında yer aldı.
1987-1997 arasında bir üniversiteden atılmış ya da ayrılmış solcu öğretim üyeleri tarafından oluşturulan İstanbul BİLAR’da dersler, seminerler verdi.
1996- 2000 döneminde Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) içinde Devrimci Sosyalist eğilimin sözcülerinden biri oldu.
1996-99 arası Sınıf Bilinci dergisinin, 2006-2009 arası Devrimci Marksizm dergisinin danışma kurulu üyesiydi.
90’lı yıllarda Özgür Gündem geleneğinde yayımlanan gazetelerde köşe yazarlığı yaptı.
2000’li yıllarda Özgür Üniversite’de seminerler verdi.
Marksizm üzerine çeşitli kitap çevirileri yaptı. Komünist Manifesto’yu ve Kapital’in 1. cildini Almanca aslından Türkçeye çevirdi.
Kapital’in İzinde adlı kitapta Ahmet Tonak ve Sungur Savran’la birlikte yazar olarak yer aldı. Dünya Kapitalizminin Bunalımı adlı kitabı da Sungur Savran’la birlikte derledi. (YY)