El ele sahneye doğru ilerleyen Mukaddes ve Nesimi Bayrı çifti de Vedia Ergin gibi Selanik doğumlu.
Yunanistan-Kayalar doğumlu İbrahim İşler, 1925'te Selanik'ten başlayan yolculuğu şöyle anlatıyor: "Samsun'a gidecektik. Gemide çok sayıda tütüncü mübadildik. İstanbul'a vardığımızda liman idaresi, geminin Karadeniz'e gidemeyecek kadar eski olduğunu söyleyince çok üzüldük. Tütün dikme mevsimiydi, mutlaka gitmeliydik. Yola devam... Samsun'a tam üç günde vardık. Bizim Yunanlılarla öyle çok ortak yanımız var ki, birbirimize düşman olamayız."
Onlar, sırayla Yıldız Teknik Üniversitesi sosyal tesislerinde sahneye çıkarken çok heyecanlı ve yıllardır pek de dillendiremedikleri "kimlik"lerini birlikte söylemenin rahatlığı içindeler. Belki de, bu keyifleri Lozan Mübadilleri Vakfı Başkanı Sefer Güvenç'in, "mübadilliği bilince çıkarmasaydık, bu örgütlenme olmazdı," sözleriyle de daha anlaşılır oluyor.
"Ben 19 Mayıs 1919'da doğdum! "
Mustafa Kemal Mehmet Fikri, hem adıyla hem de doğum tarihiyle gurur duyuyor, belki de inanmazlar diye, "isteyen gelsin, nüfus kağıdımı göstereyim," diyor.
1 Mayıs 1914 doğumlu Lütfü Karadağ ise hikayesini " 18 Temmuz 1924'de Yanya'dan vapurla İstanbul Pendik!e geldik" sözleriyle özetliyor.
Bu buluşmalarda en çok duyulan soru belli: "sizinkiler neredenmiş?"
Bizimkiler, Drama'dan.
Mübadiller, geçen yıl 30 Ocak günü ilk buluşmalarında , Türkiye'den Yunanistan'a giden mübadil konuklarıyla da beraberdiler. Ünlü müzisyen Monolis Rezolis , o toplantıda "Aşağıdan birileri tepinmedikçe, yukarıdan birileri vurmadıkça bu dostluk çökmez," demişti.
Mübadil kime denir?
Mübadil, Lozan Barış Anlaşması'nın bir eki olan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Yunanistan Hükümeti arasında, 30 Ocak 1923'de imzalanan "Halkların Mübadelesi Sözleşmesi " çerçevesinde zorla göç etmek zorunda kalan insanlara deniyor. İşte bu sözleşme çerçevesinde, Yunanistan'daki yerleşik Müslümanlar Anadolu'ya; Anadolu'da yerleşik Rumlar da Yunanistan'a göç etmek zorunda kaldılar.
Halkların mübadelesi sözleşmesi; sadece 1923'teki yerleşik nüfusu değil, 1912'den itibaren yurtlarını terk etmek zorunda kalanları da kapsıyordu . Bu anlamda fiili duruma yasal bir açıklık kazandırılmıştı.
Mübadele kapsamında Küçük Asya ve Trakya'dan Rumeli ve Adalar'a göç edenlerin sayısı 1,200,000, Rumeli ve Adalar'dan Anadolu ve Trakya'ya göç edenlerin sayısı, 600,000 kişi civarında kabul ediliyor.
Hükümet izni olmadıkça
Sözleşmenin birinci maddesi'nde, "Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklularla Yunan topraklarına yerleşmiş, Müslüman dininden Yunan uyrukluların, 1 Mayıs 1923'ten başlayarak zorunlu mübadelesine girişilecektir. Bu kimselerden hiçbiri, Türk hükümetinin izni olmadıkça Türkiye'ye ya da Yunan hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan'a dönerek oraya yerleşemeyeceklerdir ."
Lozan Mübadilleri Vakfı'nın 22 kurucusundan Füsun Çeviköz, kendilerini " bugüne kadar örgütlememiş olmanın, var olan kültürümüzü ve anılarımızı yaşatamamış olmanın ayıbını daha fazla taşımak istemeyen bir grup mübadil ve onların çocukları" olarak tarif ediyor.
"Türkiye'den Yunanistan'a göç edenlerin kültür, sanat ve folklorik değerleri korumak için çeşitli etkinlikler yaptıklarını, kendi aralarında dernekler, vakıflar kurarak örgütlendiklerini, araştırma enstitüleri, müzeler kurduklarını görüyoruz."
Mesajların anlattığı
Füsun Çeviköz'ün sözlerini, tam da o sırada, mikrofondan duyulan dostluk mesajı gönderen kuruluşların isimleri tamamlıyor: Apostolos Komnikatos (Midilli Adası Ege'de İletişim ve Birarada Varolma Derneği), Malvina Sfinga (Girit Alaçatılılar Derneği), Emanuel Yoannidis (Katerini Küçükasyalılar Derneği), Yoannis Dimitriadis (Yeni Efesos Derneği), Corine Miliniyaki (Girit Iraklion Argos Derneği).
Bir mesaj da, mübadele sırasında kızlarının çeyizlerini Yunanistan'a giderken dedesine bırakan Rum komşularına emaneti ulaştırmak için yollara düşen Kemal Yalçın 'dan. Yazar, iyi ki de yollara düşüyor, böylece iki taraf mübadillerin acı, umut, hüzün dolu hikayeleriyle Emanet Çeyiz kitabı ortaya çıkıyor.
Lozan Mübadilleri Vakfı, kültür ve sanatı yaşatmak, yakın tarihi ve mübadeleyi bilimsel olarak araştırmak, belgelemek, mübadillerin geride bıraktıkları kültür varlıklarını korumak, mübadiller ve sonraki kuşakları arasındaki dayanışma ve yardımlaşmayı sağlamak gibi çalışmaları hedefliyor.
30 Ocak 2000'deki ilk buluşmadan sonra, geçen yıl 16 Nisan günü, 200 davetlinin katılımıyla gerçekleşen yemekli toplantıda Girit'ten, Selanik'e birçok kişi tanışma ve anıları tazeleme fırsatı buldu. Yemekte mübadelenin canlı tanıkları da vardı.
11 - 15 Ekim 2000 tarihlerinde arasında mübadiller anneleri, babaları, büyük anne ve bablarının doğduğu toprakları "Selanik Buluşması"nda ziyaret ettiler.
Barış ve iki dilli türküler
Füsun Çeviköz, vakfın amaçları çerçevesinde bir noktaya vurgu yapıyor:
"Günümüzde, halkların yakınlaşması dünya barışı açısından çok önem taşıyor. Yunanistan ve Türkiye halkları arasında yaşanan dostluk havasının kalıcı olması ve giderek diğer halklara örnek olmasının objektif şartlarının, her iki ülke mübadilleri arasında başlayacak bir iletişimle mümkün ve kolay olduğuna inanıyoruz."
Lozan mübadilleri buluşması, Civan grubu ve Muammer Ketencioğlu'nun müzikleriyle sürerken kimi türküler Türkçe başlıyor, Yunanca sürüyor. İki dilli türkülerden "Bir dalda iki kiraz" söylenirken, Başkan Sefer Güvenç, ufak değişikliği açıklıyor: artık bir dalda iki kiraz, biri al biri beyaz değil; bir al, biri mavi.
Sepetlerdeki beyaz mendiller masalarda sahiplerini bulurken, Vedia hanım mendilini sallamaya başlıyor. İşlemeli mendillerde, yeşil yapraklı iki kiraz var; biri al, biri mavi. İmza LMV (Lozan Mübadilleri Vakfı). www. Lozanmubadilleri.org