* Fotoğraf: noticieromarmenor.com.
Stop Ecocide (Ekokırıma Dur De) İspanya Direktörü Maite Mompó, İstanbul'da düzenlenen 1. Uluslararası Ekokırım Konferansı'nda İspanya Parlamentosu tarafından El Mar Menor Lagünü'ne gerçek kişi statüsü verilmesi vaka çalışmasını anlattı.
"Dünya bizim ortak evimiz ancak doğaya verdiğimiz zararlar ekokırım düzeyinde. Eylemlerimizin kâr odaklı olması, hayatı koruma merkezli olmaması doğaya büyük bir zarar veriyor ve doğa sınırsız bir kaynak değil," diyerek konuşmasına başlayan Maite Mompó, ekokırımın uluslararası bir yasa olarak tanınması bağlamında Mar Menor Lagünü kazanımından bahsetti.
Çevre aktivistleri ve bilim insanlarının bir yıllık mücadelesi sonucu Mar Menor Lagünü'nün artık bir izleme komitesi ve koruyucuları var. Bilim insanları ve uzmanlardan oluşan komite üyeleri, Mar Menor Lagünü'nü çevre felaketlerinden korumakla yükümlü.
Mar Menor Lagünü'nü, İspanya Parlamentosu'nda şimdi 13 milletvekili temsil ediyor.
Mar Menor'un 50 yıl öncesi
Stop Ecocide (Ekokırıma Dur De) İspanya Direktörü Maite Mompó, 135 kilometre kare uzantısı ve 6 metre derinliği üç kanalla Akdeniz'e bağlanan ve Avrupa'nın en büyük tuzlu su lagünü olan Mar Menor Lagünü'nün hikâyesini şöyle anlattı:
"Lagünü çevreleyen bölge, çok değil, 50 yıl öncesine dek ağaçlar ile kaplıydı. La Manga şeridi geniş bir kumsaldı. Lagünün kıyısını caretta caretta kaplumbağaları yuvalama alanı olarak kullanıyordu. Çok sayıda göçmen kuş, lagünün kıyılarından besleniyordu. İnsanlar, suları faydalı deniz tuzlarıyla dolu olduğu için lagüne gidiyorlardı.
Maite Mompó, Fotoğraf: Greenpeace.
"Dalış gözlüklerinizi taktığınızda denizatları, yengeçler, karidesler ve deniz kabukları görüyordunuz ve etrafımız farklı renk ve boyutta düzenilerce balıkla çevreleniyordu. Tek bir balık olan kefalin bile yedi farklı türü bulunabiliyordu. 50 yıl önce Mar Menor böyle bir haldeydi. Mar Manor'u korumamız ise teoride gerçekleşti. Mar Menor şu an, RAMSAR Sözleşmesi ve diğer pek çok yasal sözleşme ile korunan bir alan."
Mar Menor için 650 bin imza
23 Nisan 1987 tarihli Mar Menor'un Korunması kanuna da dikkat çeken Maite Mompó, tüm bu yasal düzenlemelere rağmen neredeyse ölmesine neden olan saldırılara maruz kaldığını söyledi. Bunda, on yıllar önce lagüne çok yakın bir yerde madencilik faaliyetlerinin yürütüldüğü bir dağdan yağmur yağdığında lagüne ulaşan ağır metal maden atıklarının da etkisi olduğunu söyledi.
Kıyılarındaki kaotik kentsel dönüşüm projelerin, kaçak yapıların ve atık suların doğrudan lagüne boşaltılmasının Mar Menor'u doğrudan etkilediğini vurgulayan Maite Mompó, enternasyonal çabalarla bunu engelleme çabalarını şöyle anlattı:
"Mar Menorlu yurttaşlar yaklaşık bir yıl önce harekete geçtiler ve hükümeti, lagünü kurtarmak için harekete geçmeye çağırdılar. Kitlesel gösteriler başladı Mar Menor için. İspanya genelinde 650 bin imza toplandı ve artık ulusal sınırları aştı Mar Menor'un ölüme yaklaşması. Lagün çevresinde insan zinciri oluşturuldu. 73 kilometrelik bir kıyıyı kucaklamış olduk.
Mar Menor'da yaşayan balık türlerinden Mugil cephalus. Fotoğraf: Wikimedia.
Mar Menor'un kazanılmış hakları
"Bir yıllık bir çalışma sonucunda –2022 Eylülü'nde– İspanya Parlamentosu son adımı attı ve Mar Menor Havzası'na tüzel kişilik statüsü verdi. Karar, Senatoda büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Sadece bir parti hayır dedi. Bu, çevre hakları savunucuları için büyük bir kazanım oldu."
Maite Mompó'nun aktardıklarına göre Mar Menor Lagünü'nün kazandığı haklar şunlar:
- Varoluş ve evrilme hakkı,
- Korunma hakkı (lagün içindeki canlıların da korunması)
- Antropojenik baskılardan azade tutulması hakkı,
- Zarar gördüğünde restorasyon hakkı.
"Mücadeleden vazgeçmeyin"
Mar Menor için Parlamento'da bir izleme ve bilimsel komisyon da kurulduğunu söyleyen Maite Mompó, lagünü korumak üzere çalışmalarını yürüten temsilcilerin özellikle o bölgedeki köylerden ve farklı sosyo-ekonomik sınıflardan oluştuğuna dikkat çekti.
Lagünün gerçek kişi statüsü kazanmasının kendilerine büyük heyecan verdiğini ve motivasyon sağladığını söyleyen Maite Mompó, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Büyük bir zaferle Mar Menor'a yasal bir statü kazandırdık. Bu, yüksek değerli ekosistemler açısından etkili bir araç. Ancak daha fazlasına ihtiyacımız var. Dünyanın her yerindeki ekokırımları önleyebilmek ve ekosistemleri koruyabilmek için uluslararası bir ekokırım yasasına ihtiyacımız var. Öyle bir yasa oluşturmalıyız ki vahşi çevre yıkımlarını durdurabilelim.
"Asla pes etmeyin. İmkânsız görünse de mücadeleden vazgeçmeyin."
(TY)