#MeToo bir hareket olarak 2006 yılında Tarana Burke’ün önderliğinde başladı, Alyssa Milano’nun aynı terimi etikete dönüştürerek Ekim 2017’de sosyal medyada kullanmaya başlamasıyla dünya çapında yayıldı.
Hollywood ünlüleri ile sosyal medyanın gücünün birleşmesiyle, yeni bir ağa ve uzun zaman bilinen ama kama politikası gündeminin ilk sıralarında yer almayan bir konunun savunuculuğuna küresel bir erişim sağlandı. Ama bununla da sınırlı kalmadı.
Hollywood ve ABD’nin ötesine geçen cinsel tacizin adını koyma, ifşa ve kınama pratiklerinin aciliyeti #MeToo aracılığıyla güçlü bir şekilde ortaya kondu.
Kadınlar için sanal destek kanalı
#MeToo, sesini yükseltip, deneyimlerini paylaşanlar için bir sanal destek kanalı haline geldi. Ve böylece sosyal medyanın sağladığı en iyi olanaklardan biri kullanılmış oldu.
#MeToo hareketi, yasa ve politika yapıcıların, şirketlerin, üniversitelerin, Birleşmiş Milletler’in, STK’ların, bilim insanlarının, sporcuların, eğlence endüstrilerinin, hukukçuların ve diğerlerinin cinsel tacizin üzerine gitmekten başka bir seçeneklerinin olmadığı bir dönem yarattı. Beklentiler de değişti, tarih boyunca toplumsal beklenti boyun eğmeyi kabul ederken artık cinsel tacizin normal, beklendik ve kaçınılmaz olmayacağı fikri hâkim oldu.
BM Kadın Birimi’nin araştırma bulguları:
- Ekim 2017 ile Aralık 2019 arasında Twitter’da #MeToo etiketini kullanan 24 milyondan fazla gösterim vardı.
- Dünyanın her yerinden harekete katılanlar oldu ve birçok farklı dilde yerel etiketler geliştirildi.
- Geniş uluslararası erişim vardı – beş ülke bir milyondan fazla gösterime sahipti, yirmisinde 100.000’den fazla gösterim vardı.
- #MeToo etiketiyle birlikte en sık kullanılan kelimelerin analizi, kadınlar, eşitlik, hareket, Times Up, tecavüz, taciz gibi kelimelerin yerelde ortaklaştığını gösteriyor. Yerele özgü müziğe referansları ve emoji kullanımı da mevcuttu.
Twitter’ın erişim kapasitesi
2020’de Twitter’ın en çok kullanıldığı beş ülke (sırasıyla) ABD, Japonya, Hindistan, Brezilya ve İngiltere’dir. ABD, en yüksek kullanıcı sayısına (%20) ve #MeToo katılımına (%39) sahip ve hareketin yaygınlaşmasında anahtar bir öneme sahiptir. Bununla birlikte, #MeToo’ya katılımda üst sıralarda yer alan diğer ülkeler, Twitter kullanıcı kapsamını tam olarak yansıtmaz: Arjantin, Hindistan, Japonya ve İspanya.
Twitter, kullanıcıların profillerinde cinsiyetlerini belirtmelerine izin verir, ancak bu bilgilerin güvenilirliği mutlak değildir ve yorumları sonuçsuz bırakır. Verilere göre, Twitter kullanıcılarının üçte biri kadın ancak 2017 ile 2019 arasında #MeToo etiketini kullananların %58’i kadındı.
#MeToo, Twitter kullanıcılarının basit bir yansıması değildir. Konu rezonansı, ortak bir davada kendiliğinden oluşan ilişkilerin değeri ve bu ilişkilerde sosyal medyanın rolü gibi diğer dinamikleri de düşünmek gerekir. BM Kadın Birimi’nin çalışmaları, sivil toplum hareketlerini desteklemek, yasa ve politika yapıcılar için destek ve tavsiye, insan haklarının ve SKH’lerin gerçekleştirilmesinin teşvik edilmesi ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması dahil olmak üzere bu dinamiklerle ilgili.
#MeToo küresel bir hareketti. Bölgesel ve ulusal düzeydeki verilerin analizi hem örüntüleri hem de nüansları gösterir. İskandinav bölgesindeki (cinsiyet eşitliği sıralamasında ilk sıralarda) tartışma, başka yerlerle benzer temaları içeriyor: kadınlar, feminizm, cinsel şiddet, saldırı, eşitlik, cinsiyet eşitliği. Doğu Afrika’da etiketin yanında en çok kullanılan terimler ise eşitlik, hareket ve cinsiyet (sırayla değil). Yoksulluk, yaş, engellilik veya diğer eşitsizlikliklerin katılımın hacmi veya niteliği ile ilişkili olup olmadığını ölçmekse mümkün değil.
Sosyal medyanın kullanımı, insanların düşüncelerini, fikirlerini ifade etmelerine ve cinsel tacizle ilgili kendileri için önemli konuları gündeme getirmelerine olanak tanıdı.
Bir sonuca varılamayacak olan tek konu, kesişimsel katılımın varlığı veya yokluğu. Bireysel yoksulluk veya zenginlik faktörleri katılımı etkiliyor mu? Göçmenlerin, yerel halkın, lezbiyenlerin veya engelli kadınların katılımı ve deneyimleri nelerdi? Deneyimlere bakıldığında, farklı eşitsizlik türlerinin bir arada etkili olduğu durumlar oldu mu?
Bu çalışma, #MeToo’nun Twitter’daki veya genel olarak sosyal medyadaki nihai veya kapsamlı bir anlatısını sunma iddiasında değil. Bununla birlikte, politika yapıcılar, uygulayıcılar, aktivistler için önemli dersler içeriyor. Tüm dünyada cinsel taciz konusunda yılgınlık ve öfke var ve acil değişim talep ediliyor.
#MeToo, kısa süreli bir an değil, kurumlar arasında ve ötesinde kalıcı eşitsizlikleri, şiddeti ve yetersizlikleri açığa çıkaran ve kınayan büyük bir dalgaydı. Bu, finanse edilen veya resmi olarak örgütlenen bir hareket değildi – kendiliğinden, etkili ve güçlüydü. Devletlerin, STK’ların veya fon sağlayıcıların katılımı olmadan ortaya çıktı. Eşitsizliklere karşı mücadele sürdükçe ve cinsiyet eşitliği çabalarının dinamikleri gözden geçirilip 2030’a doğru ilerledikçe, bu faktörlerin haklı olarak gözden geçirilmesi gerekli. (EMK)
*Haber, UN Women ve esitlikadaletkadin.org'dan derledik.