Ankara'da üyesi oldukları Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nda (TÜRK-İŞ) basın açıklaması yapmaları engellenen TEKEL işçileri, kendilerini engellemek için binlerce polisin kullanılmasını ve karşılatıkları sert tavrı, "hükümetin korkusu" olarak yorumluyor.
bianet, Ankara'ya gelen TEKGIDA-İŞ Tokat Şube Başkanı Suat Karlıkaya, İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Nuri Yılmaz ve Adana Şube Başkanı Cafer Yaşar'la son iki günü konuştu. Sendikacılar "Eylemimiz her yönüyle yasaldı. Asıl bunu yasadışı ilan eden Başbakan'ın yaptıkları hukukdışı" diyor.
Suat Karlıkaya: Rahatsız etmişiz
Gelirken böyle bir durumu hayal etmemiştik. Bir gece kalıp basın açıklamasından sonra dönecektik. Ama maalesef karşılaştığımız tablo bizi üzdü. Engelleme Ankara'ya girişten başladı. Otobüsleri bir adım bile ilerletmediler. Yürüyelim, dedik yürütmediler. Minibüsler dolu, binemedik. Amaç bizi kente sokmamaktı. En sonunda banliyö trenlerini kullandık. Biz bu ülkenin insanlarıyız, bu muameleyi hak, reva görmüyoruz.
Demek ki birilerini rahatsız etmişiz. Hükümet bizden korkuyor. Bu yüzden baskı uyguluyor ve yıldırmaya çalışıyor.
Ama sorumlu olduğumuz insanlar var. Başlarına bir şey gelmeden memleketlerine geri göndermemiz gerekiyordu.
Önümüzde 1 Mayıs ve 26 Mayıs'taki genel eylem, hazirandaki üç günlük eylemlerimiz var.
Yerelde eylemler yoğunlaşacak. Tokat'ta milletvekilleri, bakanlar toplantı yapamıyor. Gidip TEKEL işçilerinin yaşadıklarını gündeme getiriyoruz. Bundan çok rahatsız oluyorlar. Bir de yaşadıklarımızı anlatan fotoğraf sergisi, sinevizyon gösterisi düşünüyoruz.
1 Nisan eyleminin, basın açıklamamızın yasadışı olmadığını herkes biliyor. İşçilerin evi olan TÜRK-İŞ'e bizi sokmadılar. Demek ki 78 günlük günlük mücadelemiz birilerini epey rahatsız etmiş. Ben şimdiye kadar, hem kalabalık hem sertlik açısından böyle bir polis topluluğu görmedim. Yukarıdan bir yerden talimat aldıkları çok açık.
Yılmaz: Asıl hükümetin yaptığı yasadışı
Sesimizi duyurmak istiyorduk. TÜRK-İŞ bizim evimiz. Ama sanki düşmanmışız gibi karşılandık; 10 katımız polis vardı. Adım atsak suç işliyormuşuz gibi davrandılar. Binlerce polisle bizi karşılamalarını kınıyorum.
Hükümet eylemimizi hukukdışı ilan ediyor ama asıl hukudışı olan onların yaptığı. Kendilerine karşı muhalefeti ve yargı kararlarını hukuksuz ilan ediyor. Bize de yapmadığını bırakmadı.
Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin vereceği 4C kararını bekliyoruz.
Bundan sonra gereken her eylemi yapacağız.
Yaşar: Rezalet
Toplantımızı yapıp dağılacaktık. Engellediler. Hükümet açısından bu bir rezalet. Demokrasi denen bir şey yok. Polis devleti bu.
Hükümete kalsa hiçbir eylemimiz yasal değil. Oysa her eylemimiz yasal, meşru. (TK)