*Fotoğraflar: Serkan Alan/GazeteDuvar
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Batı Karadeniz 11 Ağustos’ta yaşanan yağış nedeniyle Bartın'ın Ulus ilçesi, Kastamonu'nun Azdavay, İnebolu, Bozkurt, Küre ve Pınarbaşı ilçeleri ve Sinop'un Ayancık ilçesi sel meydana geldi.
Selden en çok etkilenen yerleşim yerlerinin başında gelen Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde ölü sayısı ise her saat artıyor.
Ezine Çayı'nın taşmasının ardından, çayın kıyısında zarar gören binalardaki arama kurtarma çalışmaları da sürüyor.
Suların sürüklediği araçları alandan çekme çalışmaları devam ederken, çamur ve ağaç parçalarıyla dolmuş dükkanlar da boşaltılıp temizlenmeye çalışılıyor.
Gazete Duvar’dan Serkan Alan ilçede yaşanan sel felaketinin ardından 6 bin nüfusluk Bozkurtlularla konuştu.
TIKLAYIN-Batı Karadeniz'de sel: Ölü sayısı 44'e yükseldi
"Ne ölüsü ne dirisi var"
Enkaz altında oğlu, gelini ve torunlarının olduğunu, “dört canım orada” diye anlatan Ayşe Kalabalık, sel sırasında başka evde olduğunu ve kaçtığını, çocuklarının ve torunlarının ise binada kaldığını söyledi: “Çıkacaklar diye bekliyoruz. Ne ölüsü ne dirisi yani. Yoklar. Araştırıyoruz, bekliyoruz yok. Gecemiz gündüzümüz burada. 17 günlük torunum var. Onu da suyun içinden kepçeyle aldılar. O ölmedi, Allah onu kurtardı. Evimiz, köyümüz gitti. Ev gitseydi de canımız gitmeseydi”
"Yardım akşam geldi"
Akrabalarını selde kaybettiğini ve enkaz altında iki yeğeninin olduğunu söyleten İlhan Güneş ise; selin yaşandığı ana dair, “Çayın üzerinde 12.00 gibi ufak tefek odunlar vardı. İşyerime gittim. 12.30 gibi baktım millet kaçışmaya başladı. Beş dakika sonra sular bastı her tarafı. Hanım ve çocuklar evdeydi. Binanın yarısına kadar su geldi bir anda. Vurdu her tarafı geçirdi” dedi.
Can kayıplarının açıklanandan daha fazla olduğunu belirten Güneş şunları söyledi: "İnşallah az olur, temennimiz o ama yok yani. Yardım ilk gün akşam yedide geldi. 'Yollar kapalıydı gelemedik' diyorlar. Ne kadar doğru bilmiyoruz.
TIKLAYIN-"Bozkurt'taki selin sebebi tamamen hidroelektrik santral"
"Son 10 dakikada haber verdiler"
Ben 60 yaşındayım. Yıllarca biz burada ne seller gördük. 12 saat bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı. Bu çay böyle olmuyordu, böyle bir su gelmiyordu. HES'in şeyi. Belediyeye kaymakamlığa telefon geliyor. Niye halkı uyarmıyorlar? Bize son on dakika haber veriyorlar. Neymiş elektrik kesikmiş. Elektrik kesikse polis hoparlörle dolaşsın mahalleyi. Son on dakika kala haber vermek olmaz."
TIKLAYIN-Ayancık | Dağ köylerinde tahribat çok büyük
"Bazı yerleri yüzerek geçtim"
Selin başladığı dakikalarda Ezine Çayı'nda yer alan köprüde olduğunu söyleyen Enes Rençper, "yıkılan apartmandakilere tahliye olun uyarısı yaptığını ama binaları tahliye etmediklerini" söyledi. Rençper, tamamen yıkılan Ölçer Apartmanı'nın işaret ederek şöyle konuştu:
"Buradakilere kaç kere 'tahliye edelim sizi tahliye edelim sizi' diye söyledik. Tahliye olmadılar. Son dakikaya kadar buradaydım. Binanın inişini canlı canlı gördüm. İnsanların hepsi suda gitti. Camdan atlayanlar mı dersin, gidenler mi dersin kimler kimler gitti. Köprüde de millete 'kaçın kaçın' diyorum, gitmiyorlar.
Ellerinde telefonu almış video çekiyorlar. Sesim patladı. Pazarcılara 'yukarıdan sel patladı gidin' diyorum, 'Benim burada mallarım var ne yapayım' diyor. Mal mı önemli can mı önemli? Aynı şekilde video çekiyorlar. Hepsi suya kapılıp gitti. Benim boğazıma kadar su geldi. Ben bazı yerleri yüzerek geçtim." (RT)