Fotoğraf: Twitter / MLSA
T24 yazarı Mehmet Yılmaz, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın ve gemi filosu bulunan çocuklarının servetinin kaynağını sorguladığı yazılar nedeniyle hakkında açılan hakaret davasında bugün İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
Yılmaz, 14 Haziran 2019’da t24.com.tr’de “Binali Bey, sırrını ver, oyumu al!” başlıklı bir yazı yayınlamış, yazıya Binali Yıldırım’ın talebi ve İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile erişim engeli getirilmişti.
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem Raporları
TIKLAYIN - Medyanın Üç Aylık Gündemi: Yargılamalar, Hapishaneler ve İktidar Destekli Tehdit
Binali Yıldırım’ın suç duyurusu üzerine açılan ceza davasına Mehmet Yılmaz’ın yanı sıra avukatları Aslı Kazan ile Taylan Tanay katıldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), İfade Özgürlüğü Derneği ile Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) temsilcileri de duruşma salonunda hazır bulundu.
Mahkemede savunma yapan Yılmaz “Yazı yazdığım için burada olmamalıydım” derken Kazan ve Tanay derhal beraat kararı verilmezse Binali Yıldırım ve çocuklarının serveti konusunda ‘ispat hakkı’nın kullanılmasına karar verilmesini yönünde talepte bulundu.
Yılmaz: Bir gazetecinin yapması gerekeni yaptım
Yılmaz savunmasında “Dava konusu yazı hakaret kastıyla yazılmış bir yazı değil. Binali bey defalarca milletvekilliği, belediye başkanlığına aday oldu, bakanlık, Meclis Başkanlığı yaptı. Serveti konusu gündeme geldiğinde şeffaf olduğunu, hesap verebileceğini söyledi. Gazeteci bunu sorar, ben de bir gazetecinin yapması gerekeni yaptım. Yazı yazdığım için burada olmamalıydım” dedi.
Yıldırım’ın avukatı: Algı yaratmaya çalıştı
Daha sonra söz alan Binali Yıldırım’ın avukatlarından Muhammed Gök, “Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devleti, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında yazı yazılabilir. Müvekkilimin görev yaptığı bu dönemde eski Türkiye’ye nazaran ilerleme de kaydedilmiştir. Müvekkilimin de anlayışı budur. Ama bu yazılarda sanki müvekkilimin usulsüz kazancı olduğu yolunda toplumda algı yaratılmaya çalışılmıştır” diye konuştu ve davaya ‘katılma’ talebinde bulundu.
Gök’ün katılma talebi mahkeme tarafından kabul edildi.
Tanay: Kamu yararı sorgulanmalı
Gök’ün katılma talebinin ardından savunmasına devam eden avukat Tanay “Binali Yıldırım’ın da, kamu görevi yapan herkesin de mal varlığı sorgulanır, fikri takibi yapılır, müvekkilimin de yaptığı budur” diye konuştu.
Tanay, 23 Haziran’daki İstanbul seçimleri öncesinde Ekrem İmamoğlu ile çıktığı tartışma programında mal varlığını beyan edeceğini açıklayacağını ifade etti. AİHM ve Anayasa Mahkemesi içtihatları uyarınca siyasetçiler söz konusunda olduğunda, kamu yararının varlığının sorgulanamayacağının altını çizdi.
Yargı Reformu’na da değinen Tanay haber niteliği taşıyan metinler ile eleştiri yazılarının suç olmadığını söyledi. Tanay, “Eleştiri yapmak suç değildir’ ifadesi kanuna yazılan bir ülke olduk. Bunun nedeni bu mahkemelere getirilen bu tür davalardır” diye konuştu.
Tanay, “derhal beraat kararı verilmezse ispat hakkını kullandırılmasını ve kovuşturmanın genişletilmesini” talep etti.
Kazan: Yıldırım mahkeme huzurunda ifade versin
Avukat Aslı Kazan ise Binali Yıldırım’ın malvarlığının yıllardır kamuoyunda gündem olduğunu belirterek “2014 yerel seçimlerinde Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda CNN’de Cüneyt Özdemir’in programına çıkmış ve ‘Çocuklarınızın 30 gemisi var mı’ sorusuna, ret değil kabul içeren yanıt vermişti” dedi.
“Müvekkilimin dava konusu yazısı 14 Haziran 2019 tarihini taşıyor. ‘Binali Yıldırım 16 Haziran’da Ekrem İmamoğlu ile Fox TV’de tartışmaya çıkacak. Kendisinin ve oğullarının servetini kaynağını açıklarsa oyumu Binali Yıldırım’a vereceğim’ diyor.
Kazan ayrıca Binali Yıldırım’ın ifadesinin mahkeme huzurunda alınmasını talep etti.
Gelecek duruşma 9 Nisan'da
Talepleri değerlendiren mahkeme verdiği ara kararda Mehmet Yılmaz’ın duruşmalardan vareste tutulmasına hükmederek duruşmayı 9 Nisan 2020 saat 11.30’a bıraktı.
Kaynak: T24