“Artan baskıcı uygulamalar tütün tüketimi ile sınırlı kalmayacaktır. Hayata geçirilmeye çalışılan bu Polis Kampüsü, vaat edilen uygar kampüsten öte distopik bir kimyaya sahiptir. Bu da, hiç şüphesiz üniversite ruhuna ters"”
Bilkent Üniversitesi’nde 2018 yılından beri konuşulan “Dumansız Kampüs Politikası”, 1 Eylül 2022 tarihinde uygulanmaya başlandı. Yasağa aykırı hareket eden öğrencilere ise disiplin cezası uygulanacak.
"Gençleri sigaradan uzak tutmak üniversite yöneticilerinin bir görevi" mi?
Bu politikanın uygulanmasında geri adım atılmazsa, tütün tüketiminin bir yeraltı kültürüne dönüşeceğini söyleyen öğrenciler, “Dumansız Kampüs Politikası Eleştirisi” yayınladı.
Şöyle seslendi:
“24 saatimizi geçirdiğimiz kampüs bizim yaşam alanımızdır. Yaşam alanımızı üstenci bir anlayışla dizayn eden üniversite yönetimi sorunların çözümüne diyalog ile yaklaşabilen, yetişkin üniversite öğrencilerine karşı adeta bir ebeveyn figürüne bürünmüştür.”
Anayasa’nın 13. Maddesi
Konu ile ilgili 2018 yılında Anadolu Ajansı’nın (AA) sorularını yanıtlayan Bilkent Üniversitesi Rektörü Abdullah Atalar; “Gençleri sigaradan uzak tutmak bence üniversitelerin ve üniversite yöneticilerinin bir görevi." açıklamasında bulunmuştu.
Bu açıklamanın yapıldığı 2018 senesinden itibaren Bilkent Üniversitesi’ne kayıt yaptırmaya gelen her öğrenciye, dumansız kampüs politikasına ilişkin bir form imzalatıldığını belirten öğrenciler, bu kararın hukuka aykırı olduğunun altını çizdi.
“Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca, temel hak ve özgürlükler yalnızca kanun ile sınırlandırılabilir. Sınırlamanın kanun ile öngörülmediği hallerde, idare düzenleyici işlemler yoluyla bireylerin hak ve özgürlüklerine müdahale yetkisinden yoksundur.”
Öğrenciler, bu karar sürecinin bir parçası değildi
Anadolu Ajansı’na (AA) yaptığı açıklamada, "ABD'de akla gelen hemen bütün üniversitenin kampüslerinde sigara içmek yasak. Türkiye ise bu konuda geride kaldı." diyen Abdullah Atalar’a ise öğrenciler, Bilkent’te öğrencilerin demokratik çerçevede sürece dahil edilmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Harvard Üniversitesi 3 kampüse sahiptir. Genel sigara yasağı ise sadece Longwood Kampüsü’nde uygulanmaktadır.”
“Bahsi geçen Longwood Kampüsü ise bünyesinde sadece medikal fakülteleri ve hastaneleri barındıran, şehir içine konumlandırılmış bir yerleşkedir. Öyle ki, yüzölçümü sadece 13.000 m2’den ibarettir, buna kıyasla Bilkent Üniversitesi kampüsünün yüzölçümü 5.000.000 m2’dir.”
1600’e yakın imza toplandı
30 Eylül Cuma Günü Rrektörlük binasında toplanan öğrencilerden Baran Yalçınkaya şunları söyledi:
“Bu proje 2018’den beri var. Yavaş yavaş sigara alanları inşa etmeye başladılar, ilk başta daha genişti yıllar geçtikçe sigara alanları daralmaya başladı. Bu sene de, 1 Eylül 2022 itibariyle bütün kampüsün dumansız olacağını söylediler. Yani kampüsün hiçbir yerinde sigara içilmeyeceğini söylediler.”
Geçen hafta, rektörle görüşüldüğünü söyleyen Yalçınkaya, ayrıca görüşmeye gitmeden önce rektöre sunmak amacıyla yaklaşık 1600’e yakın imza topladıkları bilgisini paylaştı.
Rektörlük binasında toplanan öğrenciler, “Bilkent burada, muhattap nerede?” sloganları eşliğinde seslerini rektörlüğe duyurmaya çalıştılar.
“Bu yasakçı uygulama biçiminin yalnızca sigara içme özgürlüğümüz ile sınırlı kalmayacağını ve üniversitemizdeki baskıların, yasakların bütün kampüse ve akademiye yayılacağını biliyoruz.” diyen Bilkentliler, taleplerini şöyle sıraladı:
“1. Sigara alanları yeterli büyüklükte ve sayıda olmalı.
2. Sigara alanları kolayca erişilebilir yerlerde olmalı.
3. Sigara alanları ayrıştırıcı olmamalı, sosyal hayattan izole edilmemeli.
4. İnsanların, sigara içerken sert hava koşullarından minimum derecede etkilenmesi sağlanmalı.”
(EK/EMK)