Maddenin birinci fıkrasına göre, erişim sağlayıcıları; herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi hâlinde ve engelleme yeteneği bulunması durumunda; bu hukuka aykırı içeriği yayından çıkarmak ve erişimi engellemekle yükümlüdür.
Sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini ise daha sonra çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek süreyle, ama bir yıldan az ve beş yıldan fazla olmamak üzere saklamak zorundadır. Ayrıca bu bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğünü de sağlamak zorundadır.
Erişim sağlayıcı faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Telekomünikasyon Kurumuna ve içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmekle yükümlü tutulmuştur. Bu gerekçeye dayalı olarak erişim sağlayıcıların "yükümlülükleri" 11 inci maddenin (1) inci fıkrasında şöyle düzenlenmiştir: "Erişim sağlayıcı:
a) Herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi hâlinde ve engelleme yeteneği bulunması durumunda yayından çıkarmak ve erişimi engellemekle,
b) Sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve beş yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğünü sağlamakla,
c) Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma ve içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmekle,
yükümlüdür.
Erişim sağlayıcılar, 11. maddenin (2) inci fıkrasına göre; "(2) Kendileri tarafından nakledilen bilgileri kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığı konusunda araştırma yapmakla yükümlü değildirler."
Madde gerekçesine göre; Tasarıdaki tanımdan hareketle erişim sağlayıcılar, kullanıcılarına bilişim ağına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişiler olarak kabul edilmektedir. Bilişim ağları üzerinde hizmet verenler, İnternet ağının işleticisi, erişim sağlayıcı, içerik sağlayıcı ve yer sağlayıcı olarak sayılabilir. Bunların teknik altyapısı ve kontrol imkânları birbirinden farklıdır.
Madde gerekçesine göre de bu kavramlar somut kişilere göre değil yapılan işin niteliğine göre bir tanım içermektedir. Bu nedenle, hukukî sorumlulukların belirlenmesinde hizmet verenlerin o anki işlevlerinin doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Madde gerekçesine göre; "Yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcıların internette sağladıkları tüm içeriği kontrol etmeleri ve bazı bilgileri engellemeleri teknik olarak mümkün değildir.
Dolayısıyla bu servis sağlayıcılarına hukuken herhangi bir sorumluluk yüklenememektedir. Nitekim ABD'de 1998 yılında yürürlüğe giren "Dijital Milenyum Telif Hakları Yasası (DMCA-Digital Millenium Copyright Act)"na göre internet erişiminin alt yapısını oluşturan hizmetleri gören ve sadece iletişim hizmeti sağlayan internet servis sağlayıcıların yaptıkları aracılık dolayısıyla herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır.
Benzer hükümler konuyla ilgili diğer kanunlarda da mevcuttur. Avrupa Birliğinin 2000/31 sayılı e- ticaret Direktifinin 12, 13, 14 ve 15 inci maddeleriyle internet servis sağlayıcılarının sorumlulukları belirlenmiş bulunmaktadır. Örneğin, Alman Telehizmetler Kanununun 8 ve devamı maddelerinde benzer hükümler bulunmaktadır."
Tasarıda; genel olarak "Hizmet sağlayıcının yükümlülükleri" şöyle sıralanmıştır: "(1)Hizmet sağlayıcı: (a) Hizmet sağladığı kişi ve kurumlara ilişkin kimlik bilgilerini tutmakla, (b) Sağladığı hizmetlere ilişkin işlem bilgilerini bir yıldan az ve beş yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğünü sağlamakla yükümlüdür."
Tasarıyla; Avrupa Birliğinin 95/46 sayılı Veri Koruma Yönergesi ve 2002/58 sayılı Elektronik Haberleşmede Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğin Korunması Direktifi doğrultusunda erişim sağlayıcının bilgi saklama yükümlülüğü düzenlenmiştir.
Buna göre "Bilgilerin korunması" başlığı altındaki 13 üncü maddeye göre; "(1) Erişim sağlayıcı; (a) İçerik sağlayıcılarından ve müşterilerinden yönetmelikte belirtilen gerekli bilgiler hariç, bilgi talep edemez ve bu bilgileri kişinin rızası dışında elde edemez. (b) İletişimine aracılık ettiği içeriklerin bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla sorumludur. (c) Verdiği hizmeti kullananlara ilişkin bilgileri, başkalarının elde etmesini, yönetmelikte belirlenecek esas ve usullere uygun olarak engeller. Bu bilgileri hizmeti kullananların onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz. (2) Adlî veya idarî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin hükümler saklıdır."
Maddenin ikinci fıkrasında, adlî veya idarî bir soruşturma halinde; soruşturma ve kovuşturma makamlarının bilgileri talep etmeleri hali istisna kabul edilmiştir. Zaten bu bilgileri kullanma esas ve usulleri soruşturma ve kovuşturma makamlarının kendi ilgili kanunlarında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
İnternet ulaşımı için kamuoyunda "internet kafe" olarak bilinen işyerleri ile ticari amaçlarla internete toplu erişim sağlayan yerlerde İçişleri Bakanlığının "İnternet Kafeleri Genelgesi" dışında herhangi bir "yasal" düzenleme yoktur.
Avrupa Konseyinin 1999/276 ve 2005/854 sayılı kararları ile üye ülkeler internetin güvenli kullanılmasının sağlanması için filtreleme ve derecelendirme programları gibi koruyucu programlar geliştirmeye ve aynı amaçla eğitim ve tanıtım faaliyetlerini yaygınlaştırmaya davet edilmektedir. İşte bu nedenle Tasarının 14 üncü maddesinde ise; "Toplu kullanım sağlayıcının sorumlulukları" belirlenmiştir.
Genellikle Yönetmelik düzenlemesine bağlanan bu maddeye göre; "(1) Ticari amaçla, toplu kullanım sağlayanlar, bir yetki belgesi almakla yükümlüdür. Yetki belgesine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. (2) Toplu kullanım sağlayıcılar, bu Kanunun kapsamına giren "içerikle ilgili suçlara" ilişkin içeriğe erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür. Söz konusu tedbirler yönetmelikte belirlenir." (Fİ/EÖ)