İki ülkenin kapalı sınırını temsil eden Ağrı dağı. Fotoğraf: Pixabay.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, 24 Nisan'da 1915 için "soykırım" diyen ilk ABD başkanı oldu.Sözün yankıları Türkiye'de genellikle yanlı tarih uzmanları ve yorumcular tarafından Türkiye-ABD ilişkileri üzerinden yorumlandı.
Biden'ın açıklamasının Ermeni halkı tarafından nasıl karşılandığını ve bunun akabinde Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin nasıl ilerleyeceğini Amerikan Ermeni Asamblesi'nin Doğu ve Kafkas Uzmanı olan Alin Ozinian'a sorduk.
"Ermenistan'da birkaç farklı yankısı oldu"
Her 24 Nisan'da özellikle koltukta yeni bir ABD başkanı olduğunda aynı beklenti yaşanıyordu. Biden'ın soykırım kelimesini kullanması Ermenistan'da nasıl yankılandı?
Olumlu yankılandı tabii ki. Sizin de dediğiniz gibi her başkan değişikliğinde konuya olan bakışı önemseniyordu. Biden'in vermiş olduğu bir söz vardı. Tabii daha önceki başkanların da vermiş olduğu sözler vardı.
Bu açıdan son ana kadar söylenip söylenmeyeceği konusunda Ermenistan'da da, dünyada da kesin bir fikir yoktu.
Yankılarına gelecek olursak. Birincisi, Paşinyan'a karşı olanlar arasında daha objektif grup ve daha keskin iki grup var.
İlk gruptakiler, bunun tamamen Amerika Birleşik Devletleri diasporasının başarısı olarak görüyorlar.
Paşinyan muhalifleri arasında daha farklı bakan diğer gruba göre ise ABD tarafından yapılan açıklamanın çok da bir önemi yok. Bu küçük bir grup, Rusya güdümlü, Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkileri olan bir grup.
Daha büyük bir kesim ise bu saydıklarımızla birlikte, Ermenistan'ın Kadife Devrimi'nden sonra girdiği rolün ABD tarafından onaylanmasının, Ermenistan'ın artık daha demokratik, daha insan haklarına saygılı bir ülke olacağının görüldüğünü düşünüyor.
Tabii bütün bu farklı düşüncelerin bir ortak noktası da Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin giderek bozulması ve Biden'ın bu açıklamayla Türkiye'yi bir anlamda cezalandırmış olduğu.
Ama genel olarak Biden'ın bu sözleri olumlu karşılandı Ermenistan'da ve insanlar mutlu oldu.
"106 yıldır süren inkarı kırması önemli"
Bunun Ermeni halkı için nasıl bir önemi var?
Ermenistan halkı yekpare bir halk değil. Ama büyük bir bölümü için bu açıklama, Türkiye tarafından 106 yıldır süregelen inkarı bir anlamda kırması ve bundan sonraki süreci değiştirme olasılığı bakımından önemli.
ABD dünyanın en önemli ülkesi görülüyor.
ABD'nin Rusya'nın hegemonyasında olan bir bölgede, bölge halklarının geçmişini, acısını, felaketini gündemine alması ve bir devlet başkanının bu konuda adaletli bir açıklama yapmış olması insanların büyük kısmını mutlu ediyor.
Tabii şunu da unutmamak lazım 2019 yılında ABD Kongresi'nin iki kanadı tarafından da geçen bir Ermeni soykırımı tasarısı vardı. Ermeni halkı için asıl önemli olan bu.
- NOT: ABD Senatosu, Aralık 2019'da 1915 Ermeni Soykırımı'nı tanıyan bir karar tasarısını kabul etti. Senatonun bu konudaki görüşünü yansıtan bir düzenleme olan karar tasarısının, yasal olarak herhangi bir bağlayıcılığı bulunmuyor.
Biden'ın dediği tabii ki çok önemli ama daha sembolik.
Karabağ Savaşı: Türkiye taraf görülüyor
Bu açıklama, Türkiye-Ermenistan dinamiklerine nasıl bir etki eder?
Türkiye-Ermenistan arasında bir dinamik şu anda yok. Türkiye ve Ermenistan şu anda oldukça kanlı biten bir savaşın ve hala yaklaşık 150 esirin Azerbaycan'da bulunduğu bir savaşın karşılıklı tarafı ne yazık ki.
Ermenistan halkı Türkiye'yi tamamen bu savaşın tarafı olarak görüyor. Taraf olmanın da ötesinde Azerbaycan'ın fikir babası, yol göstericisi, askeri anlamda da, siyasi anlamda da bu savaşı ayaklandıran ülke olarak görüyor.
TIKLAYIN - "Karabağ Savaşı'nın tek kazananı Rusya"
Bu anlamda dinamik değil de tam 30 yıldır tanık olmadığımız derin bir güvensizlik mevcut Ermenistan tarafında.
Ama diğer yandan dün Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Ayvazyan'ın bir açıklaması oldu. Türkiye'deki Ermenistan Patriğine 24 Nisan'da bir mektubu vardı Erdoğan'ın biliyorsunuz.
İçeriği her yıl değiştirilen, farklı aktarılan ve "genel acılar" üzerine bir mektup Erdoğan tarafından her yıl gönderiliyor. Ama bu seferki mektupta "Kafkaslara barış getireceği, Ermenistan'la ilişkilere hazır olduğuna" benzer sözler vardı.
Ara Ayvazyan cevabında "Biz sözlerden ziyade, artık ne yapılacağına bakıyoruz. Sözler bizim için yeterli değil" dedi.
"Ermenistan normalleşmeyi rafa kaldırmadı"
Buna şöyle bakmak gerekiyor, Paşinyan hükümeti Türkiye'nin normalleşme, 2008 yılındaki protokol benzeri önkoşulsuz bir sürece başlanacaksa biz buna hazırız mesajı veriyor.
Ama Paşinyan hükümeti aynı zamanda Türkiye'ye "Bunu geçen seferki gibi Batı'nın gözünü boyamak için yapıyorsanız ve sözde kalacaksa bunu kabul etmeyeceğiz" anlamında gelen bir mesaj verdi.
Bence bu önemli, Türkiye, Ermenistan'la ilgili bir normalleşme siyaseti izleyecekse Ermenistan buna "hayır" demiyor, "Karabağ Savaşı" ya da "önce soykırımı kabul edin" şartı koşmuyor.
Buna şu açıdan bakmak gerekiyor. Paşinyan hükümeti Türkiye konusunda büyük bir baskı altında. Son 30 yıldır hiçbir hükümet bu kadar baskı altında değildi.
Paşinyan'ın istifası sonrası Haziran'da yeni seçimler var. Şimdi bu gelişen siyasi türbülansa baktığımız zaman, muhalefetin tek yaptığı şey, Paşinyan hükümetini savaşla ilgili suçlamak.
Tabii pek çok taraf var suçlu, ama savaştaki başarısızlık sadece iki yıldır hükümette olan bir siyasi grubun bundan sorumlu olamayacağını düşünenler de var.
Ermenistan seçimlerinde kilit rol oynayacak
Paşinyan'ın Türkiye karşısında güçsüz bir duruş sergileme, savaşı kaybetme ve hatta "vatan hainliğine" giden suçlamalarla karşı karşıya.
Bu durumdayken, Paşinyan hükümetinin dışişleri bakanının Türkiye'ye böyle bir mesaj vermesini cesaret olarak görüyorum.
Çünkü bu açıklamayı bugün Ermenistan'da çok kötü yorumlayanlar, omurgasızlık olarak görenler oldu. "Böyle bir savaştan sonra siz bunu nasıl uygun görürsünüz" diyenler var.
Seçime giderken muhaliflerin elinde tek kalan şey Türkiye kozu. Paşinyan hükümetinin Türkiye ile gelişen herhangi bir teması bile çok olumsuz yorumlanıyor.
Ama Ermenistan, Türkiye ile normalleşme olasılığını tamamen rafa kaldırmış değil. Seçime az bir zaman kala Ermenistan'da genel durum bu.
2008 protokolü ortada kalmıştıTürkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin geliştirilmesine yönelik protokol, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan tarafından 11 Ekim 2009'da imzalandı. İsviçre'nin Zürih kentinde imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol", iki ülke arasındaki mevcut sınırın karşılıklı olarak tanınmasını öngörüyordu. Ancak normalleşme sürecinin devamı getirilmedi. |
Ermeni soykırımını tanıyan ülkeler
Dünya genelinde 29 ülke Ermeni soykırımını resmen kabul ediyor:
ABD, İspanya, Ukrayna, Birleşik Krallık, Avustralya, İran, İsrail’inde aralarında olduğu, ülkelerde ise soykırım resmen tanınmamış olsa da belli bölge ve eyaletlerde tanınıyor. Örneğin ABD'de yer alan 50 eyaletten 41'inde de Ermeni soykırımı kabul ediliyor. Ayrıca Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu da soykırımı kabul eden kuruluşlar arasında. |
(PT)