*Fotoğraf: AA (Arşiv).
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, NATO zirvesinde planlanan Biden- Erdoğan görüşmesine atıfta bulunarak iki liderin Washington ile Ankara arasındaki "önemli farklılıkları" da ele alacaklarını söyledi.
Beyaz Saray brifinginde konuşan Jake Sullivan, Doğu Akdeniz, Suriye ve İran'ın yanı sıra ABD'nin ülkeden çekilmesiyle Türkiye'nin Afganistan'da oynayacağı rolün "geniş gündemin" bir parçası olacağını söyledi.
Sullivan, ABD ile Türkiye'nin aralarındaki "değerler üzerindeki önemli farklılıkların" bazılarıyla nasıl başa çıktıklarının yollarını arayacağını söylerken "insan hakları ve diğer konular" göndermesi yaptı.
Danışman ayrıca "Başkan Biden Erdoğan'ı çok iyi tanıyor, ikisi birlikte çok zaman geçirdiler ve ikisi de, bence, fırsatı dört gözle bekliyorlar" şeklinde konuştu.
Peki görüşme öncesi beklentiler ve Biden'in Ocak ayında başlayan başkanlık sürecinde bugüne kadar ikili ilişkilerden sinyaller ne?
İlk telefonlaşma üç ay sonra oldu
20 Ocak'ta göreve başlayan Biden, 23 Nisan'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradı. Görüşme, Ermeni Soykırımı'nın yıldönümünden bir gün önce gerçekleşti.
Reuters haber ajansına bilgi veren kaynaklar, Biden'ın Erdoğan'a, 1915 olaylarını "Ermeni soykırımı" olarak tanıyacağını söylediğini bildirdi.
Biden, 24 Nisan'da Beyaz Saray resmi açıklamasında soykırım ifadesini kullanan ilk ABD Başkanı, sözcüğü kullanan Reagan'dan sonra ikinci başkan oldu.
Türkiye'den sert bir karşı açıklama gelmedi.
Obama döneminde Biden-Türkiye
Ekim 2014'te, Obama yönetiminin Başkan Yardımcısı ve şu anki ABD Başkanı Joe Biden, Foreign Policy'nin haberine göre Türkiye'yi de katarak şu iddiada bulundu:
"Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Esad'a karşı savaşacak herkese yüz milyonlarca dolar ve on binlerce ton silah temin etti, ancak tedarik edenler el-Nusra, el-Kaide ve dünyanın diğer yerlerin gelen aşırı cihatçı unsurlar oldu."
Bu iddialar organize suç örgütü lideri olmakla aranan Sedat Peker'in iddialarıyla yakın zamanda tekrar gündeme gelmişti.
Erdoğan'a "otokrat", Putin'e katil
Biden, başkan adaylığı sırasında yürüttüğü kampanya sırasında verdiği bir röportajda Erdoğan'ı bir "otokrat" olarak tanımlarken, "yaptıklarının bedelini ödemeli" demişti.
Erdoğan, Biden'ın ABD'deki bir televizyon kanalındaki konuşmasında Putin'e "katil" demesini sert sözlerle eleştirmiş ve bu açıklamaların kabul edilemez olduğunu ve bir ABD başkanına yakışmadığını belirtmişti.
Görüşme öncesi Rusya sinyali
Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkileri bozan S-400 hava savunma teknolojisiyle ilgili Türkiye'de bulunan Rusyalı füze uzmanlarını ülkelerine göndereceği açıklaması, ekonomi basınının önde gelen yayın organlarından Bloomberg'de haber oldu.
Bu adım ile ilgili "Ankara'nın ABD'nin kaygılarının bir unsuru üzerinde uzlaşmaya hazır olduğuna işaret" yorumu yapıldı.
Habere göre Washington, daha önce Ankara'ya Türkiye'nin füzelerin eğitimi ve montajına yardımcı olmak için gelen Rusyalı personelinin varlığına son vermesi gerektiğini söylemişti.
Uzmanlar ayrıldığında sistemin Türkiye kontrolünde olacağını söyleyen Çavuşoğlu'nun "Ankara'nın Washington'un ilgili ABD yaptırımlarının kaldırılması için füzelerden kurtulma yönündeki daha geniş talebine taviz vermeyeceğini yinelediği" ifadesi de yer aldı.
Kamala Harris faktörü
Türkiye'de çok konuşulmayan güçlü bir faktör de ABD'nin ilk siyah, ilk Asyalı ve ilk kadın başkan yardımcısı Kamala Harris. Türkiye'de "ikinci kişi" olarak iktidar tarafından çok ciddiye alınmayan Harris, Biden'ın insan hakları, demokrasi gibi konularda attığı nokta atışı adımların arkasındaki isim.
Zaten, Harris'in başkan yardımcısı adayı olarak seçilmesi ilk baştan bu hedefi taşıyordu. Trump sonrası demokrasi imajını tüm dünyaya karşı güçlendirmeye çalışan ABD'de Türkiye ilişkileri bakımından da Harris faktörü unutulmamalı.
Biden'in Erdoğan'dan iki gün sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini hatırlatarak bitirelim.
(PT)