Avukat Biçen, intiharı suç olarak niteleyen Adalet Bakanı Çiçek'in, İstanbul Barosu avukatlarından Behiç Aşçı'nın 5 Nisan'dan bu yana sürdürdüğü ölüm orucuna kayıtsız kalarak, bu konuda hiç bir çaba göstermeyerek bu "suça ortak olduğunu" belirtti.
Kendisinin Avukat Behiç Aşçı'nın eylemini "intihar" olarak nitelemediğinin altını çizen Biçen, "Adalet Bakanlığı'nın tecrit konusuna duyarsız kalarak, görüşme yapmayarak, kulaklarını tıkayarak suçlu konuma düştüğünü" söyledi.
Yarın Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği(TAYAD), aydın ve sanatçıların Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) ziyarete gideceğini hatırlatan Biçen, Bakan Çiçek'in sözlerinin umutsuzluk yarattığını kaydetti.
Çiçek'in politika yaptığını kaydeden Biçen, "bunlar hoş açıklamalar değil, insancıl açıklamalar bekliyoruz" dedi.
Bin avukattan Adalet Bakanlığı'na açık çağrı
Farklı Barolara kayıtlı bin avukat da, gazetelere ilan vererek, Adalet Bakanlığını çözüm üretmeye davet etti.
Avukatların imza metnindeki talepler şöyle:
"Meslektaşımız Avukat Behiç Aşçı, cezaevlerinde uygulanan insan haklarının açık ve ağır ihlali olan "Tecrit-Tretman" modelinin kaldırılması için 5 Nisan Avukatlar Gününde ölüm orucu eylemine başlamıştır.
İnsanı her türlü sosyal ilişkiden soyutlayan, insanın doğasına aykırı ve insanlık dışı olan tecrit uygulamasına bir an önce sonu verilmesi için meslektaşları olarak Adalet Bakanlığı'nı ve kamuoyunu çözüm üretmeye çağırıyoruz."
Aşçı "alternatiflere açığım" demişti
Ölüm orucunun sürdüren Avukat Behiç Aşçı daha önceki röportajlarında, ölüm orucuna taraftar olmadığını, farklı bir alternatif bulamadığı için bu yola başvurduğunu açıklamıştı.
Aşçı bianet'e, "bana senin ölmeni istemiyoruz, başka yollar vardır diyorlar, ben hukuk yolları tükendiği için bu eyleme başladım" demişti.
Çicek: İntihar suçtur
Birgün'ün haberine göre Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bir olayı protesto etmek için ölüm orucu tutmanın intihar teşebbüsü olduğunu, bu teşebbüsün de Türk Ceza Kanunu'na göre suç oluşturduğunu söyledi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir gazetecinin, "cezaevindeki sorunlar nedeniyle açlık grevi yapan avukatın durumuyla ilgili kendisiyle görüşmek isteyen aydınlara randevu verilmediğini" belirtmesi üzerine, şunları söyledi:
"Ne var cezaevlerinde? Bu kişi cezaevinde değil herhalde. Hiç o türlü ideolojik şeylerle vakit kaybetmeyin. Bu kişi evvela cezaevinde değil. İkincisi hak aramanın yolunun hukuk çerçevesinde olması gerekir. Biz hiç kimsenin ölüm orucu tutmasını, o şekilde hayatını kaybetmesini arzu etmiyoruz. Hiçbir insanın normal eceli dışında hayatını kaybetmesini arzu etmiyoruz. Cezaevi sistemlerimiz Avrupa standardarına uygun. Avrupa'dan bugüne kadar elli defa heyet gelmiş, bu konuda herhangi bir sorun bu anlamda ortaya konulmamış. Son derece modern infaz sistemlerini uyguluyoruz ve bunun için de birçok ülkeden takdir alıyoruz. Biz sistemi uyguluyoruz. Bunca yatırım sıkıntısı içerisinde trilyonları harcayarak bu cezaevlerinde daha insanca yaşama şartlarını ortaya koyabilmek, oradaki insanların her ne sebep olursa olsun, suç işlemiş dahi olsa, insan haklarına yakışır bir şekilde infazları yapılsın diye, biz elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Avrupa standardına uygun bir infaz sistemimiz var. Cezaevleri kurumları da bu noktada önemli reformların yapıldığı kurumlardır. Benim tavsiyem; Kimse hakarete, kanun dışı, yasadışı yollara başvurmadan bunları yapmalıdır." Çiçek, "Bu olay yasa dışı mı yani?" sorusuna da, "İntihar bir suçtur Ceza Kanunu'nda. Kimse intihar etmemelidir," cevabını verdi.(AÖ/KÖ)