Hürriyet Gazetesi’nin 15 Ağustos 2012 tarihli haberinde Bakan Şahin’in biber gazı ve göz yaşartıcı gazlarla ilgili demeci yer aldı;
“Gazımız kalite belgeli ve doğal”: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, göz yaşartıcı OC gazının tamamen doğal olup insan sağlığı üzerinde kalıcı hiçbir etkisi olmadığını anlatırken, “CS gazı ise üretici firma tarafından ‘Uygun eğitim almış personel tarafından kullanıldığında insan sağlığına zararlı olmadığına’ dair verilen kalite güvenlik belgesiyle kullanılmaktadır. Ülkemizde, gaz mühimmatlarından kaynaklanan bir ölüm vakası yaşanmamıştır”. (1)
Son yıllarda gösteri kontrollerinde güvenlik güçleri tarafından yaygın olarak kullanılan “göz yaşartıcı gazlar ve biber gazının” güvenilirlikleri hakkında medyadan şahit olunan ölümler ve Bakan Şahin’in demeci sonrasında bir çok yazı kaleme alındı, tıp çalışanları, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve çeşitli uzmanlık dernekleri açıklamalarda bulundu. Ölüm olayları bildiren bilimsel makalelerden söz edildi. Peki yaygın olarak bilinen adıyla Biber Gazı; içindeki etken kimyasal madde Oleoresin Capsicum ve diğer göz yaşartıcı gazlar (CS, CN, DM vb.) gerçekten öldürücü mü? Ya da ne zaman ölüme neden olur?
Ülkemizde şu ana kadar tıp insanları tarafından yapılan çeşitli açıklamalar dışında bu konuda tanısı konmuş, tutarlı ve bilimsel bir istatistik bulunmamaktadır. Ancak dünyada bu kimyasalların toksik etkisiyle meydana gelmiş ölüm olayları bildirilmiştir. American Civil Liberties Union of Southern California – ACLU’nun (Güney Kaliforniya Sivil Özgürlükler Birliği) hazırladığı bir raporda 1993-1995 yılları arasında, biber gazına maruziyet sonucu 26 ölüm olgusu kaydedilmiştir. Bu kimyasalların toksik etkileri üzerine birçok çalışma yapılmış ve halen yapılmaya devam ederken, yayınlanan birçok bilimsel makalede de ölüme neden olduğu bildirilmiştir.
Tıbbi literatür (ki bu ajanların kullanım doğası gereği çalışmaların büyük çoğunluğu hayvan deneyleri ile gerçekleştirilmiştir, çok az çalışma maruz kalan insanlar üzerinde yapılabilmiştir); biber gazı ve göz yaşartıcı diğer kimyasalların toksik etkileri ve ölüme kadar giden ciddi sağlık sorunları üzerine deliller sunmuştur;
* Bir çalışmada10-15 kez spreyle karşılaşan erkek olguda nefes darlığı sonrası ölümün gerçekleştiği (2)
* Göz yaşartıcı gazlarla birlikte kullanılan; alkol, organik çözücüler, hidrokarbon gibi maddelerin solunması ile ani kalp, solunum, sinir sistemi bulguları ortaya çıktığı, ritim bozuklukları ve ölüm görüldüğü (3)
* Amerika’da yaklaşık 6000 güvenlik görevlisinden 61’inde solunum güçlüğünden bilinç kaybına kadar hayatı tehdit eden sonuçlarla karşılaşıldığı (4)
* Bu kimyasalların toksik etkisi ile özellikle solunum sistemi üzerine olan akut etkileri sonrası ölüm meydana geldiği (5)
* Göz yaşartıcı gazların kısa ve uzun dönem toksik etkilerinin neler olduğu üzerine yapılan çalışmalarda ciddi solunum ve kardiyak problemleri yarattığı, halen geç dönem etkileri ile ilgili yeterli bilgi olmadığı ve bu denli yaygın kullanımlarının güvenlikleri hakkında bir çok soruyu gündeme getirdiği (6)
* Kapalı ortamda farklı dozlarda OC gazıyla karşılaşan farelerin kanlarında asit yöne kayış, karbondioksit artışı gözlendiği, hayvanların solunum güçlüğü yaşadığı (7) bildirilmiştir.
* Bir toplumsal gösteri sonrası Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği’ne başvuran biber gazına maruz kalmış 64 olgunun erken dönem bulguları üzerine yapılan çalışmada; olguların yüzde 72’sinde tespit edilen sağlık sorunlarının literatürde bildirilen biber gazı ve diğer göz yaşartıcı gazların (CS) meydana getirdiği erken dönem bulgularla uyumlu olduğu bulunmuştur. (8) Bu kimyasalların toksik etkileri yanı sıra gaz kanisterinin (kartilajının) çarpması ile de travmatik nedenli ciddi yaralanma ve ölüme neden olduğunu bildiren çalışmalar bulunmaktadır (9);
* Bu ajanların yakıcı etkileriyle yaralanma (10); Zekri AM, Acute mass burns caused by o-chlorobenzylidene malononitrile (CS) tear gas. Burns. 1995.
* Kullanan güvenlik çalışanlarında kaza ile meydana gelen travmatik katarakt ve el yaralanmaları (11) bildirilmiştir.
TTB’nin birçok uzmanlık derneği ile birlikte derlediği “Kimyasal Silahlar; Gösteri Kontrol Ajanları” kitapçığı (12),Metin Lokumcu’nun ölümü üzerine yine TTB bilimsel heyetinin otopsi bulguları üzerinden yaptığı değerlendirme raporu (13),Türk Toraks Derneği ve bazı uzmanlık derneklerinin yaptığı basın bildirileri yanı sıra Türkiye ölüm olaylarına medya aracılığı ile şahit oldu.
* 1 Mayıs 2007, İbrahim Sevindik, 75 yaş, toksik etki ile öldü. Medyada havasız kalarak diye yansıdı.
* 4 Nisan 2009, Mustafa Dağ, gaz kanisterinin (bombası) kafasına çarpmasıyla öldü.
* 12 Haziran 2009, Hatice İdin (54) toksik etki ile öldü. Medyada hipertansiyon hastasıydı şeklinde yer aldı.
* 9 Ekim 2009, Mehmet Uytun (18 aylık) gaz kanisterinin (bombası) kafasına çarpmasıyla öldü.
* 27 Nisan 2011, Kazım Şeker (60) toksik etki ile öldü. Medyada kalp krizi geçirerek öldü şeklinde yer aldı.
* 31 Mayıs 2011, Metin Lokumcu (54) toksik etki ile öldü. Medyada kalp krizi geçirerek öldü şeklinde yer aldı.
* 28 Ağustos 2011, Yıldırım Ayhan (40) gaz bombasının göğsüne çarpmasıyla öldü.
* 21 Mart 2012, Hacı Zengin (55) toksik etki ile öldü. Medyada solunum rahatsızlığına bağlı olarak ölüm bildirildi.
* 30 Mayıs 2012, Çayan Birben (30) toksik etki ile öldü. Medyada astım krizine neden olduğu şeklinde yer aldı.
Göz yaşartıcı gazlar ile temas olduğunda vücutta erken dönemde meydana gelen sağlık sorunları ise şöyledir; kimyasalla maruziyetten 10-30 saniye sonra bulgular görülmeye başlar. Hızla göz, burun, üst solunum yolu mukozası hızla inflame olur, ödem gelişir. Gözde; göz yaşarması, kızarıklık, konjunktival inflamasyon, ağrı, deride; kaşıntı, kızarıklık, eritem, ödem, alerjik dermatit, soyulma, yanma hissi; Solum sisteminde; burunda irritasyon, burun akıntısı, bronşlarda daralma, boğazda yanma hissi, öksürük, hapşırma, kısa kısa soluma görülmektedir. Sistemik ve akut etkileri; oryantasyon bozukluğu, panik, motor koordinasyon kaybı, bulantı kusma, diare, akut akciğer ödemi, ciddi solunum sıkıntısı, solunum durması, hipertansiyon atağı gibi etkiler yaratabilmektedir. Yanı sıra santral sinir sisteminde de hasarlar olabilmekte ve meydana getirdiği kardiyak ve solunum semptomların anksiyete ve panik atağa neden olduğu bildirilmektedir.
Bu kimyasalların maruziyetlerinde; etken maddenin aşırı miktarlarda kullanımı, kapalı bir ortamda uygulanması, uzun süre maruz kalma, dakika solunum sayısının yüksek olması, kronik kardiyak ve solunum hastalığı, ortamın ısı ve nem oranının yüksek olması gibi nedenlerle ciddi sağlık sorunlarının arttığı belirtilmiştir.
1925 tarihli Cenevre Sözleşmesi kimyasal silahların savaş sırasında kullanımını kesin olarak yasaklar. Bu yasağın ihlali bir savaş suçu sayılır. Göz yaşartıcı kimyasalların (OC; CS; CN, DM vb. 15’in üzerinde kimyasal madde göz yaşartıcı olarak kullanılabilmektedir, bildirilen ajanlar en yaygın kullanılanlarıdır) bu yasak kapsamında sayılıp sayılmayacağı ise uzun tartışmalara neden olmuştur. 1969’da BM Genel Kurulu 80 ülkenin katılımı ile göz yaşartıcı kimyasalları da yasak kapsamına almıştır. Daha sonra, 1997 tarihli Kimyasal Silahlar Anlaşması da göz yaşartıcı gazların savaş sırasında kullanımını yasaklamıştır. “Kimyasal Silahlar Sözleşmesi Genel Amaçlar Kriterlerine” göre; göz yaşartıcı kimyasal ajanlar kimyasal silahlar olarak kabul edilmemektedir. Ancak Sözleşme; bu ajanların kontrolsüz ya da kötüye kullanımında (yakın mesafeden, kapalı alanda kullanımı ya da miktarı açısından) kimyasal silah olarak kabul edileceğini ilan etmektedir. Savaşta kullanımı yasak olan bu kimyasalların tüm dünyada sivil hayatta bu denli yaygın ve kontrolsüz kullanılıyor olması da ayrı bir ikilemdir.
Tıp bilimi doğadaki bir çok bitkiden ilham almış, etken maddelerini tedavi amaçlı kullanmış, yıllar içinde de doğal olarak üretilen bir çok maddenin sağlık üzerindeki zararlı etkilerini de deneyimlemiştir. Birçok örnek arasında esrar ve eroin en bilinenidir örneğin. Bir maddenin bitkilerden elde ediliyor olması o kimyasal etkenin zararlı etkileri olmadığı anlamını taşımaz. Bugün tıbbi literatür Şili biberinden elde edilen OC etken maddeli biber gazının ölüme neden olduğunun delillerini ortaya koymuştur. Bu kimyasalların her durumda kullanımının yasaklanması talebi sadece bir bilimsel dayanak nedeniyle değildir, aynı zamanda tıp çalışanlarının bir vicdani talebidir.
- Steffee CH, Oleoresin capsicum (pepper) spray and “in-custody deaths”. Am J Forensic Med Pathol, 1995.
- Smith G, Health Hazards of Pepper Spray, NCMJ, 1999.
- Smith G, Health Hazards of Pepper Spray, NCMJ, 1999.
- Steffee CH, Oleoresin capsicum (pepper) spray and “In Custody Deaths.” Am J Forensic Med Pathol 1995; -Busker RW, Toxicologic evaluation of pepper spray as a possible weapon for the Dutch police forces. Risk assessment and efficacy. Am J Forensic Med Pathol 1998. -Pollanen MS, Unexpected death related to restraint for excited delirium: a retrospective study of deaths in police custody and in the community. CMAJ 1998. -Niemcunowicz-Janica A, Sudden death caused by an oleoresin capsicum spray. Arch Med Sadowej Kryminol. 2009.
- Olajos EJ, Riot control agents: pharmacology, toxicology, biochemistry and chemistry. J Appl Toxicol 2001; -Hu H, Tear Gas: Harassing Agent or Toxic Chemical Weapon? JAMA 1989. -Karagama YG. Short-term and long-term physical effects of exposure to CS spray. J R Soc Med 2003.
- Seyhan E, Ratlarda Biber Gazının (OC) Bazı Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi, Kafkas Ün. Vet. Fakültesi Dergisi, 2012.
- Unuvar U, Fincanci SK. Demonstration control agents; evaluation of 64 cases after massive use of these agents in Istanbul. 19th World Meeting of the International Association of Forensic Sciences-IAFS. 12-17th September, 2011, Madeira, Portugal.
- Clarot F, Lethal head injury due to tear-gas cartridge gunshots. Forensic Sci Int. 2003.
Rothschild MA, Fatal neck injuries caused by blank cartridges. Forensic Sci Int. 1999.
Wani AA, Head injury caused by tear gas cartridge in teenage population. Pediatr Neurosurg. 2010.
- Zekri AM, Acute mass burns caused by o-chlorobenzylidene malononitrile (CS) tear gas. Burns. 1995.
- Olaitan PB, Accidental tear gas injuries in security agents. Niger J Med. 2011.
- bkz; www.ttb.org.tr/kutuphane/bibergazi.pdf
- bkz; www.ttb.org.tr/.../metinlokumcu-3053.html)
* Ümit Ünüvar, Patoloji ve Adli Tıp Uzmanı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı
* Bu yazı Güncel Hukuk dergisinin Ekim 2012 sayısında yayınlanmıştır.