Bu yıl, üçü dekan 17 öğretim üyesini işten çıkaran ve rektörün de işine son vermek isteyen Yeni Yüzyıl Üniversitesi ile ilgili hala YÖK'ten yanıt gelmedi. Üniversiteden bir yetkili, "üniversitede kamusal suç işleniyor ancak YÖK üzerindeki baskılar nedeniyle görevini yapamıyor" dedi.
Makam aracı alınan, makam odasının kapısının kilidi değiştirilen Rektör Prof. Dr. İzzet Bozkurt, yıllık iznini kullanmak zorunda çünkü fiilen üniversiteye giremiyor.
Üniversitede ağustos ayında rektörün onayı olmadan hukuk dışı bir şekilde Mütevelli Heyeti Başkan Vekili eski gazeteci Ekrem Çalkılıç'ın imzasıyla 17 öğretim üyesinin işine son verilmişti. YÖK konuyla ilgili denetime geldi ancak hala yanıt yok.
Girişine bu sene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büstü konan üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Alman Hastanesi sahibi ve Vatan Sağlık ve Eğitim Vakfı (VASEV) Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu.
Üç yıl önce kurulan üniversitede üç rektör değişti; yedi mütevelli heyeti üyesi istifa etti; on dekan ve onlarca öğretim üyesinin işine son verildi.
"Şeffaflık isteyen kovuluyor"
bianet'e konuşan üniversiteden bir yetkili, rektör, dekan, öğretim üyesi dahil üniversitedeki mali ve idari konuların şeffaflığıyla ilgili itiraz eden herkesin "mobbing"e uğrayarak uzaklaştırıldığını söyledi.
"Kim üniversitedeki yanlışlıkları düzeltmek istediyse kovuldu. Kovulma nedeni ise biat etmemek, uygunsuz diploma notlarını araştıracak komisyonda yer almak, mali denetim istemek vb."
"YÖK savcıya duyurmak zorunda"
"Üniversitede kamusal suç işleniyor" diyen yetkili YÖK'ün hala harekete geçmemiş olmasının ciddi bir aksaklık olduğunu söyledi ve bunun nedenini de şöyle açıkladı.
"Üniversite kapısına başbakanın büstünün konulmasından da anlaşılacağı gibi Ofluoğlu üniversitede aksaklıklar başlayınca başbakan ile ilişkilerini geliştirdi. Bu da YÖK denetçilerinin üzerindeki baskıyı arttırdı.
"YÖK süratle mali denetim ve atamadaki usulsüzlüklere bakmalı. Neden insanların maaşları ve sigortaları yatırılmıyor. Ki biz bunun bir baskı aracı olduğunu biliyoruz. İkincisi mütevelli heyetinden bir kişi nasıl hiçbir gerekçe ve rektörün onayı yokken öğretim üyelerini işten çıkarabiliyor. Burada kamusal suç varsa YÖK savcıya duyurmak zorunda."
İşten çıkarıldı, davayı kazandı
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysel Aziz, geçen sene iş sözleşmeleri yenilenirken şartların hukuka aykırı şekilde değiştirilmesine itiraz ettiği için işine son verilenlerden bir tanesi.
Aziz, işe iade davasında tazminat kazandı; dava temyizde.
"Sözleşmenin süre bitiminde ücret düşürerek işe yeni başlamış gibi hukuki dayanağı olmayan düzenlemeler yapmak istediler. O dönem hiçbir yetkisi olmayan Ekrem Dalkılıç, Azmi Ofluoğlu'nın talimatıyla bu süreçle ilgilendi. Biz 'sizin yetkin yok, rektör yetkilidir' dedik. Sözleşmeyi imzalamayınca 40 kişi işten atıldık. Bir kısmı geri döndü; bir kısmı dava açtı. Sonra da zaten rektörün işine son verildi. Rektörün, yani üniversite kurumunun yanında yer alırsanız işten çıkarılıyorsunuz; bütün mesele bu."
Öğretim üyeleri YÖK'e anlattı
Bu sene işten çıkarılan öğretim üyeleri üniversitede yaşanan sıkıntıları YÖK'e yazdıkları yazıda anlatmışlardı.
Yazıda, Ekrem Çalkılıç'ın üniversitede adeta "rektör" gibi davranarak "iki başlılık" yarattığı kendi talimatlarına uymayan öğretim üyelerinin işlerine son verildiği, kadrolaşma olduğu, maaş ödemelerinde ayrımcılık yapıldığı, üniversitedeki evrakların çalındığı, notların değiştirildiği belirtilmişti.
Öğrenciler de üniversiteden şikayetçi. Öğrenciler "demokrat" buldukları ve sevdikleri hocalarının işine son verilmesine tepki gösterdikleri gibi, üniversitede üç yılda fiziki koşulların eğitime el verişli olmamasından da şikayetçi. (NV)