Bir üç ay daha geçti, Mart ayı itibariyle yeni genel yayın yönetmenimiz Gökçe Gündüç olacak... Gökçe aramıza katılalı henüz bir yıl bile olmadı, fakat bianet'in çılgın temposuna hızla ayak uydurdu da "şefimiz" bile oluyor...
Murat bizi diskoya götür!
Başından beri bianet dostu gazeteci Murat Çelikkan da artık haftanın belirli günleri ofiste bizimle olacak, bize katkıda bulunacak... Bugün gözlemledim ve tespit ettim, hiç beklenmedik anlarda nazikçe denetliyor, toplantıda söylediği hiçbir şeyi unutmuyor!
Rotasyon uygulamamıza göre değişiklik yalnızca Gökçe'nin yayın yönetmeni olmasıyla sınırlı kalmıyor, şu anda kadın hakları editörü olan Erhan Üstündağ insan hakları editörü olacak, insan hakları editörü olan "ben" kadın editörlüğünü devralacağım, şu gün itibariyle son yayın yönetmenliği gününü geçiren Tolga Korkut da çocuk hakları editörlüğü koltuğuna oturacak.
Daha önce söylemiştik, ifade özgürlüğü editörümüz Erol Önderoğlu "çocuk" durumundan rotasyona katılmamayı tercih ediyor, elbette onu baştan çıkarma hamlelerine son vermiş değiliz.
Bir de muhabirimiz Emine Özcan'ımız var... O bu "dönüşte" de muhabir olarak kalıyor ancak rotasyona dahil olma ve yayın yönetmeni olma teklifimizi kabul etti, herhalde yaz döneminde "şef" Emine olacak, biz de sırayla muhabir olacağız... Tabii sokaktan haberi onun kadar ustaca çekip çıkarabilecek miyiz bilmiyorum...
Her şeyden önce (Oscar, first of all muhabbeti) eylül-kasım arasındaki üç aylık "şeflik" deneyimimden sonra insan hakları editörlüğümde, bu konudaki üç yıllık birikimini benden esirgemediği için Tolga Korkut'a çok teşekkür ediyorum... Rotasyon olmasa, işkence, Guantanamo, mayın, bireysel silahsızlanma hakkında birkaç klişe şey bilerek hayatıma devam edecektim... Dünyada insan hakları mücadelesinin bu kadar yaygın olduğunu öğrenip biraz olsun ferahlamayacaktım... Daha bir yığın şey...
Üstündağ: Heyecanlı, yorucu, sevindirici
Erhan Üstündağ da bu üç ay için der ki:
"Rotasyon sayesinde günlük akış içinde çok da yakından ilgilenemediğim bir alanla, kadın hakları alanıyla daha yoğun ilgilenebildim. Bu sayede yeni insanlar tanıdım, yeni sorunların farkına vardım ve onlara farklı çözüm önerilerini öğrendim. Bu dönem kışa denk geldiği için karanlık, farklı meseleri anlayıp çözmeye çalışırken de heyecanlı, zaman zaman yorucu, tedirgin edici ama üstesinden gelebildiğim zamanlarda da sevindirici geçti. Herkesin farklı farklı alanlara el atmasının hem çalışanlar hem de bianet için artı ve eksileri var. Bunu mükemmelleştirip devamlılığı sağlayabilirsek iyi bir iş başarmış olacağız."
Gündüç, şefimiz...
"Şefimiz" Gökçe "Üç ay çocuk hakları editörlüğü yaptım; sıra gelsin yine yaparım, pişman değilim" diyor ve devam ediyor:
"Şaka bir yana, çocuk hakları editörü olmak çocuklar hakkında meraklanmak, toplumsal her olayı bu merakla yorumlamak demek; bir de medyanın kendisini nasıl da yetişkinlerin yanında konumlandırdığını, çocukları yok farz ettiğini görüp her sabah yeniden kızmak...
"Aynı şeyi devlet için de söylemek elbette mümkün. Üç ay boyunca sorunsal olduğunu bildiğim bir konunun aslında bildiğimden de sorunlu olduğunu görmüş oldum. Bir de çocukların yazılarıyla, onlarla söyleşilerle çocukların aslında çevrelerinde olup biten her şeye nasıl da duyarlı olduğunu hatırladım. Onlara fırsat verildiğinde konuşuyorlar, eğer sesleri duyulmuyorsa bu söyleyecek bir şeyleri olmadığından asla değil. Bu tamamen fırsat verilmemesiyle ilgili.
"Rotasyonun bianet'e en büyük katkısı bana göre yazı işlerinin birbiriyle empati kurmasını sağlamak, herkesin her alana hakim olması, herkesin her alanda diyecek sözü olması demek. Bu da sayfayı zenginleştiriyor. Bana katkısıysa çeşitli alanlarda kendimi geliştirmeme şans vermesi, ayrıca yeni bir alana geçmek iş heyecanımı da canlı tutuyor. Yayın yönetmeni olmak yeni bir öğrenme süreci.
"Heyecanlanmamak ne mümkün... Erhan'ın, Tolga'nın ve Nilüfer'in yayın yönetmenlikleri sırasında gözlemlediğim şeyleri hayata/yayına geçirebileceğimi umuyorum."
Korkut: Yönetmenlik hiyerarşik bir süreç değil
Tolga kısa ve öz konuştu:
"Rotasyon sistemi, her editörün o dönemde ilgilendiği alana yeni bir bakış getirmesini sağlıyor. Yazı işleri kararlarının ortak alınmasını kolaylaştırıken, yaratıcılığın artmasına da olanak veren bir çalışma yöntemi bu" diyor...
"bianet'te yayın yönetmenliği, hiyerarşik bir karar verici üstünlüğü anlamına gelmiyor. Tersine, bir arada çalışmanın, gazetecilik yapmanın koordinasyonu demek daha çok. Son dönemde bianet okurlarının yazarları olarak yayına katkısının artması da sevindirici bir gelişme oldu."
Özcan: Herkes kendi rengini taşıyor
Emine "bianet zaten yaygın medyanın durduğu yerden bakmamayı düstur edinmiş bir oluşum. Haberlerine bu bakış açısını yansıtmaya çalışan bianet'in kendi içindeki rotasyon yeniliğ yazı işlerinde hiyerarşinin olmaması anlamına da geliyor. Ayrıca her şef kendi rengini yazı işlerine aktarmış ve bianet sayfasını da renklendirmiş oluyor. Şimdilik her şey iyi gidiyor. Şefimiz Tolga'ya önceki üç ay için teşekkürler, müstakbel şef Gökçe'ye de başarılar dilerim" der... (NZ/TK)