İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bianet’in kadın-LGBTİ+ haberleri editörü Evrim Kepenek hakkında iddianame hazırladı.
Cumhuriyet Savcısı Hakan Aksoy, Kepenek’i sansür yasasıyla birlikte Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenen 217/A maddesi uyarınca ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymakla’ yani dezenformasyonla suçladı.
Dava gerekçesi Kepenek’in 6 Şubat Maraş depremlerinin ardından jandarmanın Pazarcık’a gönderilen yardımlara el koymasıyla ilgili paylaşım yapması.
Savcı Aksoy “Maraş Pazarcık'ta yardım çadırlarına jandarma el koymuş, ‘tüm yardımlar AFAD üzerinden yapılacak’ denmiş. Güncelleme: Alandaki birçok yardım çadırına el konuluyormuş” diye yazan ve olayla ilgili video paylaşan Kepenek’in 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Maraş Pazarcık'ta yardım yardım çadırlarına jandarma el koymuş, "tüm yardımlar AFAD üzerinden yapılacak" denmiş. Güncelleme: Alandaki bir çok yardım çadırına el konuluyormuş. pic.twitter.com/wUwHanNQoz
— Evrim Kepenek (@kepenekevrimm) February 15, 2023
"İnfial yaratacak şekilde paylaşım yaptı"
Aksoy, TCK’de muğlak bırakılan ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasına iddianamede meşruiyet kazandırmaya çalıştı.
Yanlış bilgiyi alenen yayma suçunda önemli olan hususun, gerçeğe aykırı bilginin belirli olmayan birçok kişi tarafından algılanabilir şekilde yayılması olduğunu belirten Savcı Aksoy, “Suçun oluşması için gerçeğe aykırı bilginin kamu barışını bozması şart değildir. Kamu barışını bozmaya elverişli olması yeterlidir” dedi.
Ardından da “Şüphelinin, deprem yardımlarına el konulduğu şeklinde ifadeleriyle halkı derinden etkileyen deprem felaketiyle ilgili olarak halk arasında infial uyandırmasına neden olabilecek şekilde paylaşım yaptığı ve paylaşımın kamu barışını bozmaya elverişli olduğu anlaşılmaktadır” diye belirtti. Suçunun yasal unsurlarının oluştuğunu savunan Savcı Aksoy, Kepenek’in cezalandırılmasını istedi.
İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti ve ilk duruşmayı 23 Eylül 2024’e koydu.
Kepenek: Haberlerimden çok açılan davalarla gündeme gelmekten sıkıldım
Davayla ilgili konuşan Evrim Kepenek dezenformasyon yasasını eleştirdi. “Dezenformasyon yasası çıkalı haberlerimden daha çok hakkımda açılan soruşturmalar ve davalarla gündeme geliyorum” dedi.
Gazetecilerin sadece haber üretimleriyle var olması gerektiğini ifade eden Kepenek “Ancak ne yazık ki Türkiye’de bir süredir, uzun bir süredir hakkımızda açılan davalar ve soruşturmalarla yeni bir var oluş biçimi gelişti. Bu var oluş biçimini kabul etmiyorum” diye konuştu. Adının sadece haberlerinde geçmesini isteyen bir gazeteci olduğundan bahsetti.
Ardından da “Son dönemde bana ve benim gibi bir çok gazeteciye yapılan şey ‘dezenformasyon yasası’ aracılığıyla yargısal tacizdir. Bu tacizin bir an önce sona erdirileceğini umut ediyorum” diye ekledi. Kepenek şöyle devam etti:
6 Şubat depremlerindeki bir paylaşımım nedeniyle hakkımda açılan soruşturmanın davaya dönüştüğünü öğrendim.
O dönemde, hepimizin canı yanmışken Pazarcık’tan Hasankoca Mahallesi’nden bir cemevinin içinden üstelik, bir kadın arkadaşımdan video geldi. Videoda, Jandarma cemevine gelerek yardım çalışmalarını durdurmuştu. Bir arbede yaşanıyordu. Bu videoyu bana gelen bilgi doğrultusunda ‘Bundan sonra yardımları AFAD dağıtacak, böyle bilgi verilmiş, yardımlara el konuyor” diye paylaştım.
Bu durum zaten birçok yerde de haber oldu. Bu gerçek bir bilgi. Savcıya ifademi de bu doğrultuda verdim. Olay anını anlatan video var, daha ne olsun?
Haber doğru ve kamuyu ilgilendiriyor. Onlar bana dava açmayı uygun görmüşler. Onca yolsuzluk, çocuk istismarı, erkek şiddeti, adli vaka varken, zamanlarını emeklerini buna harcamaları gerekirken, benim doğru bilgi içeren bir sosyal medya paylaşımımla uğraşmayı tercih etmişler. Yaklaşık 9 ay sonraya da dava günü vermişler. Ne diyebilirim?
O zamana kadar bana düşen her soruşturma, dava sonrasında söylediğim gibi, daha çok haber yapmak!
Bir dezenformasyon suçlaması da gazeteci Evrim Kepenek’e
1 yılda 30'a yakın gazeteci yargı tacizine uğradı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Ekim 2022’de TBMM’de kabul edilen yasayı onadı. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten 18 Ekim 2023’e kadar en az 24 gazeteci yargının tacizine uğradı. Gazeteciler TCK 217/A maddesi uyarında soruşturma, yargılama ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldı.
BirGün muhabiri İsmail Arı, Tunceli Emek İmtiyaz Sahibi Hüsniye Karakoyun ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahmut Karakoyun, Gazete Davul yazarı Aslıhan Gençay, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Medya Koridoru İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Canan Kaya, Mezopotamya Ajansı’ndan Yüsra Batıhan ve Ahmet Kanbal, Artı TV sunucusu Onur Öncü, Serhat News Genel Yayın Yönetmeni Sıddık Güler, Gazete Duvar köşe yazarı Önder Algedik ile birlikte gazeteciler Oktay Candemir, Emre Orman ve Mir Ali Koçer hakkında TCK 217/A maddesi uyarınca soruşturma açıldı.
Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Güleş, 23 Derece’nin sahibi gazeteci Gökhan Özbek, Halk TV’den Dinçer Gökçe, Kısa Dalga’dan Cengiz Erdinç ile gazeteciler Serdar Akinan ve İlknur Bilir bu suçlama nedeniyle gözaltına alındı.
Ruşen Takva, Oktay Candemir, Fırat Bulut, Hasan Sivri ve Ahmet Kanbal yargılandı. Tolga Şardan, Sinan Aygül ile birlikte Ali İmat ve İbrahim İmat tutuklanıp tahliye edildi.
"Dezenformasyon düzenlemesi ifade özgürlüğünün önüne döşenmiş tehlikeli bir mayın”
(HA)