Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Melda Onur, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili bir soru önergesi verdi.
Onur, bianet'in erkek şiddeti çetelelerinden ortaya çıkan verilerin durumun vahamiyetini ortaya koyduğunu ifade ederken, bu tablo karşısında "Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı"nın güncel durumu hakkında bilgi verilmesini istedi.
Onur, kadın örgütleriyle aylardır devam eden görüşme ve toplantılar neticesinde, kanun tasarısı için ortak bir mutabakat sağlanmıp sağlanmadığını da sordu.
Önergede şu ifadelere yer veriliyor:
"Medyada hemen her gün sayfalarda görmeye alıştığımız kadına yönelik şiddet haberleri kamuoyunda bu tür vakaların kanıksandığına dair izlenim uyandırmaktadır. bianet, bu haberlerin sıradan vakalar olarak kenarda kalmaması için kadına yönelik şiddet haberlerinin dökümünü yapmaya başlamıştır.
"Yerel ve ulusal gazetelerden derlenen haberlerin oluşturduğu bianet'in çetelesine göre; erkekler 2011′de 257 kadın, 32 erkek, 14 çocuk ve 2 bebek öldürdü, en az 102 kadın ve 59 kız çocuğuna tecavüz etti. 2011′de koruma talep ettiği, savcılığa veya polise şikâyette bulunduğu ya da sığınmaevlerine yerleştirildiği halde 11 kadın öldürüldü, 3 kadın ağır yaralandı. Erkekler 2010′da 217 kadın ve 3 çocuğu öldürmüş, en az 207 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etmişti.
"2012 Ocak ayı raporuna göre ise; 2012′nin ilk ayında erkekler 12 kadın öldürdü, 26 kadın ve 2 çocuğu yaraladı, 10 kadına tecavüz etti, 5 kadını seks işçiliği yapmaya zorladı, 35 kadını taciz etti ve en çok şiddet Marmara Bölgesi'nde yaşandı.
"Hazırlanan raporda, acil önlem alınması gereken gerçek bir dram ortaya konmaktadır.
"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın aylardır üzerinde çalıştığı, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Yasa yerine yapılacak olan 'Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı' uzun zamandır tasarı aşamasında kalmış, bir türlü hayata geçirilememiştir. Oysa raporun 2012 Ocak ayı verileri gidişatı, 2010 ve 2011 yıllarına benzer bir tablo çıkacağını öngörmektedir. Bu bağlamda;
1- bianet'in hazırladığı raporun da yansıttığı durumun vahamiyeti ve aciliyeti göz önüne alındığında, "Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı" için neden zaman kaybedilmektedir? 2012 yılının diğer yılların çetelelerine benzememesi için yasa koyucular neden yasayı hayata geçirmemektedir?
2- Raporda şu durum ifade edilmiştir: "2011 yılında, faili belli olan cinayetlerde; 112 kadın kocaları, 23′ü sevgilileri, 20′si eski kocaları, 12′si erkek kardeşleri/ağabeyleri, 10′u oğulları veya damatları, 8'i reddettikleri erkekler, 6'sı diğer akrabaları, 5'i ise hırsızlar tarafından öldürüldü". Bu somut verilere göre; "Amaç ve kapsam" bölümündeki "birlikte yaşama" ifadesinin kaldırılması mevcut mağduriyeti nasıl giderecektir?
3- Kadın örgütleriyle aylardır devam eden görüşme ve toplantılar neticesinde, kanun tasarısı için ortak bir mutabakat sağlanmış mıdır? Kanun tasarısında kadın örgütlerinin görüşmelerde dile getirdiği görüşler ve eleştiriler neden göz önüne alınmadan tasarı 31 Ocak'ta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmıştır?
4- Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan tasarının güncel durumu nedir? Tasarının ne zaman gündeme alınması planlanmaktadır? Kanun tasarısının bu süreci neden toplantı yapılan kadın örgütleriyle ve kamuoyuyla paylaşılmamaktadır?
5- Kadın örgütlerinin, kanun tasarısının son halinin yapılan görüşmelerde konuşulduğu gibi olmadığı ve kandırıldıkları yönündeki eleştirilerine Bakanlık ne cevap vermektedir?" (ÇT)