Ayça Söylemez’in editörlüğünde hazırlanan biamag’da bu hafta…
Prof. Dr. Hakan Yaman, COVID-19’a karşı aşı çalışmalarının ne durumda olduğunu ve genel olarak aşılamanın önemini yazdı.
Prof. Dr. Mehmet Baltalı’dan salgının üç perdelik trajedisi. Birinci perdede kendine güven, ekonomik çıkarları koruma hissi hakim. İkinci perde salgının kapıya çalması; kendini tatmin, irdeleme ve soru sorma dönemi. Üçüncü perde ise salgının kendisi; daha yüzleşmedik.
Josef Hasek Kılçıksız, koronavirüs günlerinde evinde kalabilenler ile evinde kalamayanları anlattı.
Duygu Öztin Passerat, Camus’un bu günlerde sık sık hatırlanan Veba romanında yola çıkarak salgının toplumu nasıl dönüştürdüğünü yazdı.
Serhat Yenisan yazdı: Doğayı kökünden değiştirebileceğimiz fikrinin ne derece saçma olduğunu, topluca evlerimize hapsolduğumuz zaman fark etmeye başlarız.
Şeyhmus Diken, her akşam aynı saatlerde açıklanan “ölü sayılarının” hikayeleri olan insanlar olduğunu hatırlattı.
Ebru Soytemel de COVID-19 salgınında evinde oturma lüksüne sahip orta sınıfın “diğerlerine” bakışıyla, salgının sosyolojik durumuyla ilgili yazdı.
Nail Aras, ölüm orucundaki Grup Yorum ve Mustafa Koçak’ı hatırlatarak, Foucault’nun tezleri üzerinden iktidarın biyopolitikasını yazdı.
Murat Türker, internetteki çocuk istismarını ortaya çıkarmayı hedefleyen belgesel “Caught In The Net (V síti/Ağa Yakalananlar)” ile ilgili yazdı.
Sedat Uysal, birkaç günlük “askerlik hikayesini” anlattı.
Osman Akyol, dokuz yıl önce gösterime giren, şimdi de DVD’siyle evlere giren Press filmini yıllar sonra yeniden değerlendirdi. (AS)