Pınar Tarcan'ın editörlüğünde hazırlanan biamag'da bu hafta okuyacaklarınız...
Mimar Arif Şentek, Kanal İstanbul tartışmaları üzerinden "Evet Boğaz Köprüsü'ne de karşı çıkmıştık" diyor ve boğaz köprüsüne karşı çıkmalarının 50 yıl sonra doğrulandığını söylüyor.
Laile Mutlu, "Bir Gün Birisi Bir Şarkı Söyler, O Gün Duvarda Bir Çatlak Olur" başlıklı yazısında "Siyah şarkıcıların bir çoğunun geçmişinde kilise koroları vardır. Gospel kraliçesi Aretha Franklin'den Whitney Houston'a birçoğu, siyah baptist kilise korolarında yetişmiştir" diyor, Billie Holiday'den Martin Luther King'e sivil haklar ve müzik ilişkisini anlatıyor.
İpek Çalışlar, Halide Edib'in Hindistan Günleri'ni yazdı: Halide Edib yıllardır bayramlara hasretti. Kendi bayramını paylaşan ve kutlayanlar arasında olduğuna memnundu. Herkesin bayramını Urduca kutlamak istedi, başardı da. Konudan konuya kayıyordu konuşurken.
Açık Radyo'da yayınlanan ve Güven Güzeldere'nin hazırladığı Açık Bilinç programından sorular ve yanıtlar... Evrimleşerek yabanıl kurtlardan evcil hayvanlara nasıl dönüştüler? Köpeklerin, kurtlarla aynı genetik soydan geldikleri neredeyse kesin olarak kabul ediliyor. Peki ama kurtlarla köpekleri ayrıştıran bu evrim süreci ne zaman oluşmuş? Dünya üzerindeki ilk köpekler hangi zaman diliminde var olmuş?
Psikopatlar da Empati Yapabiliyor! Personality and Individual Differences dergisinde yayınlanan bir araştırma; psikopati, narsisizm ve Makyavelizm yani "karanlık üçlü" düzeyleri yüksek olan bireylerin empati yeteneklerinde herhangi bir bozukluk olmadığını ortaya çıkardı. Hazal Uğurtan çevirisiyle yayınlıyoruz.
Sinem Taş, Yeryüzünden İnsan Hikayeleri serisine Synne'i fotoğraflayıp dinleyerek devam etti: "Hayatta tanıdığım en iyi feminist, sanıyorum babamdır. Ben büyürken bana hiç bir zaman 'elbise' giydirme çabası içerisinde olmadı. Benim pek de feminen bir kız olmadığımın farkındaydı ve bana 'prenses' olmam gerekiyormuş gibi davranmadı."
Şeyhmus Diken, Ahmet Çakmak'ın "Ben û Sen" kitabını yazdı: Malum şehir dediğiniz mekân ve insan ilişkisi üzerinden hafıza ile yaşar. Ben û Sen bugün daha modernize olmuş. Eski erkek egemen kimliğinden hayli sıyrılmış, kadınların kendi masaları olan bir mekân.
Yalnızlık Bir Nohut Oda Kadar... Zülküf Kurt, Melisa Kesmez'in üçüncü kitabı "Nohut Oda" hakkında yazdı. Kurt, "Yazar kitapla büyük sözlerin, kimliklerin, görüntülerin ardındaki küçük ve yalnız hayatımızı hatırlatıyor bizlere" diyor.
Murat Türker yazdı: ...annem önden, ben arkasından otobüsü can havliyle terk ettik, vapura son anda yetiştik, ne anneme, ne de başkasına seneler boyunca hiç bir şey söyleyemedim...
(PT)