Çiçek Tahaoğlu'nun editörlüğünde hazırlanan bu haftaki biamag'da şu yazılar yer alıyor:
* Hüseyin Şengül, Gülen Cemaati ve devlet ilişkisini yazdı.
* F. Çağdaş İslim, gazeteci Tanju Akerson ile h20 kitap yayınlarından çıkan “New York New York” kitabı vesilesiyle New York hakkında bir söyleşi yaptı.
* Bircan Değirmenci, Diyarbakır Belediyesine kayyum atanmasını yazdı, “belediye devlete mi aittir, halka mı” diye sordu.
* Sercan Engerek, “olağanüstü hal erkleri”ni, Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonu ve OHAL KHK’ları ile kapatılan basın kuruluşlarını yazdı.
* Işıl Cinmen’in Beyaz Show!da “Çocuklar ölmesin” dediği için yargılanan Ayşe Çelik’le Ot Dergi için yaptığı röportajı yayınlıyoruz.
* Aziz Yağan, Yılmaz Erdoğan’ın Ekşi Elmalar filmini yazdı.
* Murat Bayram, ninesi Fatma’nın Musul’unu ve bugünün Musul’unu yazdı.
* Murat Türker, Almanya'nın Leipzig şehrinde bu sene 59. kez düzenlenen belgesel ve anime film festivali DOK Leipzig'den Ermeni meselesine ilişkin filmleri yazdı.
* Sarp Kürkçü, bilgisayar oyunu incelemeleri ile oyun satış rakamları arasında bağ olmadığını fark eden yayıncıların, erken inceleme kopyası politikasından nasıl vazgeçtiğini yazdı.
* Şeyhmus Diken, OHAL uygulamalarında memleketin "Hâl ve Ahval’ini" yazdı.
* Anıl Sayan, müziğin dijital araçlarla elde ettiği kazanımları yazdı.
* Funda Dörtkaş, Tarık Akan'ı yazdı.
* Ozan Üner, bianet'teki stajını yazdı.
* Deniz Bayram, OHAL’in gündelik hayatı nasıl etkilediğini, internet sansürlerini ve orantısız uygulamaları yazdı.
* Sibel Shcik, "vulva"nın yani kadının cinsel organının dış kısmının toplumda kadınlar arasında bile "çirkin" ve "iğrenç" bulunmasına dair yazdı ve "Biliyorum ki eninde sonunda kadınların örgütlü mücadelesi kazanacak ve duvarımızda arkadaşlarımızla geçirdiğimiz bir gecede hep birlikte çizdiğimiz vulva resimlerinin asılı olması ayıp değil, sanat sayılacak" dedi. (ÇT)