Barış sineması ne demek, böyle bir sinemadan söz etmek mümkün mü, sinemanın ruhu bu konuda ne der? Şahan Yatarkalkmaz sorguluyor.
Roza Kamiloğlu’nun gerçekleştirdiği söyleşide beyaz yakalıların Gezi sürecinde yaşadıkları, yaşam koşulları, gelecek tahayyülleri yer alıyor.
Ulaş Başar Gezgin Gezi Direnişi’nin anlatıbilim için de film yapımı için de zengin bir alan olduğundan hareket ettiği yazısında farklı odaklardan nereye çıkılabileceğini araştırıyor.
Çalışmaları süren Filiz Çiçek imzalı Eko-Savaşçı filminin Murat Türker yazdı. Film vahşi kapitalizmin doğal kaynakları sömürüsü sonucunda gezegenimizde alarm veren bölgelere bakıyor.
Mustafa Sütlaş’ın kalemi bu hafta bir prensesin öyküsünü anlatıyor.
Ferhat Tunç’un yazısı Suriye’deki gelişmelere bakarken Halepçe’yi hatırlatıyor.
Ercan Kesal’ınPeri Gazozu’nu Sedat Yağcıoğlu yazdı: “İnsanın insana yabancılaşmasına, insanın kendi varoluşuna yabancılaşmasına bir meydan okuma manifestosu.”
Yiğit Can Yirmibeş gençliğin neden kapitalizm karşısında büyük bir tehlike haline gelebileceğini ele aldığı yazısında “onlar henüz önceki kuşaklar gibi sistem tarafından biçimlendirilerek, sistemin işleyişine en uygun hale getirilemedi” diyor.
Şadiye Dönümcü’nün yazısı günümüz Kuşadası’nın yerel vakanüvisleri üzerine.
“Varsa yoksa Mehtap Abla. Kimdi bu Mehtap Abla, Ordu Kadını Güçlendirme Derneği’ni nasıl kurmuştu” diye soruyor Evrim Kepenek ve sözü ona bırakıyor.
Şeyhmus Diken yazısında Haydar Karataş’ın yeni kitabını anlatıyor: “Filmografik bir kurgu ve doğa tahayyülü.”
Merve Ateş II. Dünya Savaşı’nda insanlar üzerinde deneylerin yapıldığı Japon Ordusu’nun 731. Birimi’ni yazdı. (YY)