Sibel Dağ “Üçüncü Köprünün Adı Neden ‘Yavuz Sultan Selim’ Olmasın (ki)?” başlıklı, iktidarın kent planlama sürecini sermayenin hizmetine sunmasından hareketle yazdığı yazısında köprü için seçilen Yavuz Sultan Selim isminin rastlantı olmadığını anlatıyor.
Gezi Direnişi'nin ilk gününden itibaren parkta olan Deniz Atam, yaşadıklarını anlatıyor ve hala cevaplanmayan soruları hatırlatıyor.
İpek Şahinler Gezi sürecinde yaratılan belgeselleri derledi.
Evrim Tabur’un Ankara bozkırlarında yaşayan küçük akbabanın varolma hakkını konu alan yazısı insanla doğa arasındaki dengenin hassaslığını gündeme taşırken önyargılardan kurtulmanın bu denge için ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Prof. Ahmet İçduygu ile yapılan Türkiye’nin göç politikalarının sonuçlarına ışık tutan söyleşiyi Berkant Çağlar gerçekleştirdi.
Mustafa Sütlaş’ın “bulunduğun her yerin tek sahibi sensin” başlığını taşıyan yazısı, son dönem herkesin aklındaki sorulara katkıda bulunmayı amaçlıyor. Gezi sürecinin gelecekte yaşam biçimimizi nasıl etkileyeceği, sürecin kazanımlarının nereye evrileceği hakkında keyifli projeksiyon!
Çocuk edebiyatının Türkiye’de pek tanınmayan ama özellikle Almanya ve Avrupa’da öne çıkan bir yazarın, Hilke Rosenboom’un Prensesin El Kitabı adlı eserini Figen Kopuz tanıtıyor.
Şeyhmus Diken bu kez Mısır’da yaşananlara karşı protestoları olanca görkemi ile yansıtan ama Rojava’da yaşanan katliamın gerçekliğini gözlerden kaçıran yaygın medyaya yönelik bir yazı kaleme aldı.
Reyan Tuvi’nin izlenimleri Türkiye’nin direniş hakkındaki ilk Arapça oyununa ve anlamına dair...
Murat Türker Denis Diderot'nun bir romanından ikinci sinema uyarlamasına ilkinin uğradığı sansür ve eleştiriler üzerinden bakıyor. İkinci versiyonun toplum ve düzen baskısı altındaki kadınların cinsellik, hürriyet ve adalet mücadelelerine nasıl arka çıktığını anlatıyor.
Gezi Direnişi Tanıklıkları’nda bu hafta Gamze Kutlukaya’nın İzmir’deki sürece dair izlenimleri yer alıyor.
Ebru Orhan Varşova’dan gönderdiği yazısında Polonya’daki “Direniş”in lideri Lech Walesa’nın eşi Danuta Walesa’nın yeni yayınlanan otobiyografisine bakıyor, bir kadının hikayesine odaklanıyor. (YY)