Haberin Kürtçesi için tıklayın
bianet muhabirlerinden (2012-2018) Beyza Kural’ın maruz kaldığı polis şiddetiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) çıkan ihlal kararının ardından üç polise “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçlamasıyla açılan dava bugün İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam etti.
Altıncı duruşması görülen davada tanık olarak gazeteciler Zeynep Kuray ve Serdal Işık dinlendi.
Kuray beyanında olay günü İstanbul Beyazıt'ta Yükseköğretim Kurumu (YÖK) protestosu olduğunu hatırlattı. Bu nedenle de görevlerini yapmak üzere üniversitenin önüne gittiklerinden bahsetti:
“Polis araçları gelmişti. Öğrenciler çıkar çıkmaz bir anda üzerlerine yürüdüler. Onları gözaltına almaya başladılar. Bu esnada bir çığlık duydum. Baktığımda Beyza Kural’ın ters kelepçe ile kelepçelenmiş olduğunu gördüm. Bizim gazeteci olduğumuz polisler tarafından biliniyor. Çünkü tüm toplumsal olaylarda görevimizi yapmaya gideriz. Polisler de Beyza’nın gazeteci olduğunu biliyorlardı.”
Serdal Işık ise görüntü almaya çalıştıkları sırada polislerin kendilerini uzaklaştırmaya çalıştıklarını söyledi.
“Polislerin Beyza’yı kelepçeleyerek gözaltına aldıklarını gördüm” diyen Işık “Beyza gözaltına alındığını kurumuna haber vermemi istedi. Ben de kurumuna bildirdim. Daha sonra başka gazeteciler araya girdi. Beyza’nın gazeteci olduğunu söylediler. Bunun üzerine Beyza serbest bırakıldı” dedi.
Savcı mütalaa verdi
Tanık beyanların ardından savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı dosyadaki mevcut deliller ile tanık beyanlarının birbirini doğrular nitelikte olduğu belirtti.
Olay tarihinde sanık polislerin gazeteci kimliğiyle görevini yapan Beyza Kural’ın işini yapmasını engellediklerini söyledi.
Sanık polislerin Beyza Kural’ın gazeteci olduğunu bilmediklerini, kendilerine gazeteci kimliğini göstermedikleri iddiası üzerine de savcı “görüntülerde ve fotoğraflarda basın kartının Kural’ın elinde olduğunun belirlendiğini” ifade etti.
Sanık polislerin kamu görevinin sağladığı nüfusu kullanarak üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olduğunu belirten savcı “iş ve çalışma hürriyetini ihlalden” cezalandırılmalarını talep etti.
Bunun üzerine sanık avukatları mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi. Talebi kabul eden mahkeme, davayı 1 Aralık saat 11:10’a bıraktı.
RSF'den 'işkence' tepkisi
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu savcının istediği 'iş ve çalışma hürriyetini ihlalden' cezalandırılma talebine "Çalışmayı engelleyen ulu orta ters kelepçe nasıl işkence olmuyor anlamadım" diyerek tepki gösterdi.
İşknece suçunu düzenleyen ve 3 ila 12 yıl arasında hapis öngören TCK'nın 94. maddesinden ceza verilmesi gerektiğini belirtti.
Yasa ne diyor?
TCK’nin İş ve çalışma hürriyetinin ihlali başlıklı 117. maddesine göre “Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası” verilir.
Suçun kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
TIKLAYIN - Eski bianet muhabiri Kural'a şiddet uygulayan polislere dava
Ne olmuştu?TIKLAYIN - bianet Muhabiri Beyza Kural'a Ters Kelepçeyle Gözaltı Girişimi 6 Kasım 2015’te, İstanbul, Beyazıt'taki YÖK protestosunda polis, bianet muhabiri Beyza Kural'ı ters kelepçe takarak gözaltına almak istedi, bu sırada da “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” diye bağırdı. Diğer muhabirlerin müdahalesi sonucu Kural serbest bırakıldı. Avukat Eyüboğlu’nun polisler hakkında yaptığı şikayetler takipsizlik ve itirazları da mahkemelerce, polislerin “zor kullanma yetkisini aşmadığı” gerekçesiyle retle sonuçlanmıştı. TIKLAYIN - VİDEO - Polis: Hiçbir Şey Eskisi Gibi Değil Artık, Size Öğreteceğiz AYM: Basın özgürlüğü ihlal edildi Anayasa Mahkemesi (AYM), Beyza Kural’ın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu aracılığıyla yaptığı başvurusu 18 Şubat 2021’de sonuçlandırmıştı. AYM’nin gerekçeli kararında, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı, 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve 28. maddesinde güvence oluna alınan basın özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmedilmişti. TIKLAYIN- "Gazeteciye şiddet uygulayan polisler de yargılandıkları için şaşkın" Ayrıca, insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı ile ifade ve basın özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasına ve Kural’a 15 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi. |
(HA)