Üniversite bileşenleri bugün Beyazıt Meydanı'nda "Üniversite A.Ş.'ye, YÖK'e, Yasasına Geçit Yok" pankartıyla yaptıkları eylemle YüksekÖğretim Kurulu'na (YÖK) ve yeni YÖK yasa tasarısı önerisine karşı olduklarını vurgularken, Başbakan'ın ve rektörlüklerin Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile ilgili açıklamalarını kınayarak ODTÜ'lülere sahip çıktı.
Üniversite öğrencileri, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde işten çıkarmalara karşı mücadele eden araştırma görevlileri, öğretim görevlileri, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin bir arada olduğu eyleme Barış ve Demokrasi Partisi Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü ile bağımsız milletvekili Levent Tüzel de katıldı.
"YÖK'te reform olmaz, YÖK kapatılsın" sloganlarının atıldığı eyleme 210 gündür direnen Hava-İş Sendikası ve Türk Hava Yolları işçileri ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) de dayanışma mesajlarını iletti.
"Tasarı, yeni ülke yaratma isteğinin yansıması"
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, yaptığı konuşmada siyasi iktidarın yeni bir ülke yaratma isteğinin söz konusu öneriyle üniversitelere de yayıldığını vurgulayarak buna karşı yapılan eylemin önemli olduğunu söyledi.
Beyazıt Meydanı'nı dolduran topluluk adına yapılan basın açıklamalarında yeni YÖK yasa tasarısı önerisinin üniversiteleri şirketleştireceği, öğrencileri müşteri haline getireceği, güvencesiz çalışmanın önünü açacağı, akademik özgürlüğü ihlal edeceği ve bilgiyi metalaştıracağı vurgulandı.
ODTÜ'de Başbakan'ı protesto eden öğrencilere yönelik polis saldırısı ve gözaltılar ile bu konuda Başbakan'ın ve bazı rektörlüklerin ODTÜ'yü kınayan açıklamalarının da protesto edildiği eylemde "Her yer ODTÜ, her yer direniş" sloganları atıldı.
"Kamusal, özgür, bilimsel, demokratik üniversite"
Eğitim Sen 6 No'lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça tarafından Üniversite Emekçileri adına okunan açıklamada kamusal, özgür, bilimsel, demokratik üniversite talebini ve anadilde eğitimi savunmak ve üniversiteyi üniversite olmaktan çıkaracak uygulamalara karşı koymak üzere bir arada oldukları belirtildi:
"Yükseköğretim alanında her türlü gericileştirmeye, eğitimin metalaşmasına, üniversitelerin şirketleşmesine, üniversite emekçilerinin iş güvencesinden mahrum bırakılmasına, her türlü kadrolaşmaya, öğrencilerin müşterileştirilmesine ve baskı altına alınmasına karşı çıkıyoruz."
"YÖK yasası bizim için yok hükmünde"
Üniversite öğrencileri adına yapılan ve Ezgi Taş'ın okuduğu açıklamada ise YÖK yasasının hazırlanmasında demokratik katılım sağlandığı izlenimi yaratılmaya çalışıldığı ancak bunun doğru olmadığı belirtildi.
"Üniversitelerin gerçek sahiplerinin fikrinin, taleplerinin olmadığı bir yasa taslağı sadece bir kağıt parçasından ibarettir ve bizim için yok hükmündedir."
"Üniversiteyi yıkmak isteyen YÖK'ün karşısında direniş var"
İstanbul Asistan Dayanışması adına yapılan ve Ceyda Sungur'un okuduğu açıklamada YÖK'ün 12 Eylül'ün ürünü olduğu ve yasa tasarısı önerisinin kar hırsı güden sermayenin onun sözcülüğüne soyunan YÖK'ün kamusal üniversite sistemini yıkma çabası olduğu belirtildi:
"Bizler üniversiteyi yaratanlardanız. Patronlarınıza kara haberi yollayın, burada direniş var, karşılarında üniversite var."
"ODTÜ'nün yanında olmak sorumluluktur"
Galatasaray Üniversitesi öğretim görevlisi Mehmet Karlı da üniversite rektörlüklerinin ODTÜ'yü kınayan mesajlarının ardından Galatasaray, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, Mimar Sinan Güzel Sanatlar ve Yıldız Teknik Üniversiteleri öğretim görevlileri adına yapılan açıklamayı okudu:
"Bugün, baskıcı politikaların ana hedefi haline gelmiş olan ODTÜ'lü akademisyen ve öğrencilerin yanında yer almak, akademi ve demokrasi tarihi açısından vazgeçilmez bir sorumluluktur. Basit iktidar hesapları ve ikbal kaygıları ile ODTÜ'ye karşı tavır alan üniversite yönetimleri ve bu yönetimleri destekleyenler veya bu politikalar karşısında sessiz kalanlar, bu davranışlarının hesabını, akademik özgürlükler ve demokrasi tarihi önünde vermek zorunda kalacaklardır."
Basın açıklamalarının ardından çekilen halaylarla Beyazıt'taki eylem sona ererken, YÖK yasa tasarısı önerisine ve üniversitelerdeki baskılara karşı mücadelenin devam edeceği vurgulandı. Eyleme katılan örgütler şu şekildeydi:
Eğitim Sen, Asistan Dayanışması, Öğretim Üyeleri Derneği, GİT Türkiye, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Sosyal-İş İstanbul Şubesi, Dev-Sağlık İş, Üniversite Konseyleri Derneği, Akademi Susmayacak, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnsiyatifi, Devrimci İşçi Partili Öğrenciler, Ekim Gençliği, Emek Gençliği, Genç-Sen, Gençlik Muhalefeti, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Gençlik Meclisi, Öğrenci Dayanışması, Öğrenci Kolektifleri, Söz Dergisi, Türkiye Komünist Parti'li (TKP) Öğrenciler, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden Öğrenciler, Üniversite Öğrencileri, Tüm İlerici Gençlik Derneği'nden (TÜM-İGD) Öğrenciler, Genç Eğitim Kültür Sosyal Dayanışma Derneği (Genç-Der), Devrimci Gençlik, Sosyalist Gençlik Derneği, Sosyalist Yeniden Kuruluşçu Gençler. (BK/HK)