8 aydır çok sayıda köpek İstanbul Vezneciler’deki II. Beyazıt Hamamı’nın ısıtma sisteminde mahsur kalmış durumda.
Güneş görmeyen, yüksekliği 20 cm ila 60 cm arasında değişen 800 metrekarelik ısıtma boşluğunda bulunan köpeklerin sayısı bile tam olarak bilinmiyor ancak İstanbul Üniversitesi'ne ait hamamın külhan girişine yapılan kafede oturduğunuzda havlamaları duyuyor, köpeklerin olduğu alandan gelen kokuyu alıyorsunuz.
Kafenin inşa sürecinde tünel içinde bazı delikler müteahhit firma tarafından kapatılmış. Köpeklerin çıkış yapabileceği tek nokta da işletmenin kullanım alanı içinde bırakılmış.
Gönüllüler restorasyon yapılmadan Fatih Belediyesi'nin mekana gelerek, köpekleri sopalarla çıkarmaya, Büyükşehir Belediyesi'nin de İSKİ'nin kullandığı robot kameraları dehlize sokmayı denediğini ancak hem hayvan odaklı bir çalışma yürütülmediği hem de tarihi yapının Anıtlar Kurulu sorumluluğunda olmasının getirdiği engeller yüzünden hayvanların tamamının kurtarılamadığını anlatıyor.
* Köpeklerin bulunduğu ısıtma sisteminin kafenin içine açılan tek çıkış noktası. (21 Ekim 2015)
Kafe yetkilileri, mekanı kiraladıklarında içeride köpek olduğundan haberdar olmadıklarını, şimdiyse köpekleri hayatta tutmak için her gün mama bıraktıklarını söylerken “Buraya bir çivi bile çakamıyorsunuz. Tarihi alan olduğu için kimse risk alamıyor. Birçok kurumla çözüm aradık; AFAD geldi, Büyükşehir Belediyesi geldi, Fatih Belediyesi’nin kendi ekipleri geldi. Fakat halen bu hayvanlar kurtarılmadı” diyor. Köpeklerin korkudan çıkamadıklarını, bırakılan mamaları içeride hiç kimse yokken gelip aldıklarını belirtiyorlar.
Köpeklerin boşluktan çıkması için fiziki bir engel yok fakat güneş görmeyen bu yüzden de görme duyularının köreldiği ya da tamamen kaybolduğu düşünülen köpekler, işletmenin içine açılan tek çıkış noktasını kullanamıyor. İçeride ölü köpeklerin de olduğu, rutubetli ve düzgün havalanmayan alanda tetanos, mantar olasılığının yüksek olduğu ve sağlıklarının bozulduğu tahmin ediliyor.
Köpekler kurtarılabilse dahi rehabilitasyon sürecinin nasıl yürütüleceği ise şu an için ayrı bir muamma.
HAYTAP: Sorun restorasyondan başlıyor
* Fotoğraf, işletme henüz faaliyet geçmemişken restorasyon yeni başladığında çekilmiş. (2013)
HAYTAP temsilcisi Ege Sakin “Bürokratik işlemler, hamamın tarihi eser olması sürecin bu kadar uzamasına neden oldu. Deneyimli veterinerlerimizle oraya gidip baktık. Restore edilirken yapılan hatanın asıl sorunu yaratmış olduğunu gördük” diyor.
"İnşaat firmasının başta köpeklerin varlığından haberdar olup olmadığını bilemiyoruz fakat köpekleri fark ettiklerini varsaydığımız zaman belediyeyi çağırıyorlar 15-20 köpek oradan kurtarılıyor. Fakat hepsi çıkartılamıyor.
“Bu durum bilinmesine rağmen, sanıyorum restorasyonu zamanında yetiştirme derdiyle, çalışmalara devam ediliyor. Kalan köpeklerin de açık olan boşluktan ‘nasılsa çıkacaklarını’ düşünmüş olmalılar. Depoya bakan kapalı boşluk zaten doğal bir çıkış noktası da değil. Orası işletmenin kullanımı için inşaatla açılmış bir delik."
TIKLAYIN: TARİHİ HAMAMIN KÜLHAN GİRİŞİNE KAFE
Avukatlar İBB'yle görüştü
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle (İBB) dün sorunu değerlendirmek için bir toplantı yapıldı. Toplantıya katılan İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Hülya Yalçın, yapılacak çalışmaları şöyle aktardı:
“Köpeklerin çıkacağı yeni bir delik açmak için yıkım kararı çıkartılana kadar geçen sürede ölümler yaşanabilir. Kaldı ki biri kapalı, iki çıkışı olan 800 metrekarelik bir alandaki yapılacak herhangi bir yıkım çalışması içerideki hayvanların hayatını tehlikeye atabilir.
“Bu riski alamayacağımızdan, köpeklerin yemek yemek için tünelin girişine kadar geldiği saatlerde kurtarma çalışmalarını yapacağız. Öncelikli hedefimiz hayvanların giriş-çıkış yapmaya alışmasını sağlamak olacak. Bunun için bu geceden itibaren İBB nöbetçi bir ekip tahsis edecek. Yarın da alanı inceleme işlemleri sürecek. Aynı zamanda, içeride kaç köpeğin yaşadığını tam olarak öğrenebilmemiz için tünel girişini gören bir kamera sistemi kurulacak. Ancak hayvanların hepsinin bir anda çıkması mümkün değil ve kurtarma çalışmaları uzun sürecek gibi görünüyor.
“Karanlık bir tünelin içinde, güneş görmeden 8 aydır yaşayan o hayvanlar kurtarılana kadar Türkiye’de hayvan haklarından bahsetmek mümkün olmayacak.” (AE/ÇT)