Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde, Şırnak ve ilçelerinde süren ekokırıma karşı “Ekokırıma geçit yok, doğa talanına karşı yürüyoruz” sloganıyla, Besta’da bir gecelik nöbet öncesinde yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı.
Şırnak Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen kitle, Ömer Kabak Meydanı’na yürüdü.
Yürüyüşe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Yeşil Sol Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) temsilcileri, Demokratik Birlik İnisiyatifi, İklim Adalet Koalisyonu, çeşitli demokratik kitle örgütleri ile Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Siirt ve Batman’dan gelen ekoloji örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Katılımcılar, “Nobedarê dara gûzê ne em li virin”, “Hebûna xwezaye xwebûna me ye”, “Savaşa karşı barış, talana karşı ekolojik yaşam”, “Ekolojik bilincin taşıyıcısı doğa ile bütünleşmiş kadındır”, “Talan û rant jiyana me qir dike em ê jiyane biparezin” ve “Ar girtiye qurm û li dorê dileyize çi kiribû çi bû gunehê dara berû?” yazılı pankartlar taşıdı.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, yürüyüş boyunca “Be Xweza jiyan na be” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
“Tarihi bir eylem”
Yürüyüşe katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, özetle şöyle konuştu:
“Bugün Şırnak’ta çok tarihi ve değerli bir eylem gerçekleştiriyoruz. Taşımıza, toprağımıza, ağacımıza, suyumuza sahip çıkmak için bugün Türkiye’den katılımla, Kürdistan’ın dört bir yanından temsilcilerinin katılımıyla buradayız. Akbelen’e, Cudi’ye, Sinop’a, Hopa’ya, Dersim’e, Samandağ’a, Dikmece’ye nasıl sahip çıktıysak, bugün burada Besta’da kesilen ağaçlarımıza da sahip çıkmaya geldik. Nöbet tutmaya geldik.
“Ağacımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Kadınlarla, gençlerle birlikte siyanürle altın aranmasına karşı çıkacağız, doğamıza sahip çıkacağız. HES’lerin, RES’lerin, JES’lerin ve özellikle RES’lerin tarım arazilerinde ve yaşam alanlarında kurulmasına asla izin vermeyeceğiz. Temiz ve yenilenebilir enerji ajitasyonlarıyla RES’leri tarım alanlarına ve yaşam alanlarına yapıyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil, kabul etmeyeceğiz.
“Dicle özgür aksın diye”
“Yaşamın yok olmayla yüz yüze kaldığı bir dönemde Nuh’un gemisi gelmiş ve bu coğrafyada yaşamı yeniden başlatmıştır. Şimdi 21. yüzyılda emperyalizmin, kapitalizmin, sermaye düzeninin ve onları destekleyen iktidarların burada yürüttüğü politikalarla biz adeta Nuh’un yaşadığı tufanı yaşıyoruz. Ve bu tufana karşı Nuh’un gemisi nasıl hayatı ve insanlığı, bütün canlıları yaşattıysa biz de mücadelemizle aynısını yapmaya ant içtik.
“Besta’da ağaçlar kesilmesin diye, Gabar Dağı petrol şirketlerine peşkeş çekilmesin diye, Silopi Termik Santrali’nde yaşananların olmaması için, Beytüşşebâb ormanlarının talan edilmemesi için, Dicle özgür aksın diye yürüyoruz. Heftbori ve Hasankeyf sermayenin suları altında kalmasın diye yürüyoruz. Bugün Şırnak’ta insansızlaştırma, kültürel soykırım, ağaçlarımıza ve doğamıza karşı yürütülen işgal politikasına karşı bütün yaşamı savunmak için alanlarda, meydanlardayız. Besta’dan Akbelen’e, Cudi’den Kazdağları’na, Gabar’dan Hopa’ya, Samandağ’a kadar direnmeye devam edeceğiz.” (TY)









